Özkan DİKMEN
YAZMAYALIM DA NE YAPALIM?

Son zamanların modası haline geldi gazeteciye fikirleri için hakaret etmek ve taraflı olduğunu söylemek.

Evet, içimizde belli bir siyasi partinin taraftarı olan onu desteklediğini açıkça gösteren gazeteciler var. Beğenmiyorsan sosyal medyadan takibi bırakırsın olur biter. Sırf kendi egosunu tatmin etmek için gazetecilere laf yetiştirmeye çalışan bir kesim oluştu.

İşin garip tarafı bu şaşkınlar tüm gazetecilere sallıyor(!) Sosyal medyadan yetiştiremez ise gördüğü yerde diğer gazetecilere kendince(!) fikrini söylüyor. Oysaki düpedüz hakaret ediyor.

Bir de gazetecinin yazdığı yazıya göre karşı taraftan para aldığını ve bu para karşılığında yazılar yazdığını iddia eden edepsiz ve bir o kadarda iğrenç fikirli insanlar türedi. Kaldı ki, bu insanlar da demek ki böyle bir eylem içinde oluyorlar zaman zaman. Demek ki, satın alabilecekleri gazetecilerle iş tutuyorlar.

Bu iğrenç düşüncelere tek bir şekilde yanıt vereceğim. Sonradan olanları bilemem. Benim gibi mayasında gazetecilik olan ve ana işini bu iskelet üzerine kuran, ekmeğini bu meslekten yiyen gazetecilerin öncelikle ilkeleri vardır.

Bu tip gazeteciler genellikle mağdur olandan yanadır. Vatanından yanadır. Bayrağından yanadır. Her şeyden önemlisi Atatürk ilke ve inkılaplarından yanadır. Yani onlar kolay kolay kalemlerini satmazlar. Eğer bir yazı yazacaklarsa ve bu yazdıkları birilerini rahatsız edecekse ince bir süzgeçten geçirip etraflıca düşünüp öyle yazarlar. Öyle aktarırlar okurlarına veya izleyenlerine.

Öyle hemen akla geldiği gibi birinden nemalanarak yazamazlar, yazmazlar. Zaten öyle olsa bile onu ile yazarken usulüne uygun yazarlar kimsenin ruhu bile duymaz.

Yani anlayacağınız bizi bir salın, bir rahat bırakın. Zaten üzerimizde yeteri kadar baskı var. Yeteri kadar kontrol mekanizması ile uğraşıyoruz.

Yani şunu demek istiyorum. Gazeteci herhangi bir insan gibi sosyal medyadan gündelik yaşamına ait bir şey bile paylaşırken mesleki disiplinini elden bırakmaz. En azından ben öyle yapıyorum. Mesleki sorumluluğu bilmeyen elinde kamera, telefon, fotoğraf makinası ortalarda dolayan ve kendine gazeteci yakıştırması yapanlardan bahsetmiyorum.

Yaptığı işi bırakıp gazeteciliğe soyunan ve bunda başarılı olan ilkelere dikkat eder yok mu? Var tabi ki, hem de çok iyi yapıyorlar işlerini. Ancak çok az. Ne yazık ki mesleğin dışarıdan görüldüğü gibi cazibesine kapılıp içine girenler ve bunu hangi maksatla yaptıklarını açıkça olmasa da belli edenler ile hiç işim olmadı olamazda…

Şimdi söylemek istediğim artık kamuoyu ve kurumlarda bu tür gazetecileri iyi ayırmalı. Toplantılarda saçma salak soru soran, soru soracağım derken aptal aptal yorum yaparak herkesin vaktini çalan, sırf soru sormak için saçmalayan tipleri neredeyse hepimiz biliyoruz.

Bu tiplere itibar etmeyiniz. Gazeteci soracaksa sadece sorusunu sorar ve dinler. Tartışmaya girmez. Aldığı cevap kendisini tatmin etmez ise çalıştığı hangi platform varsa değerlendirmesini orada yapar, toplantının ortasında değil. Tabii değerlendirme yapabilecek, iki satır yazı yazabilecek kabiliyeti de olması gerekiyor. Gazeteciye güya….

Yayınlanma Tarihi : 2023-4-6 11:14:06
Okunma Sayısı : 779
kiremitçiler

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları