Özkan DİKMEN
YANGINLAR VE ÜLKE GÜNDEMİ
Ülkemizin dört bir yanında sabotaj olduğu açıkça belli olan yangınlar çıktı. Canlar kaybettik. Canlar derken sadece insan canından bahsetmiyorum. O ormanlarda yaşayan milyonlarca canlardan bahsediyorum.
Kaç gündür takip ediyorum. Sosyal medya bununla ilgili çeşitli mesajlarla dolu. Herkes yapılan bu hainliği kınıyor. Yapanların cezalandırılmasını istiyor. Ciddi bir tepki var. Acaba diyorum yangınlar söndürüldükten bir hafta sonra yine kaldığımız yerden sosyal medyadan gittiğimiz yerleri, yediğimiz yemekleri paylaşmaya devam mı edeceğiz yoksa kimseyi beklemeden bu yanan yerlerin bir an önce eski haline dönüştürülmesi için çaba mı göstereceğiz. Sizce hangisi?
Daha bir ay olmadı, Rize ve Artvin’deki su baskınları ve selleri unuttuk değil mi? Tıptı deprem gerçeğini unuttuğumuz gibi. Anca başımıza geldiğinde biraz gündem oluyor sonra unutuluyor veya unutmuş gibi yapıyoruz. Herkesin geçim derdi var ve herkes kendi dergi ile meşgul olmaya devam ediyor.
Manavgat başta olmak üzere ülkenin dört bir tarafında çıkan yangınlardan sonra öncelikle toprak bilimciler, ziraat mühendisleri, hükümet, muhalefet, esnaf, fidan satan esnaf, kazma kürek satan nalburuna kadar yeniden bir seferberlik ile bu alanları eski haline getirebilmek için çabalayabiliriz.
Güney’de yanan yangında tatil rezervasyonu yaptırıp bu tatiline gidemediğine üzülen olduğunu düşünmek istemiyorum. Afganistan’dan (Afgan demiyorum dikkat edin) mülteciler, Suriyeliler vs hepsi ülkemizin birer sorunu. Ve bu sorunlarla birlikte yaşıyoruz.
Öncelik sıralaması yapıp acilen çözümler üretmeliyiz. Korona belası daha gitmemişken, halen aşı tartışmaları devam ederken bela üstüne bela gelen ülkemin bu kaotik durumdan da çıkacağına eminim. Yakın geçmişimizde Atatürk gibi bir liderin önderliğinde neler yapıldığını bilerek, gelecek kuşakları iyi bir ülke bırakmak istiyorsak, yaşanan her felaketten bir hafta sonra unutmadan harekete geçmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
TEMA Vakfı ile birlikte yapılacak büyük bir çalışma kısa sürede bu bölgeleri eski haline getirmese bile en azından imara açılmasına müsaade edilmeyecek hale getirir. Yeteri kadar betonlaşmış ülkemin daha fazla yeşile ve doğal yaşama ihtiyacı varken fırsatları lehimize çevirebiliriz.
Teröre ve teröristlere inat güzel ülkemin her bir köşesini daha da güzelleştirelim. Kendi toplumsal bilincimizi de unutmadan. En azından bu dönemlerde arabada içtiğimiz sigara izmaritini dışarı atmamakla başlayabiliriz.
Yaşanan bu olumsuzluklar çerçevesinde bizlerde her an her yerde dikkatli olmalıyız. Sonuçla şeref yoksunu ve anneleri belli bir ücret karşılığı erkeklerin gönlünü yapanların çocukları ülkemizin her yerindeler.
Okunma Sayısı : 1008