Özkan DİKMEN
SALLAMIYORUZ FARKINDA MISINIZ?

Neredeyse bir yıl olacak bu korona belası bir türlü hafiflemedi. Dikkat edin bitmedi demiyorum. Hafiflemedi. Bunun sebebi virüsün hızla kendiliğinden yayılması değil, bizim sorumsuzca davranışlarımız.

Dünya da olduğu gibi ülkemizde de binlerce insanın hayalleri ve hayatları yarım kaldı. Dikkatsizlik ve sorumsuzluk onları aramızdan aldı. Virüsün yayılmasını isteyenlerin ekmeğine çok güzel yağ sürüyoruz.

İlk günden bu güne değişen bir şey yok. Değişen tek şey bizlerin ilk günlerde olduğu gibi olayın ciddiyetinden uzaklaşıyor olmamızdır. Herkes yine dünya işlerinin peşine düştü. Kimse de virüs kaparım korkusu yok. Olanlar da zaten evlerinden dışarı acil olmadıkça çıkmıyorlar.

Mart ayından sonra ülkemizde görülmeye başlanan korona ilk günlerde sıkı tedbirlerle hızını çok gösteremedi. Ancak ne zaman tedbiri elden bıraktın işte o zaman mevzu büyüdükçe büyüdü. Kimse hükümetin almadığı veya alamadığı tedbirlere suç bulup vicdanen kendimizi rahatlatmayalım. Bizler öncelikle kendi tedbirlerimizi yeteri kadar alıyor muyuz, yoksa bu tedbirlerden uzaklaştım mı ona bakalım. Bu nedenle azıcık sorumluluk alıp biraz daha olayın ciddiyetine varalım istiyorum.

Bilmem farkında mısınız ama artık bu bela yakınlarımıza da temas etmeye başladı. “NASIL OLSA HERKES OLACAK” diyerek işi gevşetmek ancak ahmaklıkla izah edilebilir. Daha önce internetten ve haberlerden takip ettiğimiz covit-19 vakalarını arkıt yakınlarımızda da görüyor ve duyuyoruz. Bu durum bizlerin ne kadar dikkatsiz ve tedbirsiz olduğumuzu gösterir. Bu nedenle aynı hassasiyetle üç altın kurala uymamız hayatımızı kolaylaştıracağı gibi binlerce insanın da hayatını kurtaracak tedbirler olur.

Tamam dört duvar arasında uzun süre yaşamak kolay değil. Tamam bir taraftan ekonomik sıkıntılar ve iş hayatı önemli. Ancak hayatımız her şeyden daha önemli değil mi? Sağlımızı bu kadar mı hafife alıyoruz. Yapmayalım bence. Bu sorumsuzluğu ve boş vermişliği bir kenara bırakıp ciddiyetle konunun üzerinde duralım.

Sağlık Bakanı bir taraftan, diğer yetkililer bir taraftan sürekli uyarılarda bulunuyorlar. Bu uyarıları kendi keyiflerine göre mi yapıyorlar.

Ha, bir de şehir efsaneleri var. Hani açıklanan rakamlar gerçeği yansıtmıyor falan diyorlar. Bu doğru bile olsa sizin tedbir almanızı engeller mi? Kimin ne kadar doğru ne kadar yalan söylediği ile ilgilenmek yerine kendiniz ve sevdiklerinizin sağlığı ile ilgilenseniz daha doğru olmaz mı? Gelin bu dedikoduların peşini bırakıp sağlığımızın peşine düşelim. Önce kendi canımızı daha sonra sevdiklerimizin canını koruyacak tedbirlerle bu belayı bu ülke kısa sürede atlatacaktır.

En azından kendi hayatınızın önemseyin. Kendi yaşamınızı önemsemiyorsanız yaşamasını istediğiniz sevdikleriniz mutlaka vardır. Bari onların hayatını önemseyin.

Bir haftalık bir memleket ziyareti yaptık. Kısa bir akraba turu da oldu tabi. Yakınlarına sarılamamak ne demek çok iyi bilenlerdenim. Eğer sevdiklerimize sıkı sıkı sarılmak istiyorsak şu belayı def etmek için tedbirlerimizi sıklaştıralım. Güzel günler yakındır.

Yayınlanma Tarihi : 2020-11-5 17:20:09
Okunma Sayısı : 4754
sugar chef

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları