Özkan DİKMEN
TİCARET ODASINDAKİ MEVZULAR

Kamuoyu kısa süre önce Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki skandalı öğrendi. Yıllardır ‘çaktırmadan’ zimmetine para geçiren bir personelin yaptıkları ortaya çıktı ve herkes şaşkınlıkla bu olaylardaki gelişmeleri takip etmeye başladı.

Hatta Ticaret Odası Başkanı Cengiz Günay’ın bir süre bu olayı dışarı sızdırmamak için çaba gösterdiği de söyleniyor. Öyle ki, olayı ortaya çıkaranları bile suçlayacak duruma geldiği ifade ediliyor. Yani ortada odanın kasasına girmesi gereken bilmem kaç milyon liralık paranın buhar olması yenilir yutulur bir durum değil. Bunu saklamanın da bir mantığı yok.

Şöyle bir örnek verelim. Evinizin önündeki yol yapılmamış veya bozuk olursa kime sitem edersiniz. Doğal olarak Fen İşlerinde çalışan memura değil belediye başkanına bozuk atarsınız. İşte bu noktada Ticaret Odası’nda yaşanan bu skandalın baş sorumlusunun Cengiz Günay olması gerekirken alt taraftaki personeli suçlamak ve suçu bile sabit olmamış başka personeli zorunlu izne ayırmak tamamen kaçak güreşmekten öte değildir.

Zimmetine para geçiren personelin firmalardan parayı nasıl aldığı da ortaya çıktı. Hazırladığı sahte makbuzlarla, “bugün işiniz yetişmez akşama arka sokakta ben makbuzu getiririm siz de parayı getirin” diyerek ciddi anlamda para topladığı biliniyor.

Olaya Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Mali Şube el attı. Tüm dosyaları topladı. Soruşturma devam ediyor.

Konuyu dağıtmadan herkesin anlayabileceği gibi yazmak istiyorum. Bazen dağılıyor öncelikle kusura bakmayın. Şimdi bu zimmetine para geçiren personel önce suçu kabul etmemiş daha sonra ise 150 bin lira getirip Ticaret Odası’nın kasasına koymuştu. Yani bir anlamda suçunu kabul etmiş ve yeniden geri dönmek istemişti. Tabi ki kabul görmedi. Aynı personel bir hafta sonra Cengiz Günay’ın sahte imzasının yer aldığı iyi niyet mektubu ile Muratlı’da daha önce aynı yöntemle dolandırdığı bir fabrika da Satın Alma Müdürü olarak işi girmesi de ayrı bir trajik olay.  

Aklıma hemen şöyle bir soru geliyor. Hürriyet Mahallesinde yapılacak bir inşaat için alelacele basın toplantısı düzenleyip firmayı anlatma gayreti içinde olan Cengiz Günay, odasını ilgilendiren ve milyon liralık bir skandalın odağındaki biri olarak neden halen bir basın toplantısı ile kamuoyunu doğru bilgilendirmez. Gelişmeleri neden aktarmaz. Bu basın toplantısını yaparsa TOBB’daki pozisyonu tehlikeye girer diye mi düşünüyor. Ne ve neden saklanıyor veya neden halen doğru düzgün bir açıklama yapılmıyor.

Hah işte sorulması gereken esas soru burada. Kurumun en tepesindeki yetkili isim neden halen bir açıklama gereği duymuyor. Olayı soğumaya mı bıraktı. Nisan’da yapılacak olan Ticaret Odası seçimleri için mevzunun üstünün örtülmesini mi bekliyor.

Herkesin tutumlu ve kurumun parasını kendi gibi kolluyor diye bildiği Cengiz Günay’ın milyon liralık skandalı görememiş olması ayrı bir durum. Daha önceden bazı iş adamlarının da kendisini bu yönde uyardığını biliyoruz. Bu uyarılar da bile sessiz kalması çok manidar.

Şimdi gelelim tekrar bu paraları ‘iç’ eden elemana.

Geçtiğimiz günlerde Namık Kemal Araştırma Hastanesi’nde bir yakını için gidiyor ve kapıdaki görevlilere kendisinin YÜZBAŞI olduğunu ve herkesin kendisini ayakta karşılaması gerektiğini söylüyor. Adam tam bir m…… neyse. Bu durum ortaya çıkınca güvenlik görevlileri de kendisine gereken sözlü cevabı veriyor. Bu sefer de beyefendi başhekime gidip kendisini özel güvenlik görevlilerinin tehdit ettiğini söylüyor. Tam bir komedi öyle değil mi? Ha ayrı şahsiyetin kendisini çeşitli yerlerde MİT mensubu olarak tanıttığını da biliyoruz. 4-5 bin lira maaş alan birisinin evine 20 bin lira peşin parayla televizyon almasını söylemiyorum bile.

Yani olayın neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Ticaret Odası’nda müthiş bir gerginlik söz konusu. Geçtiğimiz gün Kent Konseyi seçimlerine gittiğimde de bu havayı görebildim. Herkeste surat bir karış. Bu durumu düzeltecek ve kamuoyunu aydınlatacak olan tek bir isim var. O da Cengiz Günay’ın ta kendisi. Yoksa kentte şehir efsaneleri devam edecek. Cengiz Günay tüm şeffaflığı ile bu olayları aktarmaz ise daha çok dedikodu ürer ve kendisi de üzülür. Benden söylemesi.

Yayınlanma Tarihi : 2021-11-18 15:21:40
Okunma Sayısı : 1707
reklam yan

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları