Dyt. Emine GÖRÜCÜ
MİDE BOTOKSU NEDİR? NASIL BESLENMELİ?
MİDE BOTOKSU NEDİR? NASIL BESLENMELİ?
Mide botoksu, midenin düz kaslarına Botilinium denen bakterinin enjekte edilmesiyle uygulanan yeni bir zayıflama yöntemidir. Yaptığım litaratür çalışmalarında etkinliği üzerine henüz tartışmalar sürüyor ve zayıflamaya yönelik tek başına yeterliliği üzerine bir kanıt bulunmuyor. Mide düz kaslarının kasılması azaltılarak, midenin daha geç boşalması ile tokluk süresi uzuyor ve daha seyrek, daha az yeme esasına dayandırılıyor.
Nasıl uygulanıyor?: Narkoz eşliğinde ağızdan girerek, midenin düz kaslarına Botilinium toksini enjekte ediliyor ve işlem ortalama yarım saat sürüyür. Hasta 24 saat gözlem altında tutularak taburcu ediliyor.
Mide botoksu kimlere uygulanabilir?: Vücut kütle indeksi 40’ın üzerinde olan ve obezite cerrahisi ile başarı elde edilebilecek hastalarda mide botoksu faydalı olmayacağından bu hastalara pek önerilmiyor. Bu nedenle vücut kütle indeksinizin yaşınızla da orantılı olarak 28-37 arası olması gerekiyor. Yani diyet ve spor ile 15-25 kg fazlalığını veremeyen bireylere öneriliyor. Midenizde herhangi bir problem var ise (ülser vs) önce tedavi olmanız öneriliyor. Gebe ve emzikli kadınlar üzerine yapılmış herhangi bir çalışma bulamadım, yaptırmanızı tavsiye etmem. Yaptırmak isteyenlerin önce Botilinium toksinine karşı herhangi bir alerjilerinin olup olmadığını da test ettirmeleri gerekir. Diyabet, tansiyon vb. hastalıklarınız var ise doktorunuzdan görüş almanız gerektiğini de ekleyeyim. Kas hastalığı olanlara kesinlikle uygulanmaması gerektiği bildiriliyor.
Etkisi ve kalıcılık süresi nedir?: işlem uygulandıktan sonra 2-5 gün içinde iştahsızlık başlıyor ve düzenli alınan fazla kaloriler azaldığı için ilk 10 günde ağırlık kaybı başlıyor. Botiliniumum kalıcılık süresi bireye göre değişkenlik gösterdiği ve 4-6 ay olduğu söyleniyor.
Mide botksu yaptıranlar nasıl beslenmeli?: Mutlaka bu konuda bilgisi ve deneyimi olan bir diyetisyen ile çalışılmalı. Yemek yeme sıklığınız ve miktarınız azalacağı için gerekli makro ve mikro besin elementlerinin ihtiyacınıza uygun olarak hesaplanıp, gereksiniminiz kadar alımınız sağlanmalı. Lif alımına dikkat edilmeli. Yapılan işlem barsaklara yönelik olmasa da yetersiz beslenme ile kabızlık ya da ishal olma durumu ile karşılaşabilirsiniz. Bildirilen bir diğer önemli husus ise su tüketimi; hastaların gerekenden daha az su tüketme eğiliminde oldukları ve dikkat edilmesi gerektiği konusudur.
Sonuç olarak; Kilo kaybı sürecinde beslenme düzeni değişmeyen hastalarda, işlem süreci bittiğinde verilen kilolar hızlıca geri alınıyor… Hiçbir zayıflama programı sihirli bir değnek değildir. Kendinize uygun, ihtiyacınıza yönelik bir beslenme programı belirlemediğiniz sürece bu gel-git’ler devam edecektir. Hasta olduğunuzda nasıl bir doktora gitme gereksinimi duyuyorsanız, sağlıklı beslenme konusunda da mutlaka bir diyetisyene gidin. Beslenme ihtiyacı kişiye özeldir. Televizyonda duyduğunuz, internette, gazetelerde okuduklarınız genel olarak sağlıklı ortalama bireyler için olan önerilerdir unutmayın…
Sevgi ve sağlıkla kalın
Okunma Sayısı : 2630