Özkan DİKMEN
KONUYU AÇALIM DA HERKES ANLASIN
Son dönemlerde Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Albayrak’a karşı basının ağırlıklı kısmı eleştirilerde bulunuyor. Bu eleştirilerin kimini başkan hakaret olarak algılıyor. Olabilir. Herkesin bir anlayışı var.
Benim yazılarımı takip edenler çok iyi bilirler ki, yılda bir kez bilemedin iki kez kantarın topuzunu kaçırırım. O da çok değil Azıcık.
Her ne ise. Sonuçta hakaret etmeden usulünce eleştirilerimizi ortaya koyan dileyen yararlanır, dileyen küser(!) o herkesin ciğerine göre alacağı duruştan ibarettir.
Kadir Albayrak’ın bana neden küstüğünü halen bilmemekle birlikte bazı tahminlerim var ancak bunun ne kadar doğru ve ahlaklı olduğunu bilemiyorum. İki gün öncesine kadar sosyal medyada şakalaştığımız Sayın Albayrak birden bire tüm irtibatları koparıp farklı bir tavır sergilerse, kusura bakmasın da biz de kimsenin kuklası değiliz. Kendimizi de kimseye ezdirecek halimiz yok. Kimsenin de yandaşı olmadık olamayız da. Zaten buna kişiliğimiz müsaade etmiyor.
Bana küstüğünü anladığım o anda kendisini iki kez aramama rağmen dönüş yapıp diyalog yolunu seçmeyen Sayın Albayrak’a biz de bu saatten sonra pamuk şeker ikram edecek değildik. Benim tek sorunum başkanın tavrı ile alakalı. Kızımın nikahını kıydıracak kadar kendisini yakın gördüğüm birinden böyle bir tavır görmek beni ziyadesiyle üzdü ve öfkelendirdi.
Yaptığı bu anlamsız davranış yetmiyormuş gibi bir de belediye bütçesinden tüm gazete ve yayın kuruluşlarına ayrılan ödenekten bize aktarılacakları talimatla kestirmesi oldu. Çok ilginç değil mi? Bakın bu yol, tamirat veya başka işlere kullanılan para değil. Belediyenin Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığına ayırılmış gazete ve diğer yayın kuruluşlarına abone-reklam-ilan için olan bütçe. Yani hakkımız olanı vermeyerek bizleri cezalandırıyor. Bakın tekrar ediyorum. Hakkımız olanı diyorum. Tekirdağ’da yaklaşık 60 küsür yayın kuruluşunun faydalandığı bütçeden bizim hak ettiğimizi bize vermiyor diyorum. Daha nasıl anlatayım. Tabi ki, mesele para. Ne olacaktı(!) Anlamsız tavrının yanına kesintileri de ekleyince yani bizim ekmeğimizle oynayarak aklınca bizi cezalandırmaya çalışınca ipler iyice koptu.
Yani aslında Sayın Albayrak diyor ki; “Arkadaş beni eleştirmeyin, beni hep pış pışlayın.”
Olur paşam başka….
Ha onunla bitmedi. Daha adamın yapacakları var bize karşı. Belediyenin yaptığı ufak tefek çalışmalar var. Zaman içinde basın çalışanları onu gazetelere servis ediyordu. Oradaki mail grubundan da bizi çıkarmış. Bunları bir belediye personeli kendi kafasına göre yapabilir mi? Adam bütün şehrin sorunlarını bırakmış kendisini eleştiren birkaç gazeteciye giden maile kadar ilgilenir olmuş. Yani Başkan diyor ki, “ben küsersem tüm belediye küsmeli.”
Öyle bir dünya yok…
Okunma Sayısı : 1147
Özkan DİKMEN Diğer Yazıları
