Özkan DİKMEN
İSRAİL KATİLİNDEN BİR FARKI VAR MI?
Hani şu günlerdir gündemini koruyan malum GDO meselesi. Kim nasıl ortaya çıkardı bilinmez. Bildiğim tek bir şey var ise o da bu tür suç ortaklığını sadece ortaklardan birisinin ‘HAKKI’ yenmişse ortaya çıktığıdır.
Şimdi gelelim meselenin başka bir boyutuna. GDO’lu mısırlar ne yazık ki bu şehre girmiş. Kim bilir hangi marketten ne kadar aldık. Hangi marketten bu ürünlerden kim ne kadar aldı da çocuklarına yedirdi.
İsrail aylardır GAZZE merkezli Filistin’de dünyanın gözü önünde katliam yapıyor. Buna tüm dünya sadece tepki gösteriyor ancak bir yaptırım yok. Sanırım Filistin’in tamamen ilhak edilmesini bekliyorlar.
İsrail bu katliamları yaparken, farklı yollarla ve yasal olmayan şekilde şehre sokulan GDO’lu ürünlerin gelmesinde, dağıtımında, kim sebep olmuşsa İsrailli kadir Netenyahu’dan bir farkı var mı? Zehirli, genetiği değiştirilmiş ürünlerin bünyemize girdiğinde bizlerin genetiğinin nasıl değişeceğini hesaplayan var mı? Bizlere ne kadar zarar verebileceğini düşünen var mı? Belli ki bu katil adayları bu haltı yemişler de bunu nasıl fark etmemişiz.
Ha bir de günlerdir Tekirdağ limanından deniyor ya, kim bu liman kardeşim. Tekirdağ LİMANLARI mı? Tekirdağ Limanı mı? Eğer Tekirdağ limanı ise bu limanın ismi yok mu?
Bazılarımız bilmez, bilenlerin bazıları da unutmuş olabilir ama bu kente yıllar önce de hastalıklı kanola tohumu sokuldu. Üstelik bu konuda eğitici ve denetleyici olması gereken bir kurum tarafından. Kimine göre durum ispatlandı, kimine göre durum halen belirsiz. Bilinen bir şey var ise o da Tekirdağ’a bu kadar yasa dışı şekilde gıdalar nasıl sokulabiliyor.
Önümüzdeki günlerde daha bilmediğimiz neler çıkacak kim bilir. Bu GDO meselesini de bir iki tane garibanın üzerine yıkıp kapatmalarına müsaade etmemek gerek. Umarım yapılan tüm soruşturma sonucu her şey ortaya çıkar.
Benim esas merak ettiğim ise özellikle Süleymanpaşa ilçesine dumansız sanayi gelmesi konusunda sesleri çok çıkan çok sevgili BÜYÜKLERİMİZ, “şehrin sosyal yaşam dengesi bozulacak” derken bunca olan mevzularda neden sessiz? Şehre bir çivi dahi çakılmasını istemeyen “GEREK YOK” cular acaba neden bu kent zehirlenirken seslerini çıkarmıyor? Neden kentin tüm dinamikleri bir yere yumruk vuramıyor.
Hah bir de neden biz halen en geri kalmış kentler arasında gerekli yatırımları alamayan bir bölgeyiz? “Biz başkan seçtik o ilgilensin”, “Biz vekil seçtik onlar bu işe baksın”, “Bu kentin valisi var ilgilensin” der isek daha çok garip garip diğer kentlere yapılan yatırımlara gıpta ile bakarız. Daha çok bu kente zehirli gıdalar da girer, uyuşturucu da girer. Her türlü yasa dışı şey de olur.
Yazılacak, söylenecek çok şey var da, sonra bana çok kızıyorsunuz. Sonra beni buradan kovmaya kalkıyorsunuz. Neyse susalım şimdilik.
Okunma Sayısı : 516
Özkan DİKMEN Diğer Yazıları
