Özkan DİKMEN
TABİ Kİ ÇOK ŞIK DEĞİL

Neden bahsedeceğimi az çok tahmin ettiniz. Süleymanpaşa’nın istifa ettirilen Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’den bahsediyorum.

Zaman zaman sert tavrı ve taviz vermez tutumu nedeniyle sıkça eleştiri alan ancak Tekirdağ’a bir sinerji getirdiği de kabul edilen Yüksel’in istifası herkesi şoke etti. Bu bir gerçek.

Bu istifaya kendi partisi içinden bile çokça sevinen olduğunu bizzat gördüm, duydum ve üzüldüm. Yüksel’e yine en çok sahip çıkan ise rakibi CHP’liler oldu. Çünkü istifa ediş biçimi ve şekli uygun olmadı. Demokrasilerde bu tür eylemlerin olmaması gerektiğini her platformda söyledik. Söylemeye devam edeceğiz.

Olmadı, olmamalıydı,olamazdı. Ancak lider odaklı partilerde bu tür olayların yaşanabileceğini geçtiğimiz dönemin sonu bize zaten göstermişti. Aslında Cüneyt Yüksel’in istifasının istenmesi ve ardından istifası normal karşılanabilecek bir durum. Tıptı Melek Mosso’nun da normal karşılanması gerektiği gibi.

Tepemizdekiler ayrıştırıcı dilden vazgeçmediği sürece daha çok Melek Mosso olayı yaşarız. Daha çok Cüneyt Yükseller istifa etmek zorunda kalır. Daha çok belediye Başkanı, Milletvekili bırakın ne yapacaklarını sormayı, artık tuvalete bile giderken icazet almak zorunda olduğu gibi bir izlenim oluştu kamuoyunda. Süreç bizi iyi yere götürmüyor.

Şimdi özellikle Ak Parti’de herkes yeni pozisyon alma peşinde. Özellikle Cüneyt Yüksel ile son yıllarda yıldızı bir türlü barışmayan ve hatta küs olan Milletvekili Mestan Özcan’ın partiye nasıl bir şekil vereceği tartışılıyor. Halen Mustafa Şentop ve Cüneyt Yüksel etkisi geçmiş değil. Zaman ne getirir ne götürür çok da belli olmaz. Ancak şu bir gerçek çok yakın zamanda Mestan Özcan izlerini görmeye başlarız.

Eğer Sayın Özcan daire müdürleri, personel alımları gibi olaylara girip küçük işler peşinde koşarsa sıkıntı Tekirdağ için yine devam edecek. Bizim beklentimiz içi daha yaşanabilir bir Tekirdağ için çaba göstermesi gerektiği yönündedir. Umarım bu arzumuzu yerine getirebilecek gayreti gösterecektir. O gayretlerde bir gün mutlaka karşılığını bulacaktır.

Muhalif milletvekilleri zaten gereken uyarıları yapıyorlar. Bu uyarı dozunu biraz daha artırarak devam ettirmelerini dilerim.

Tekirdağ’ın daha çok şeye ihtiyacı var. Kent kimliğini daha da geliştirerek yatırımların gelmesi ve aynı zamanda mevcut yatırımların kenti sosyolojisini bozmadan büyütülmesi gerektiğini görebiliyoruz.

Halen kayıkçı kavgası gibi Çorlu il olacak, olmayacak mevzusunda iki üç kişinin şişirmesi ile gündemi farklı meşgul etmenin manası yok. Kimin ne olacağı ile çok ilgilenmiyorum. Ben Tekirdağ’ın bütününde yanılası bir kent olması ile ilgileniyorum. Daha yazacaklarımız var. Anlatacaklarımız da var. Tek söylemek istediğim siyasi sanal gündemlerle ilgilenmeyelim. O şişirme gündemler bizim her gün bir günümüzü çalıyor. Önünüze çıkan milletvekiline, belediye başkanına, meclis üyelerine kimin nasıl ve neden istifa ettiğini, siyasette kimin il, ilçe başkanı olacağını soracağınıza kente nasıl bir katkı veriyor onu sorgulayın.

Sorgulayın ve sorun. Emin olun bu sorular arttıkça daha da güzel bir kent içinde yaşıyor olacağız.

Yayınlanma Tarihi : 2023-7-13 19:12:35
Okunma Sayısı : 599
reklam yan

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları