Özkan DİKMEN
KÖŞE KAPMACA
Eskiler bilirler, sokakta çocukken oynanan güzel bir oyundur. Kim nasıl denk getirirse o köşeyi kapatır ve başkasına kaptırmamak için mücadele ederdi. Sonunda kazanan ise günlerce bu zaferini çocukça anlatırdı ve akranlarını kızdırırdı.
Günümüzdeki köşe kapmaca ise farklı bir boyut altı. Siyasetten bahsedeceğiz tabi ki. Ak Parti ve CHP tarafında sular ısınıyor ancak bir taraftan da İYİ Parti gerçeğini göz ardı etmemek gerektiği inancındayım. Her ne olursa olsun yakın geçmişte birilerinin yaptığı gibi kazanmak için her yolu denemek “mübah” olduğu kadar, başkalarının hakkına girdiğin için de “günah”tır.
İşte bu noktadan hareketle özellikle Cüneyt Yüksel’in istifasının (görevden alınmasının) ardından kent siyaseti oldukça hareketlendi. Ak Parti tarafında kartlar yeniden dağıtıldı. Şimdi oyunu kimin nasıl kuracağı ve ne şekilde oynayacağıdır. İlk kartı açanın devamında hangi kartları açacağını merak ediyoruz doğrusu.
Halen varlığını göstermeye çalışan Ak Parti’deki Şentop ve Yüksel ikilisinin mücadelesi ile neredeyse DÜŞMAN KARDEŞ olan Milletvekili Mestan Özcan’ın karşılıklı güç savaşı nerede noktalanır belli olmaz. Kimsenin dile getirmediği bu gizli savaşın kazananı kim olursa olsun ancak bizim derdimiz Tekirdağ’ın kazanan olmasından taraftır. Yani bu kavga kente zarar vermesin demek istiyorum. Kimse kavga yok aramızda her partide bu tür şeyler olur gibi saçma sapan cümleler kurup karşıma geçmesin çünkü ne olduğunu çok net görebiliyoruz. Arada samimi olarak Ak Parti’ye gönül vermiş insanların üzüntüsünü de görebiliyoruz.
Yani Ak Parti’de ciddi bir köşe kapmaca oynanıyor ancak kimse çaktırmıyor. Önümüzdeki günlerde köşe başlarını kimler tutacak göreceğiz. Göremediğimiz ise bu köşe başlarında siyasi ve ekonomik rantın ne kadar olduğudur.
Diğer taraftan CHP kanadında da ciddi gelişmeler yok değil. İlçe kongreleri ile birlikte bölgelerinde belediye başkanlığı hayalleri kuranlar kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıktan sonra her şeyi SIRAYA koymuş ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi çalışmalarına devam ediyorlar. Oradaki köşe başları ise çok daha keskin. Bırakın konuyu açmayı, bir imada bile bulunsanız top tüfek(!) üzerinize geliyorlar. Ak Parti’nin baskıcı tavrından şikâyetçi olanların aslında mevzu zülfi yâre dokunduğunda ne kadar da baskıcı ve mesnetsizce üzerine geldikleri aşikâr. Yani birbirimizi kandırmayalım. Olumsuz bir şey yazdığımızda üzerimize geldikleri net bir şekilde ortada. Yok öyle bir şey demeyelim. Bal gibi de var.
İYİ Parti’de ise Gökhan Metiner’in her ne kadar yalnız bırakılmak istense de karakteri ve duruşuyla özellikle genel seçimlerde ciddi bir sınav verdiği ve bu sınavdan alnının akıyla çıktığı ortada. Şimdi ona düşen kendisine muhalif olan ve hatta aleyhte çalışacak kadar seçimlerde YAN çizen il yöneticileri ve ilçe teşkilatlarını yeniden yapılandırmak. Aksi takdirde İYİ Parti’deki köşe başlarını tutan köhnemiş siyasi anlayış kendisine de zarar verecektir. Gökhan Metiner’in masaya yumruğunu vurması gerektiği inancındayım. Umarın çok geçmeden bunu yapar ve partinin daha da güçlenmesini sağlar.
MHP ise seçimlerde beklemediği bir mağlubiyet aldı. Her ne kadar kazanan Cumhur ittifakının içinde olsa da partinin günden güne kan kaybettiği net bir şekilde görülüyor. Yeni bir enerji ile MHP’nin Tekirdağ’da arzu edilen seviyeye gelebileceğini düşünüyorum ancak bunun için de sahada ciddi bir karşılığının olması gerekiyor.
Lafın kısası kime ele alırsak bir tarafı aksıyor. Yani tezgahın önündeki elmalar iyi ancak pazarcı senin torbaya arka kısımdan çürük elmaları koyuyor ve sen farkında değilsin. Tezgahtan elmaları kendi seçeceğimiz güne özlemle, sağlıcakla kalın.
Okunma Sayısı : 755