Habibe Tilki UZEL
Kentimizin heykellerine dokunulmasın!


Kentimizin heykellerine dokunulmasın!

 

Tekirdağ’da çözüm bekleyen acil pek çok sorun varken saksıydı heykeldi aldı başını gidiyor. Saksı meselesi tam kapandı derken bu kez de heykeller gündemi meşgul etmeye başladı.  Süleymanpaşa Belediyesi’nin göreve geldiği ilk günden itibaren heykellere karşı bakış açılarını az çok biliyorduk. Fakat satma derecesine gelecek kadar istemediklerini tahmin etmiyorduk. Sülaymanpaşa Belediyesi yaptığı meclis toplantısında Ak Parti ve MHP üyelerin oylarını alarak depolarda atıl durumda bulunan tablolar ile kentin çeşitli yerlerine konulan minyatür heykelleri müzayede yoluyla satma kararı aldı.


Bilenler bilir fakat bilmeyenler için söyleyeyim; Sülaymanpaşa Belediyesi’nin geçtiğimiz dönem başkanlığını yapan Ekrem Eşkinat, görev yaptığı süre zarfında Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu düzenledi. Sempozyum kapsamında yerli ve yabancı sanatçılara her yıl heykel ve tablo yaptırdı. Bu günleri tahmin etmiş gibi de heykellerin satılmaması ve üzerinde değişiklik yapılmaması içinde karar aldırdı. Böylece heykeller kentin çeşitli noktalarına yerleştirildi. Tablolar da çeşitli yerlere asıldı. Tabloların bir kısmı ise kayıtları tek tek alınarak depoya kondu. Eşkinat’ın kafasında sonrasında mutlaka sergilenme projesi vardı. Altını özellikle çizmek istiyorum ki tablolar depoda dedimse öyle üst üste gelişi güzel atıl halde tozlar içinde durmuyordu. Hepsi belli bir düzen içinde muhafaza ediliyordu. Fakat şimdi depodaki tabloların halini görünce şahsen ben acıyorum sanki öylece atılmış havası verilsin diye dağınık hale getirilmiş olması çok acı.

 

Hali hazırdaki Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel konuyla ilgili tahmininden çok daha net tepkilerle karşı karşıya gelince açıklama yapmak durumunda kaldı. Başkan Yüksel, yaptığı açıklamada “Asılı olanlarla problemimiz yok ama depoda duran tabloları ve minyatür heykelleri müzayede ile satma kararı aldık. Çünkü atıl halde duruyorlar. Kentin içinde yerlerini almış heykelleri satacağım demedim orada bir ironi vardı fakat yanlış anlaşıldı.” dedi.

 

Bana kalırsa Başkan Yüksel bu konuyu bir şekilde gündeme getirip kentin, vatandaşların tablolardan tutun sahilde mevcut haldeki heykeller konusundaki hassasiyetleri üzerinden bir nabız yoklamasına gitti. Tekirdağ halkı her ne kadar bana dokunmayan yılan bin yaşasın rahatlığında hayatını idame ettiriyor şeklinde bir duruş sergilese de elbette şehrin kırmızı noktaları mevcut. Kent kendine yakışanı yaparak konuyla ilgili sesini yükseltti. Yukarıda da belirttiğim gibi zaten az çok heykele vs olan bakış açıları ortada Cüneyet Başkan ve ekibinin. Belki yakın bir gelecekte kendilerinden yeni heykeller beklentimiz de yok. Fakat var olan heykeller ve tablolar üzerinden puan toplamaya çalışması bana kalırsa puan kaybettirdi. Üstelik göreve gelişinin üzerinden sadece 8 ay geçti ve şu kesin ki 8 ay gibi kısa bir sürede yıldızını hızla yükseklere taşıma eylemi gösterdi. Şuan gündeme geldiği konu son derece talihsiz bir konu. Cüneyt Başkan’ın 8 aydaki nazar boncuğu olsun diyelim bu mevzuya ve hem şehirdeki heykeller hem de tablolar yerlerinde kalsınlar. Ha tablolar atıl halde duruyorsa gerçekten dedikleri gibi eminim onların o şekilde durmalarına izin vermeyecektir Cüneyt Başkan. Layık oldukları projeler ile değerlendirecektir diye umuyorum.

 

Heykel olsun tablolar olsun hepsi sanatın birer kolları. Tekirdağ ülkenin Batı’ında olmakla övünen bir kent olmasına rağmen bu tür konulara çok da uzak kalmış bir ilimiz. Bu geç kalınmışlığı bir kenara koyup Ekrem Eşkinat bir hareket başlattı. Bu anlamda konuya siyasi rant gözüyle bakmayıp kazanan Tekirdağ olacaktır diye bakılırsa bence heykel veya tablo ile bir alıp verilmeme durumu yaşanmaz. Ülkemizde sayılı birkaç şehir var ki bunlardan bazıları Eskişehir, Antalya gibi bugün kent kimliği unvanlarının arasında  ‘heykeller kenti’ olarak da geçiyor. Onlarca yurt içi turisti ağırlıyor ve insanlar heykellerle fotoğraf çekilmek için sıraya giriyor. Neden yıllar sonra Tekirdağ için de gelişmeler bu yönde olmasın? Olması mümkün fakat amaç ne olursa olsun sanat düşmanlığının hiç lüzumu yok. Sanata ve emeğe saygı şart. Ayrıca heykelin karşısına geçip illa sanatçı burada ne mesaj vermiş diye kafa yormaya gerek yok. Bu kafadan sıyrılıp bakılırsa heykellere görülen maneviyat çok daha kıymetli olacaktır.


Yayınlanma Tarihi : 2019-12-11 13:47:32
Okunma Sayısı : 1288
kiremitçiler

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları