Dyt. Emine GÖRÜCÜ
FİBROMİYALJİ VE BESLENME
FİBROMİYALJİ VE BESLENME
Fibromiyalji; yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, uyku düzensizlikleri ve bazen de spastik kolitin (tuvalete çıkma problemleri) eşlik ettiği kronik hastalık olarak tanımlanıyor.
Fibromiyalji tanılı hastalarda özellikle psikolojik semptomların sıklıkla görülmesi sebebiyle antidepresan tedavisi tercih edildiği görülüyor. Yapılan önemli çalışmalar, rehberler ve sistematik derlemelerin değerlendirildiği bir çalışmada, en güçlü kanıtlarla literatürün desteklediği ve fibromiyalji tedavisinde kullanılabilecek üç temel nokta belirtiliyor. Bunlar: Düşük dozda anti-depresan tedavisi, hafif şiddette aerobik egzersizler ve fleksibilite egzersizleri, bilişsel davranışçı terapileri olarak gösteriliyor.
Fibromiyalji tanısı konmuş hastalarda beslenme tedavisi üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarına gelince;
- Antioksidanlardan zengin, vejetaryen beslenmenin yarar sağlayabileceği düşünülüyorken, (Besinlerin antioksidan içerikleri hakkında daha detaylı bilgiyi bi sonra ki hafta yazmaya hazırlanıyorum,araştırmaları tamamlamaya çalışıyorum)
- düşük tuz içerikli ve pişmemiş sebzelerden zengin vegan diyeti uygulamasının fibromiyalji semptomlarını azaltıcı etkisinin olduğu belirtiliyor.
- Çiğ sebze, çiğ meyve, salata, havuç suyu, tahıl ve fındık içeren vejetaryen diyetin çoğunlukla fibromiyalji semptomlarını önlemede etkili olduğu belirtiliyor.
- Bağırsak florasının, fibromiyalji ile benzer belirtilere sebep olan romatoid artrit gibi inflamatuar hastalıklarda önemli olduğu biliniyor. Ancak fibromiyalji hastalarında bağırsak florasındaki değişimin nedeni kesin olarak bilinmiyor. Yapılan çalışmalarda romatoid artrit ve fibromiyalji tanısı almış hastalara uygulanan Akdeniz diyeti sonunda, feçes florasının ve hastalık semptomlarının olumlu yönde değiştiği saptanmış.
- Mono sodyum glutamat (MSG;hazır gıdalarda buluna gıda katkı maddesi) ve aspartamın (kalorisi çok düşük tatlandırıcı) yüksek dozlarda tüketiminin nörotoksik etkilere sebep olduğu bilinmektedir. Bu nedenle fibromiyalji hastalarının bu katkı maddelerini içeren besinlerin oldukça kısıtlanması hatta mümkün ise tüketmemesi gerekiyor.
- fibromiyalji hastalarında duygu durum bozukluğu, anksiyete ve yeme davranış bozuklukları sıklıkla görülüyor. Dolayısıyla bu hastaların psikolojik durumlarının takibi de önem kazanıyor. Buna bağlı olarak da hastalarda özellikle metabolik sendrom riski üst seviyelerde seyrediyor.
- Yapılan bir çalışmada demir yetersizliği anemisi olan ve talasemi bulunan bireylerde fibromiyalji görülme ihtimalinin daha yüksek olduğu belirtilirken, Demir yetersizliği anemisi bulunan bireylerde görülen konsantrasyon bozukluğu, bilişsel fonksiyon yetersizlikleri ve yorgunluk gibi belirtilerin sadece demir yetersizliği kaynaklı değil fibromiyalji kaynaklı da olabileceği bildiriliyor.
- Son olarak genel tavsiyem; Omega-3 yağ asidi tamlayıcıları gibi yüksek seviyeli vitamin tamlayıcıları size yararlı olacaktır. Balık yağı, keten tohumu, ceviz, bazı zenginleştirilmiş tahıllar ve yumurtada bulunan omega-3 yağ asidi iltihaplanmaya karşı etkisi olduğu bilinen iyi yağlardandır.
Sevgi ve sağlıkla kalın.
Okunma Sayısı : 1596
Dyt. Emine GÖRÜCÜ Diğer Yazıları
- UYKU, BESLENME VE SAĞLIK İLİŞKİSİ
- YAZ AYLARINDA BESLENME
- ZAYIFLAMA DİYETLERİNDE TATLANDIRICILARIN ROLÜ
- BAYRAM DETOKSU
- SÜT VE RAMAZAN
- RAMAZAN İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
- PREBİYOTİK ve PROBİYOTİKLERİN MİKROBİYATA ÜZERİNDEN OBEZİTE TEDAVİSİNE ETKİSİ
- ZAYIFLAMA AMELİYATLARI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
- HIZLI, SAĞLIKLI VE KALICI ZAYIFLAMA YÖNTEMLERİ
- TAM YAĞLI SÜT MÜ? YOKSA YAĞSIZ SÜT MÜ?