Dyt. Emine GÖRÜCÜ
DEPRESYON VE BESLENME İLİŞKİSİ


DEPRESYON VE BESLENME İLİŞKİSİ

 

Gündelik olaylar ruh halimizi etkilemektedir. Zaman zaman herkes üzgün, mutsuz, kederli  durumlarda hissedebilir kendini. Bu durumlar anlık ise ve kısa  bir süre sonra günlük olağan yaşantıya dönülebiliyorsa sorun yok demektir. Çalışmalar göstermektedir ki, depresyon hastalık düzeyinde bulunduğunda antidepresanlar çok başarılı sonuç vermektedirler. Dikkat edişlecek nokta, depresyon bir hastalık değil de, gündelik moral bozukluğu düzeyindeyse, antidepresan kullanmanın bir mantığı yoktur. Yani depresyon hastalığında mutlaka etkili bir tedavi uygulamak gerekirken, sadece moral bozukluğu veya yaşadığı olaylara bağlı üzüntü veya mutsuzluk yaşayan bir kişi hastaymış gibi tedavi edilmemelidir. Bunun ayrımını da psikiyatri hekimleri yapabilmektedir. Antidepresan ilaçlar bir hastalığı tedavi etmede kullanılan bir grup ilaçtır. Hiçbir zaman bir moral dopingi, mutluluk ilacı, uyuşturarak dertleri unutturan bir madde veya alışkanlık yapan bir ilaç amacı ile kullanılmamalılar. Bu ilaçlar tedavi amacı ile kullanılan ve beynin çalışmasında düzenlemeler yapan kimyasal maddelerdir. Antidepresan ilaçlar depresyon hastalığında başarıyla kullanılmakta ve %80’lere varan yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.

 

Depresyon, kullanılan ilaçların da etkisi ile aslında özel bir beslenme durumu gerektirmektedir. Zira bu duygu durum farklılığı ve kullanılan ilaçlar; yeterli besin alamama ya da fazla alma , tat bozuklukları, bunlara bağlı olarak da başta ağırlık değişiklikleri olmak üzere konstipasyon (kabızlık-peklik), dehidratasyon (vücudun su kaybetmesi), serum riboflavin, folik asit, B(pridoksin) düzeylerinde düşüklüğe, metabolik sendroma neden olmaktadır.

 

  • Depresyon tedavisi sırasında bireyin beslenme planı ekip olarak hazırlanmalıdır.
  • Bireyin vücut ölçüleri ve alması gereken enerjiye paralel karbonhidrat alımını ayarlamak gerekmektedir. Zira serot nin 5-hidroksi triptaminsalınımı ile negatif ilişki içindedir.
  •  Bu tip hastalarda folat eksikliği oluşacağından, folik asitten zengin yeşil yapraklı sebzeler mutlaka öğünlerine eklenmelidir.
  •  Omega-3 yağ asitleri içeren besinler öğünlere eklenmelidir.  Omega-3 yağ asitlerini dengeli tüketmek aynı zamanda depresyona girmeyi de önlemektedir.
  • B6  ve B12  vitamin destekleri gerekebilir. B6  içeren Balık, ay çekirdeği, fındık, şam fıstığı, pirinç ve buğday kepeği, sarımsak, ciğer, susam ile B12  içeren süt ve süt ürünleri, kırmızı etler öğünlerde dengeli olarak tüketilmelidir.
  • Yetersiz çinko alımı depresyona neden olduğu gibi, tedavi sürecini de olumsuz etkilemektedir. Serum seviyelerine bakılıp gerektiğinde takviye olarak verilmeli ve yine öğün menüleri çinko açısından zengin olan besinler eklenmelidir.
  •  

Hastalıkların önlenmesinde sağlıklı ve dengeli beslenme oldukça önemli yer tutmaktadır. Bu nedenle çok geç kalmadan beslenme kalitenizi arttırın.Herhangi bir hastalığınız yok ise işlenmiş-paketlenmiş gıdalar dışında doğal olan her besini tüketmeye çalışın. Gün içinde mutlaka kahvaltı,öğlen ve akşam öğünlerinizi tüketin.Asla öğün atlamayın. Besin çeşitliliğinizi koruyun.

Sağlık ve sevgiyle kalın.


Yayınlanma Tarihi : 2018-03-03 11:22:05
Okunma Sayısı : 1216
kiremitçiler

Dyt. Emine GÖRÜCÜ Diğer Yazıları