
Özkan DİKMEN
DALKAVUKLARIN KRALCILIKLARI
Bir gün haklılığımız ortaya çıkacak, sabırla bekliyoruz bakalım.
Konuya çok bencilce girdiğimiz farkındayım. Zaman zaman özellikle Büyükşehir Belediye Başkanını eleştiriyoruz. Kantarın topuzunu kaçırdığımız zamanlarda oluyor.
Yazılarımızı takip edenler bilir ki, aslında eleştirilerimi bile biraz mizahi dille yapar ve kimseyi kırmamaya çalışırız. Bunu becerdiğimizi düşünüyoruz.
Ortaya koyduğumuz tespitler ve eleştiriler tabi ki birilerini rahatsız edecek. Özellikle eleştirdiğimiz kişilerin KRALCILARI bizlere çok kızıyor. Hatta başka yöntemlerle bizden intikam almayı bile düşünüyor ve bunu yapmak için çaba gösteriyorlar. Doğru tespitlerde bulunduğumuz için bu dalkavuklara kimse prim vermiyor. Bu bizi ziyadesiyle memnun eden bir durum.
Yaptığımız eleştiriler ile özellikle sosyal medyada bize ‘laf sokma’ gayreti içinde olan dalkavukları meslek hayatımda çok gördüm. Neredeyse 35. Yıla yürüdüğüm mesleğimde bu tür dalkavuklar hep oldu, olacak da…
Ancak KRAL koltuğundan kalktığında ise dalkavukların hiçbiri ortalarda olmadığı gibi hemen aynı pişkinlikle bizim saflarımızda yer alan cümlelerle etrafına hava basmaya çalışıyor.
Yok yok öyle birilerine hedef alıp yazdığım bir yazı değil. Öyle ortaya geçmişte ve günümüzde yaşananları sorgulamaya çalışıyorum.
Kendime ait bir yol haritam ve prensiplerim var. Bu çerçevede mesleğimi icra etmeye çalışıyorum. Sahada çalışan genç arkadaşlarımızın heyecanını gördükçe eski günler de geliyor aklıma. Her ne kadar çok sahada olmasak da inanılmaz bilgi akışına sahip olduğumu da söylemek isterim. O nedenle kim ne söylerken ne demek istediğini ve aslında söylediği şeyin kimlere yaradığını çok çok iyi biliyorum.
Merkez Süleymanpaşa’da yaşadığımız için Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanını eleştirirken, ‘Süleymanpaşa Belediye Başkanını neden eleştirmiyorsunuz?’ sorularına da muhatap olmuyor değiliz.
Tabi ki, eleştireceğiz. Ancak Biz eleştirdiğimizde Cüneyt Yüksel bizim belediyeye girişimizi yasaklamıyor. Özel günlerde reklam abonelerini kesmiyor, gazetemizin ana gelir kaynaklarından birisi olan abonelik konusunda da hiçbir itirazı olmuyor.
Yani demem o ki, Biz Sayın Yüksel’i eleştirdiğimizde konunun kendi açısından doğrusunu söylemek için arayıp anlatıyor veya anlattırıyor. Küsmüş olsa bile küstüğünden günler sonra haberimiz olmuyor. Oldukça insani olarak o an tepkisini ortaya koyuyor. Olumlu veya olumsuz kendi fikrini ortaya koyuyor.
Yani konunun özü aslında diyalog. Sayın Albayrak’ta işte bu yok. Diyalog kurma becerisi sıfır oğlu sıfır.
Okuduğu üniversitede diyalog dersi olsa kesinlikle o okulu bitiremezdi. Bahsettiğimiz insan Fabrika müdürü iken dünyada marka olan bir içeceğin mucitlerinden. Yani kafa zehir. Ama insani ilişkiler ve diyalog sıfır.
Özellikle Dalkavuk kralcılara tekrar anlatmak isterim. Mesele para değil. Öyle birinden para alıp birine kötü şeyler yazmak gibi şerefsizce yapılacak işlerin içinde de olmadık. Çok şükür aklımız var. Görebiliyoruz, duyabiliyoruz ve analiz yeteneğimiz de var. Bu nedenle bu tür suçlamaları yapacak dalkavuklara tek bir söz söylemek isterim.
Başka kapıda oynayın. Sonra ağlayan siz olursunuz.
Sahi Büyükşehir Belediye binası ne oldu. Sanırım 6 kere tarih verilip beklemeye geçildi. Ha o belediye binası ile ilgili başka bilgiler de elimizde mevcut sadece doğrulatmayı bekliyorum. Yakında o defteri de açacağız. Öyle maliyeti şu kadar falan değil. Zaten o maliyet dağları aştı. Meselenin başka yönleri var. Ağzınız açık okuyacaksınız. Az kaldı.
Okunma Sayısı : 905
