Dyt. Emine GÖRÜCÜ
SELÜLİT VE TEDAVİ UYGULAMALARI
SELÜLİT VE TEDAVİ UYGULAMALARI
Selülit; yağ dokusunun fibroz ağ yapısı içinde fazla yağ birikmesinden kaynaklanan fizyolojik bir olaydır. Tıbbi açıdan bir hastalık olarak değerlendirilmeyen bu olay kozmetik bir bozukluk olarak görülmektedir. Derinin portakal kabuğu görünümü kazanmasıyla belirti veren bu bozukluk daha çok kadınlarda ergenlik döneminin bitimi ile birlikte baş göstermeye başlayan ve gebelik süreçleri ile devam eden hormonal değişimler ile ortaya çıkmaktadır. Kadınların neredeyse % 98’inin şikayet ettiği selülit problemi, yapılan çalışmalarda menepoz dönemi ile azaldığı belirlenmiş. Bunun nedeninin ise dişilik hormonlarının deriyi etkilemesinden kaynaklı olduğu olarak gösterilmiş.
Selülit oluşum aşamalarına gelince; kadınlarda büyüyen yağ hücreleri ve lopları fibröz iplik.ikler arasında sıkışarak dermiş dediğimiz deri tabakasına doğru dikey şekilde ilerlerler. Bu genişleme ve uzama esnasında fibröz şeritler esneyemedikleri için deri yüzeyinde girinti-çıkıntılı (yani portakal kabuğu) görüntüye neden olur. Selülitin ileri ki aşamalrında bu sıkışmaya ter bezleri de katılır. Yağ hücrelerinin genişlemesi ile dolaşım üzerinde artan baskı sonucu ödem oluşur.
Selülitlerinizin hangi aşamada olduğunu evde de küçük bir test ile öğrenebilirsiniz. Literatürde bu uygulamaya Çimdi Testi de denir (PINCH TEST) . Kalça veya bacaklarınızı iki elinizin arasına alıp sıkıştırın ve görüntüye bakın.
1-Hem ayakta hem sırtüstü yatar vaziyette iken deri görünümü düz ancak testi yaptığınızda pütürcüklü hal alıyor ise 1. Derece selülitleriniz oluşmaya başlamış.Bu durumda kan damarları genişlemeye ve hafif ödemleriniz oluşmaya başlamış demektir.
2- sırt üstü yatar durumda iken deriniz düzgün görünüyor ancak selülitleriniz ayakta farkediliyor ve çimdik testinde her iki durumda da portakal görünümünüz oluşuyor ise sizin selülitleriniz 2. Aşamada demektir. Bu durum çoğunlukla 34-40 yaş arası ve kilolu kadınlarda oluşmaktadır. Bu aşama Kan ve lenf dolaşımı aksamaya başlamış, dermiş ve epidermiste bozulmalar oluşmuş durumdadır.
3- 3. Derecede selülit de ise hem sırtüstü yatar vaziyette hem de ayakta, deride ki portakal kabuğu görünümü teste bile gerek kalmadan belirgin görüntü vermektedir.Bu aşamada ödem fazlalaşır, yağ sentezi artar,yağ metabolizması yavaşlar ve kollejen sentezi bozulduğu için yağ hücrelerinin etrafını kollejen kılıfı sarar. Bu da dışarıdan küçük toplar halinde görülmesine ve elle bastırıldığında ağrıya neden olan bir duruma ulaşır.
Selülit tedavisinde, tıp da hastalık olarak belirtilmediği için maalesef yeterli sayıda çalışmalar yapılamamış. Bu nedenle suistimale çok açık kozmetik ürün ve yöntemler geliştirilmiş.
Bu Yöntemler sınıflandırıldığında;
- Oral veya lokal yolla alınan bitkisel ekstireler; Oral yolla alınanlar ile ilgili yeterli çalışma yok, lokal uygulanan birkaç ürün patent almış ancak kimisinin sadece labaratuvar çalışması var, kimisinin sonuçları etkili değil, kimisinin ise çok az denekle yapıldığı için geçerliliği şüpheler taşıyor. Bu tarz bir ürün kullanacaksanız içeriğne ve firma patentine mutlaka bakın ve güvenilir firma ürünleri olmasına dikkat edin derim.
- Lokalize mekanik etki (yani masaj), ısı ve ya enerji uygulanması yöntemlerinde patent almış cihaz ve markalar mevcut. Etkileri ile çalışma sonuçları açıklanmış. Selülit kalıcı olarak tedavi edilemese bile bu uygulamalar sayesinde deri görünümünde düzelme, uygulanan bölgede incelme ve dolayısı ile selülit görünümünde azalma görülmüş. Bu tip uygulamaları yaptıracağınız yerlerive uygulama yöntemini mutlaka çok iyi araştırın ve uygulamayı yapacak ekibin sağlık personeli uzmanlarınca kontrol edildiğinden emin olun.
- En sevdiğim yöntem ise hareketli yaşam ve gıda alımının düzenlenmesi. Bu yaşam biçimini benimsediğinizde sadece selülitlerinize veda etmiyorsunuz, aynı zamanda sağlıklı yaşam temellerini de atmış oluyorsunuz.
Sağlık şakaya gelmez. Özellikle kozmetik uygulamalarda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Araştırıp soruşturmadan, ‘uygun fiyat cazibesi’ ne kapılmadan , sağlığınız için pozitif ve negatif etkilerini bilmeden hiçbir işlem yaptırmayın derim.
Sağlık ve sevgi ile kalın…
Okunma Sayısı : 1591
Dyt. Emine GÖRÜCÜ Diğer Yazıları
- MİGREN ATAKLARI VE BESLENME
- ZAYIFLAMA ÜRÜNLERİ ETKİLİ Mİ? NE KADAR ETKİLİ?
- COUMADIN DİYETİ
- GASTROÖZOFAJiYAL REFLÜ HASTALIĞINDA BESLENME
- KURBAN BAYRAMI VE BESLENME
- FİBROMİYALJİ VE BESLENME
- FİBROMİYALJİ VE BESLENME
- UYKU, BESLENME VE SAĞLIK İLİŞKİSİ
- YAZ AYLARINDA BESLENME
- ZAYIFLAMA DİYETLERİNDE TATLANDIRICILARIN ROLÜ