Özkan DİKMEN
AZRAİLLE DANS!
Yazının da başlığından anlaşılacağı üzere egomuza yenik düşerek hiç işimiz olmadığı halde yasaklar olmasına rağmen dışarıda gezmeyi övgü meselesi haline getiriyoruz. Yani Azrail ile dans ediyoruz ama tehlikenin farkında değiliz.
Dünyayı etkisi altına almış olan korona virüs salgını insanlığı ciddi bir tehlike altına almış durumda. Bu konuda çeşitli komplo teorileri ortaya atılmış olsa da karşımızda ki tehlikenin farkında olmamak saflığında ötesinde bir durum olur.
Özellikle 65 yaş üstü büyüklerimize getirilen yasakların ilk zamanlar çok ciddiye alınmamış olması belki de bugün gördüğümüz ölüm oranlarını artırdı. Burada büyüklerimizin tabir yerindeyse ‘HUYSUZ’ davranışları da etkili oldu. Sonuçta büyüklerimize çok da baskı yapamıyor ve bir yere kadar uyarılarımızı gerçekleştiriyoruz.
Diğer taraftan virüs taşıyan ve hastalık oranı daha az olan gençlerde bu konuda ciddi bir ego patlaması yaşadı. BİZE BİR ŞEY OLMAZ mantığı ile atılan her adım yaşanan bir fazla ölüme neden oldu. Bunun kimse farkında değil ancak bölgemizden bilgi verilim derim ve Tekirdağ sokaklarında zaman zaman hiç olmadığı kadar kalabalık insan topluluğu ile karşılaştık. Bu da yasaklara karşı gelmenin bir övgü meselesi halinde olgunlaştığını gösteriyor.
Yasağı deler ve sokağa çıkarsak bunu daha sonra arkadaşlarımıza övünç meselesi olarak aktarabiliriz. İlerleyen süreçlerde kahve sohbetlerinde övgüyle kendimizden nasıl yasağı deldiğimizle ilgili bahsedebiliriz. Tabi ölmez de sağ kalırsak.
Sürekli sorularla karşılaşıyoruz. Ne zaman bitecek bu virüs meselesi diye. Uzman olmadığımız konuda ahkam kesmek ancak acemi ve ukala gazetecilerin işi olur. Mesleğe başladığımdan bu yana bu ukalalığı yapmadım. Bilmediğimiz konuyu da bilenlere sorduk öğrendik öğrenmeye çalıştık. Bu konuda da bizim bir şeyler söylememiz çok ama çok yanlış olur. Sadece öngörümü söyleyebilirim ki Mayıs ayı içinde kademeli olarak rahatlama gelecektir. Tabi yasaklara uyar ve rahat durursak.
Bilindiği gibi hemen bu konuda refleks gösteren Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel ve ardından diğer ilçelerle birlikte Büyükşehir de hummalı bir şekilde maske üretimi, dezenfektan ve virüsle ilgili ciddi adımlar attılar. Hükümetin verdiği mücadeleye, yerel yönetimler olarak da önemli katkılar sundular. Bu kadar çabanın boşa gitmemesi için bizler de birer vatandaş olarak üzerimize düşeni yapıp, ihtiyacımız yoksa dışarı çıkmayın kendimizi mümkün olduğu kadar izole etmemiz gerekiyor. Böylece bu belayı da sağ salim kısa sürede atlatalım istiyorum.
Bu arada o yardım etmedi, bu yardım etmedi siyasi geyiklerini de bir tarafa bırakalım. Belli ki bu korona virüs belası bittikten sonra bizi ekonomik olarak daha zorlu bir süreç bekliyor. Bu millet tarihte çok şey başardı, bunu da elbet başaracaktır. Önemli olan en az hasarla bundan sonraki süreci de elimizden geldiğince sağlıklı bir şekilde atlatabilelim.
Sağlıkla kalın, evinizde kalın. Ömrünüz uzun olsun.
Okunma Sayısı : 1536