Habibe Tilki UZEL
‘’BEN BU BELEDİYE BAŞKANLIĞINI BIRAKACAĞIM’’

Bazen değil çoğu zaman davulun sesi uzaktan hoş gelir. Ancak davul kulağımızın dibine dibine yaklaştıkça o sesin zorlayıcı bir ses olduğunu görürüz. İşte bir şehre, bir kente, bir ilçeye belediye başkanı olmak elbette uzaktan herkese hoş gözükebilir. Herkes ‘başkanım, başkanım’ diyecek, en saçma fikrinize bile ‘oo harikasınız başkanım denecek’, mini kral havasında bir süre yaşamınızı idame edeceksiniz. Ancak gelin görün ki elbette madalyonun bir de diğer yüzü var. Yapılması gerekenler, işin hakkını vermek, becerebilmek, başarabilmek, hakkaniyetli yapmak, kalıcı projeleri hayata geçirmek, bebekten yaşlıya herkese faydalı olabilmek, emekle & sevgiyle yönetebilmek. Para yok diye ağlanmamak. E bunlar elbette hiç kolay olmadığı gibi her baba yiğidin de harcı değil.

Bilindiği üzere Tekirdağ’ın Kiraz Festivali bu yıl 13 & 16 haziran 2024 tarihlerinde yapıldı. İyisi kötüsü, artısı eksisi ile tamamlandı. Gel gelelim ki festival sürecinde ekmeğinin peşinde olan esnaf festivalde hizmet verip parasını kazanmak için belediyeye bir sürü para ödedi. Sahil alanında özellikle yiyecek sektöründe bulunan stant açmış esnaf ile uzun uzun görüşmeler gerçekleştirdim. Hemen hepsine bir dokundum bin ah işittim. Son derece dertleri vardı. Süleymanpaşa Belediyesi ve hali hazırda şuanda Belediye Başkanlığını yapan Volkan Nallar’dan şikayetçiler. Öncelikle festival tarihinin kesinlikle doğru bir tarih olmadığının altını üzerine basa basa çizdiler. Esnaf, ‘’tam da bayram haftasına denk gelen 13/ 16 haziran sanki bizi baltalamak için seçilmiş gibiydi. Hemen hemen çoğu kişi uzun bir bayram haftası olduğu için ya memleketlerine ya da tatile gittiler. Biz belediyeye burada hizmet vermek için tonla para ödedik. Ödediğimiz kira bedelini bile zar zor çıkardık. Yazık günah değil mi? Bir de bunu başta Volkan Nallar olmak üzere Süleymanpaşa Belediyesi yetkililerine ilettik ancak biz hoşgörü ile karşılanacağımızı beklerken neredeyse bir araba azar yedik. Olmaz olsun böyle belediye yönetimi, festivalleri.’’ diyerek zorlandıkları her noktayı detaylı şekilde ifade ettiler.

Volkan Nallar’ı sahil alanında gördüklerinde kendisine de durumu izah etmeye çalıştıklarını söyleyen esnaf, Başkan Nallar’dan şok sözler duyduklarını belirttiler. Volkan Nallar’ın eleştiri karşısında çılgına döndüğünü, yüksek perdeden atıp tuttuğunu ve en sonunda ‘’Bu belediye başkanlığı bana göre değil, bir sürü borç var zaten ben yakında bu belediye başkanlığını bırakacağım, hiç bana göre değilmiş, uğraşamam bunca işle, insanla’’ dediğini ifade ettiler. Böylesi bir belediye başkanı tutumundan son derece mustarip olduklarını belirttiler.

Eh Volkan Nallar, oyun sahnesine çıkarken kimse sana demedi mi bu işler uzaktan hoş gelir ama işin iç yüzü pek de öyle değildir diye. Ekonominin bunca zorlayıcı hali varken esnafı dinlemek, anlamak bu kadar zor mu? Volkan Nallar’ın en yakın akrabalarının bile ‘’henüz belediye başkanlığı yapmak için pişmiş değilsin’’ dediklerini biliyorken bu tablo bizleri elbette hiç şaşırtmadı. Sandıktan Volkan Nallar çıktığında dediğim gibi Volkan Nallar Kazandı, Süleymanpaşa kaybetti! İşte daha yolun çok başında olmasına rağmen gemi su kaçırmaya başladı bile.

Hep söylediğim bir söz vardır. Kişi bir işe başlarken önce işe sonra kendine bakmalıdır. İş ney, ben neyim. Şapkayı öne koyup ölçüp biçip hesap yapılmalıdır. Gaz veren ve şakşakçılar bir süre sonra ortadan yok olur ve balon söner.

Üstelik belediye başkanlığı çok çok başka bir durum. Bunca vatandaş güvenerek seçiyor ve hizmet beklentisine giriyor. Öyle 45 yıldır yaptığı gibi hava basıp, sıkıldım oynamıyorum, şekerim tansiyonum var, şaka yaptım, gır gır yaptım, benim tahammül oranım düşük demekle, resmi törenlerde kabul edilemez el hareketleri yapmakla belediye yönetilmez. İşin sonunda madara olmak da var.