Habibe Tilki UZEL
ZAM YAĞMURUNUN ÜLKESİ, TÜRKİYE

Son zamanlarda gözlemlediğim bir durum var ki iki veya iki kişiden fazla kişi bir araya geldiği zaman sohbet içeriği kaçınılmaz bir şekilde sıra sıra gelen zamlar oluyor.

Evet, sanırım ülkeye zam yağmuru yapılıyor ve artık ülke vatandaşı zam yağmuru karşısında tabiri caizse şemsiyeyi değil açmak şemsiyeye elini bile uzatmıyor. Çünkü uzatamıyor. Vatandaşın mecali kalmadı artık. Her gün başka zamma uyanıyor hangisine tepki vereceğimizi bilmediğimiz için tepki bile vermiyoruz. Sanki ülkece bitkisel hayata girdik öylece ve topluca şarampolden aşağı yuvarlanıyoruz.

Türkiye dendiği zaman zamları dünyada en çok konuşulan ülke olarak anılıyoruz çünkü şakası yok her gün bir şeylere zam geliyor. Televizyonda haber programlarına baktığımız zaman bu konu üzerinde doğru düzgün bile durulmuyor. Ne yazık ki suni gündemler ile vatandaşın beyni o kadar dolduruluyor ki bir şekilde hepimiz oyalanıyoruz sadece. Gerçekler dibimizden hızlıca akıp geçerken biz gereksiz ne kadar konu varsa onların üzerinde duruyoruz. Böylece ses çıkarmamız gereken yerde tepkisiz bir ceylan misali avcıyı bekliyoruz.

Asıl üzücü olan ise böylesi coğrafi, tabiat, yer altı, yer üstü, dört mevsim, güneş, deniz olması arzu edilen ne varsa bu memlekette bir şekilde varken bizler nasıl oluyor da bu kadar yokluk ve sefalet içinde olabiliyoruz. Paramız nasıl bu kadar anlamsız şekilde değersiz olabiliyor. Maaşlar iyileştirilecek derken akabinde gelen zamlar daha maaşı elimize almadan tepemize balyoz indiriyor.

Türkiye’de emekli vatandaşlarımızın hali ortada. Diğer dünya ülkelerinin emeklilerine baktığımız zaman refah seviyesi sayesinde keyifle emeklilik hayatı yaşarken bizim emekli büyüklerimiz kıt kanaat geçinme derdi içindeler. Gençlik yılları da büyük ihtimalle öyle pek rahat geçmemişken bir de şimdi emeklilik hayatları zindan mı olsun diyeceğim ama evet o noktadalar.

Emekli zammı konusu son zamanlarda gündemde idi. En az 7500’e çıkmış olacaktı ki bu rakam bu pahalılık karşısında erir giderken bir de dul ve yetim olarak alınan maaşlar var ki bunlar 7500’e bile çıkarılmıyor. Kendi şahsi üzerinden emekli olmayıp eşi veya babası üzerinden emekli maaşı alan vatandaşlarımızın durumu daha da beter halde.

Peki, sormak isterim, uygulamaya göre eşinden emekli maaşı alan bir hanım markete gittiği zaman market görevlileri “siz eşiniz üzerinden emekli olduğunuz için daha düşük emekli parası alıyorsunuz o halde a buyurun bu reyon sizler için indirimli buradan alışveriş yapın” mı diyorlar? Bu insanlarda aynı zamlardan eşit derecede nasibini alırken neden normal emekli maaşı kadar maaş alamıyorlar. Zaten bu kadar zorlanıyorlarken bir de üstüne üstlük böyle ayırımın zorluğunu yaşıyorlar.

Düzeltilmesi gereken o kadar çok konu var ki ne yazık ki insanımız işte bu yüzden bu ülkede giderek umudunu, yaşama sevincini, heyecanını, yaşama güvenli bağlanmasını kaybetti. Küçücük çocuklar dahi kaygı içinde büyüyorlar. Bu arada şuan hali hazırda milletvekilliğine devam eden emekli vekillerin maaşının 147 bin TL olduğunu biliyor musunuz?

Biz şimdi hakkımız nereye, ne tarafa, kime hakkımızı helal edelim söyler misiniz bana?

    

Yayınlanma Tarihi : 2023-7-18 18:06:20
Okunma Sayısı : 466
sugar chef

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları