Habibe Tilki UZEL
Seçimin kazananları, kaybedenleri
Seçimin kazananları, kaybedenleri
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimini atlamış durumdayız. Vatana, millete, hepimize hayırlı uğurlu olsun diyelim. Umalım ki sadece bir kesim için hayırlara vesile olmasın, doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm topraklarımıza mutluluk getirsin.
Evet, seçimden önce kiminle muhabbet etsek, kiminle fikir alışverişinde olsak herkes “vekilliği bilmem ama cumhurbaşkanlığı ikinci tura kalır” diyordu. Televizyondaki konuşmacılar, gazete manşetleri, köşe yazarları herkes böyle düşünüyor, bu şekilde ifade ediyorlardı.
E, muharrem İnce’nin mitingleri bir hayli keyifli, heyecanlı, eğlenceli idi; grafiği gün geçtikçe yükseliyor, sokakları insanlar akın akın dolduruyordu. Uzun yıllardan beri ilk defa Recep Tayyip Erdoğan kadar meydanları hınca hınç doldurabilen, en az onun kadar hatiplik özelliği taşıyan biri çıkmıştı karşımıza. Hal böyle olunca ikinci tur ihtimali artmıştı. Ancak olmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 ile ilk turda kazandı. Üstelik bana kalırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan bile ilk turda kazanmış olmasına şaşırdı gibi.
Bu seçimde şaşıran diğer kişi bana göre İyi Parti ve meral Akşener olmalı. İyi Parti hızlı bir giriş yapmıştı. Yine herkes en azından yüzde 15 oy alır diye yorumluyordu. Fakat enerjisi giderek düştü. Nihayetinde sadece yüzde 7.5 oy aldı. İçeride olan ve kampanya adına hiçbir şey yapamayan HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş bile yattığı yerden yüzde 8.5 oy aldı. Sanırım İyi Parti’nin analiz edeceği çok konu olmalı.
Bu seçim gerçekten sürprizler ile doluydu. Öncesinde yapılan tüm öngörüler yer değiştirdi, karşımıza bambaşka bir tablo çıktı. Şaşırdıklarımız arasında MHP’de vardı. Seçmenlerinin bir kısmının İyi Parti’ye geçebileceği düşünülüyordu. Fakat öyle olmadı. MHP yüzde 11.13 oy oranıyla herkesi şaşırtmayı başardı.
Enerjisiyle milyonları 50 gün gibi kısa bir sürede kendi akımına sürükleyen Muharrem İnce ise yüzde 30. 67 oy aldı. Bu tamamıyla İnce’nin meydanlardaki halinin, tavrının, sempatisinin, değindiği konuların karşılığıydı. Zira bağlı olduğu partisi İnce’nin gerisinde kalarak yüzde 22. 68 oy aldı. Evvel ezelden yarışın ve seçimin kaderidir, resmi olan birinci elbette bir tanedir. O da şüphesiz ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Ancak şunu söylemeden asla edemem ki seçimi kaybetmiş olması Muharrem İnce’nin 50 günde son derece başarılı bir aday olduğunu, hepimizin bir liderin ağzından “barışacağız”, “eşit bölüşeceğiz”, “ayrışmayacağız, ötekileştirmeyeceğiz” ifadelerini duymaya ne kadar ihtiyacımız olduğu gerçeğini değiştiremez. Aslında siyasetin o hırçın, azarlayan dilinden ne kadar bıkmışız. Anlatıma biraz hiciv, biraz espri katılmasına nasıl hasretmişiz. “Seçimin sonucunu kabul ediyorum, yarışta kaybedince kazananı kutlayamıyorsan yarışa girme madem” gibi açık yürekli cümlelere nasıl açmışız. İşte bu yüzden bazı insanlar kaybetmiş gözükse de kazandığı çok ama çok başka şeyler vardır.
Şimdi güzelim Türkiye’m için yeni bir dönem başlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi eskisinden çok daha fazla şey borçlu bu ülkeye, bu ülkenin insanına. Asıl şimdi şapkayı öne koyup düşünme zamanı. Her sandıkta milli irade vazgeçmiyorsa sizlerden, siz de bu ülkede yaşayan yaşlıdan bebeğe kadından erkeğe her insana, kediden köpeğe havada uçan kuştan yerde giden böceğe kadar her hayvana, dalında sallanan bir yapraktan akan nehrinden denizine, denizin içindeki balığına yerdeki tek bir karıncaya kadar iki kat daha fazla sorumlusunuz demektir. Artık 16 yıldır yaptıklarınızı dinlemek değil yapılamayanların yapıldığını görmek istiyoruz. Dilerim sadece ülkenin yüzde 52’si değil, hepimiz yüzümüzü güneşli günlere çeviririz. Evlatlarımızla birlikte tek lider Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet meşalesi altında aydınlanarak yaşarız. Tekrar ülkemize hayırlı uğurlu olsun…
Okunma Sayısı : 1042
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Kiraz Festivalinin Fesi Yapıldı
- Siyaset sadece erkek işi değil!
- Nasıl oy kullanacağız, biliyor muyuz?
- Tekirdağ seçime ne kadar hazır?
- Cinsel istismara yeni tasarı
- Oyunuzu vermeden önce...
- Bizim de kiraz festivalimiz var!
- Heykeller taş parçası değildir!
- Topraklarımızı ne kadar tanıyoruz?
- Ne kadar ekmek, o kadar köfte misali