Habibe Tilki UZEL
Cinsel istismara yeni tasarı
Cinsel istismara yeni tasarı
Ülkemizde çocuklarımızı ne yazık ki koruyamıyoruz. Öz babasından dahi istismara uğramış evlatlar var bu ülkede. Toplumun bir kesimi ise “Madem koruyamıyoruz yavrularımızı o halde cezalar ağırlaştırsın, caydırıcılığı olur” ümidi içinde. Hal böyle olunca cinsel istismar suçlarına ilişkin düzenlemeleri içeren Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
.
Çocuğun cinsel istismarı suçunun nitelikli hali için öngörülen hapis cezasının üst sınırı, 20 yıldan 40 yıla çıkarılıyor. Suçun 12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı işlenmiş olması halinde 30 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. TCK'nın "Çocukların Cinsel İstismarı" başlıklı 103. maddesine iki yeni fıkra eklenerek, çocuklara karşı işlenen nitelikli cinsel istismar suçunun cezaları, belirli haller bakımından önemli oranda arttırılıyor. Cinsel istismar suçunun nitelikli halinin 12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı işlenmesi ve ağırlaştırıcı nedenlerden herhangi birinin bulunması durumunda fail hakkında müebbet hapis cezasına hükmedilecek. Suçun nitelikli halinin 12 yaşını tamamlamış çocuklara karşı cebir veya tehditle işlenmesi halinde fail hakkında müebbet hapis cezasına hükmedilecek. Cinsel istismar suçunun nitelikli halinin çocuklara karşı silah kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde fail hakkında müebbet hapis cezası verilecek. Suçun, "cebir, tehdit, silahla işlenmesi" ve "birden fazla kişi tarafından, yakınları tarafından, nüfuz kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi" gibi unsurları içeren iki fıkra kapsamında olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacak. Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, müebbet hapis cezası yerine verilecek 25 yıl hapis cezası, 40 yıla çıkarılıyor. Süreli hapis cezaları için belirlenen süre ise 40 yıldan fazla olamayacak. Çocuğun fuhşa teşvik edilmesi suçuna ilişkin öngörülen adli para cezasının alt sınırı da 2 bin günden başlayacak.
Tasarısıyla; cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı hapis cezasına mahkum olanlara uygulanacak koşullu salıverilme süreleri uzatılıyor ve ilgili kanunda düzenlenen tedbir ve yükümlülükler yeniden tanımlanarak ilave tedbirler getiriliyor.
Tasarıda, ayrıca bu suçları işleyenlerin şartlı salıverilmeleri de zorlaştırılırken, kimyasal hadım cinsel istek azaltıcıların da kullanılması da yer alıyor.
Peki, tüm bunlar gerçekten bu vahşeti önler mi? Böylesi vahşete maruz kalmış evlatlarımızın yüreğine bir nebze olsun su serpilir mi?
Tasarıda öngörülen düzenlemeye baktığımızda sadece cezaların arttırılmasının amaçlandığını görüyoruz. Cezaların arttırılmasının caydırıcılık sağlayacağı kuşkusuz, ancak cinsel suçlarda önleyici çalışmaların yapılması daha büyük önem taşıyor. Suçu engellemek, suçun hiç gerçekleşmemesi, gerçekleştikten sonra faili cezalandırmaktan daha önemli. Bu sebeple, Düzenleme Paketi ile çocukların bu suçlardan korunması için eğitilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığına, halkın ve çocukların bilinçlendirilmesi için yeni görevler verilmesi de eklenebilir diye düşünmek şart.
Okunma Sayısı : 1302
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Oyunuzu vermeden önce...
- Bizim de kiraz festivalimiz var!
- Heykeller taş parçası değildir!
- Topraklarımızı ne kadar tanıyoruz?
- Ne kadar ekmek, o kadar köfte misali
- Sahil bisiklet yolunun hali
- Kadın-erkek eşit değil, kadın üstün!
- Canavarlaşıyoruz, yasalar ne yapıyor?
- Kaybeden Tekirdağ değil de ne?
- Halkın otobüs çilesi umurunuzda mı?