Habibe Tilki UZEL
YARIM HAYATLARIMIZ

YARIM HAYATLARIMIZ

Yarım kalmış hayatlar yaşıyoruz. Büyükşehirlerde ardı ardına patlayan bombalar, teröristlerin şehit ettiği asker ve polisler, artan suç oranıyla yok yere işlenen cinayetler, bitmeyen iş kazaları, on binlerce insanın ölümüne sebep olan trafik kazaları, giderek artan kadın cinayetleri derken ölüyoruz, yarım kalıyoruz.

Bu kadar çok ölen bir milletin fertleri olarak, doğum kontrolün yasallığını konuşuyoruz, kadınlar çocuk yapmaz ise yarım kadın olurlar mı diye tartışıyoruz. Bu topraklarda kadınlık hiçbir zaman tam olamadı ki. Cinselliği giderecek bir araç, gerektiğinde dövülecek ve hatta namus temizlemek için öldürülebilir olarak gören yarım akıl sayesinde hep yarım kaldı.

Çocuklarımızın ise dört milyon üç yüz bini okula gitmiyor ve Türkiye’de hala çocuk işçilik yaygın. Her yıl yedi bin çocuk istismara uğruyor. Son beş yılda suç işleyen çocuk sayısı üç kat arttı.2015 yılında 18.000 çocuk yargılandı ve ceza aldı. Suriyeli sığınmacılar sebebi ile çocuklar ile ilgili tablomuz giderek daha da kötüleşiyor. Her köşe başında okulda olması gereken çocuklar dileniyor.

2015 yılında bin üç yüz on yedi vatandaşımız iş kazalarında hayatını kaybederken, trafik kazalarında on yılda kırk iki bin kişi can verdi. Teröre 2015 yılında 218 şehit verdik, bu sayı 2016 yılında patlayan bombalar ve artan çatışmalar ile maalesef çok daha yüksek olacak.

Ülke olarak güvenlik tablomuz bu halde iken daha fazla nüfus ve çocuk sahibi olmanın ülkemize ne faydası olabilir? Türkiye’nin şehirleri kadar nüfusa Avrupa Birliği ülkeleri Dünya’yı yönetirken, savaşlar insan gücü ile değil teknoloji ile kazanılırken, daha fazla nüfus düşük maliyetli iş gücü sebebi ile ihaleden ihaleye koşan zengin işadamlarını daha da zengin, diğerlerini ise köle haline getirmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Yayınlanma Tarihi : 2016-08-03 13:00:12
Okunma Sayısı : 951