Habibe Tilki UZEL
Tekirdağ'ın Kaderi Değişsin
Tekirdağ’ın kaderi değişsin derhal!
Tekirdağ’ın kaderi değişsin artık. Hem de derhal ve ışık hızıyla. Zira olumsuz tüm yükler bu şehrin omuzlarında. İstanbul’dan yatırımcılar geliyor, bu şehirden ekmek kazanıyor ama vergisini götürüp İstanbul’a veriyor. Yerli esnaf dükkan açıyor ancak yeterince mağaza ve çeşit olmadığı için insanlar gidiyor İstanbul’dan alışveriş yapıyor para nereye kalıyor? Yine İstanbul’a. Sanayi bir kentin can damarıdır, gelişim göstergesi ve maddi gücüdür. Ancak bu kentte bir Organize Sanayi Bölgesi halen yok. Üstelik kısa zaman içinde olacağa da benzemiyor.
Neden? Kentin baronları buna izin vermiyor. Kendi ceplerini düşünüyor, kente kötülük yaptıklarını umursamıyorlar bile. Oysa OSB demek iş demek, para demek, kazanç demek, büyümek – büyütmek demek, istihdam demek. Kentini seven hiç kimsenin böyle bir şey yapmaya hakkı olmamalı. Eğitim derseniz kentin henüz çok daha yeni bir üniversitesi var. 2006 yılında kurulan Namık Kemal Üniversitesi henüz akla gelen üniversiteler arasında yer almıyor. Bu da öğrenci memleketi olamaya yetmiyor.
Kentin bir takımı var 1967 yılında kurulan Tekirdağspor. Ne var ki 3. Ligte mücadele eden takım, sahalardaki mücadeleden çok ekonomik sıkıntılarla mücadele ediyor. Oysa kent takımı tutmak direnmektir, ne pahasına olursa olsun desteklemek, güzel günlere inanmak, ne olursa olsun asla vazgeçmemek, umut etmektir; kent takımı tutmak kente aşık olmaktır. Bence her insan o üç büyükten önce kendi kent takımını desteklemelidir hatta parası olan maddi anlamda olmayan gönlüyle, sevdasıyla. Ancak öyle kent takımları ölümsüz olur.
Peki ya siyaset? Siyasetin yükünü de taşıyor Tekirdağ. Siyasi anlaşmazlıkların ceremesini çekiyor, hizmeti yıllarca alamamış bu kent hizmetin siyasetten üstün geleceği günlerin özlemini çekiyor.
Kısaca Tekirdağ ağır yüklerin altında eziliyor. Onu ferahlatmak, bu kentin çocuklarına aydınlık, modern, gelişmiş, rahat, şık bir şehir hediye etmek için başta kent yöneticilerinden başlayarak her vatandaş üzerine düşen görevleri yerine getirmesi lazım. Kendimizden önce bu kenti düşünürsek ancak o zaman Tekirdağ omzundaki yükleri atar ve güneşli günlere yürür.
Yayınlanma Tarihi : 2016-05-11 17:24:12
Okunma Sayısı : 978
Okunma Sayısı : 978
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- 23 Nisanları unutturamayacaksınız!
- Düzgün kaldırımlar Tekirdağlının hakkı değil mi?
- GÜNAH KEÇİSİ YEREL BASIN
- TORPİLİN HORON TEPTİĞİ BİR BÜYÜKŞEHİR
- TEKİRDAĞ'A BU YAKIŞMADI!..
- Destan yazan Türk askeri, destanlaşan Türk askeri
- AT ARABASI
- BAŞARIDA SONDAN 4.
- 2 MİLYON AĞACI YOK EDECEK PROJEYE HAYIR!
- ÇIKIP SOKAĞA HAYKIRMAK İSTİYORUM