Habibe Tilki UZEL
Bir oyun içindeyiz ya hadi hayırlısı!
Bir oyun içindeyiz ya hadi hayırlısı!
Ulu Önderimiz, kurucumuz, tek lider ve başkomutanımız Mustafa kemal Atatürk 17 Aralık 1927 yılında Ankara’da bir konuşma yapıyor. Diyor ki; “Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğumuzu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamakla geri kalmayacaktır.”
Nasıl bir ileriyi görmektir ki 89 yıl önce Atatürk sanki bu günleri görüyor gibi konuşmuş. Tam da şuan yaşadığımız olayın e güzel özeti değil mi bu konuşma?
Yaşım itibariyle hiçbir darbeye tanık olmadım, yaşamadım, darbenin ne olduğunu okuduğumuz, araştırdığımız ve büyüklerimizden dinlediğimiz kadarıyla biliyorduk ta ki yaşanan bu olayları görene kadar.
Şaşkınlık, endişe ve merakla o haber kanalından bu haber kanalına, o gazeteden bu gazeteye saldırırken görüyorum ki canım ülkem üzerinde bilmediğimiz bir takım olaylar dönüyor. Atatürk’ün yukarıda dediği gibi önce can ciğer kuzu sarması olanlar araları açılınca, devleti yemeye, bölüşmeye gelince birbirlerine girdiler. Yine cefası canım ülkemize, polisimize, askerimize, vatandaşımıza kaldı. Dinse hepimizin dini, vatansa hepimizin, topraksa hepimizin, bayraksa hepimizin, ezansa hepimizin. Peki, zorla bu ayrıştırmaya çalışmak neden? Sırf emir aldı diye orada olan ki neden orada olduğunu bile belki de tam olarak bilmeyen askerin başını kesmek, kemerle dövmek, köprüden atalım sloganları ile hırslanmak hangi dine, hangi vatan aşkına mensup ben bilmiyorum. Bilen varsa anlatsın. Ayrışmak, öldürmek bu kadar meşru bir hale getirilmemeli diyeceğim ama geldi bile.
Bu topraklarda yaşamak için yıllardır bedel ödüyoruz görünen o ki ödemeye de devam edeceğiz. Oysa herkes, her şey tek tip olamaz ki zaten farklı farklı olunca, rengarenk olunca güzel değil mi? Huzurumuzu her kim ki kendi çıkarları için kaçırıyorsa gün gelecek karşılığını alacaktır. Gece gece okunan zamansız selalar, sokaklara çıkın diyen bir devlet yöneticisi, yollarda tanklar, tüfekler tüm bunları hepimiz korkuyla izledik. Darbe ne demek anne, bu satte neden ezan okunuyor baba diye soran çocukların korku dolu kalplerine yaşattığınız bu hengamenin karşılığı hangi dinde var?
Demokrasi bizim yaşam bağımız, Atamızın emaneti, çocuklarımızın geleceği. Ne darbeyle ne başkanlık sistemi ile bu emaneti kimse elimizden almaya kalkmasın.
Yayınlanma Tarihi : 2016-07-20 11:34:56
Okunma Sayısı : 937
Okunma Sayısı : 937
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- ÜCRETSİZ YAZ OKULLARI OLSUN
- Şeker tadında bir bayram dileğiyle
- Tekirdağ komşun Edirneden örnek al biraz!
- Yatırımlar neden Tekirdağa gelmiyor?
- Buram buram seks kokan 52. Kiraz Festivali
- TEKİRDAĞ'A MÜLTECİ KAMPI
- 19 MAYIS BENİM DOĞUM GÜNÜM
- Tekirdağ'ın Kaderi Değişsin
- 23 Nisanları unutturamayacaksınız!
- Düzgün kaldırımlar Tekirdağlının hakkı değil mi?