Habibe Tilki UZEL
Tekirdağ komşun Edirneden örnek al biraz!
Tekirdağ komşun Edirne’den örnek al biraz!
Geçtiğimiz günlerde gazetemizin bünyesinde çıkan bölgenin tek tarım dergisi olan Toprak Dergisi ile ilgili çalışmalar amacıyla komşu şehir Edirne’ye gittik. Bu benim ilk Edirne ziyaretimdi. Tarihi ve mistik bir yapıya sahip olan bir kent göreceğimden emindim ancak düzen, temizlik, çarşının haliyle ilgili olarak çok bir beklentim yoktu. Ancak Edirne beni şaşırttı ve iyi ki şaşıran ben oldum. Çünkü ülkemin her bir kenti ne kadar modern, gelişmiş, gerçek bir şehir havasında olursa o kadar bundan gurur duyan bir vatandaş olarak Edirne’nin derli toplu, temiz, bakımlı, şehir havasındaki halini beğenerek gezdim Evet, Edirne’de her şey bir düzen içindeydi, etrafa ve yerlere bakarım hep çöp var mı diye ki eğer köşeler, yerler çöp doluysa bu bana göre o kentin halkının şehrini çok sevmediği, önemsemediği düşüncesini bende yaratıyor. Edirne’de yerler tertemizdi, her yer Osmanlı’nın izlerini taşıyor, Mimar Sinan’ın dokunuşları ben buradaydım ve hala buradayım diyor.
Bana göre her kentin kendine ait bir kokusu vardır ve Edirne sakinlik, hoşgörü, tarih kokuyordu. Ve yine bana göre bir kentin çarşısı düzgünse, insanlar rahat ve kolay bir şekilde alış verişlerini yapabiliyorlarsa kent olumlu anlamda gelişmişlik yakalamış demektir. Edirne’nin çarşısı araba trafiğine kapalı, yerlerde yama yok, dümdüz taşlar döşenmiş, insanlar rahat rahat hareket edebiliyor. Üstelik Edirne Büyükşehir Belediyesi değil ve değilken bu kadar derli topluysa demek ki bir de büyükşehir olsa nasıl olur? Kente emek veren gelmiş geçmiş tüm yöneticilerini de buradan teşekkür ediyorum.
Gelelim içinde yaşadığımız Tekirdağ’a çarşı perişan halde, kaldırım diye bir şey yok, yollar yama halde, çarşıda yürürken vitrine mi bakalım düşmeyelim diye önümüze bakalım kararsız kalıyoruz. Araç trafiği çarşıyı görünmez ve rahatsız ediyor. Muhteşem bir denizi var, uzun bir sahili ancak bunun ne kadarı kullanılıyor? Temiz meydanlarımız yok. Yollar, köşeler çer çöp çekirdek içinde. Neden, bu kentin halkı kentini sevmiyor mu atıyor çöpleri gelişi güzel yerlere. Etrafta doğru düzgün çöp kutusu yok. Üstelik Tekirdağ bir büyükşehir belediyesi. Ee nasıl yani, Trakya’nın iki kenti, biri büyükşehir unvanı alamamış Edirne ancak çok da ihtiyacı yok gibi zaten bu unvanı almaya, diğeri Tekirdağ büyükşehir olmuş ancak düzen, tertip, rahatlık ve gelişmişlikten çok uzaklarda. Oysa Tekirdağ’da çok daha iyilerini hak ediyor. Birbirinden lezzetli karpuzu, üzümü, kirazı varken, güzel bir denizi varken neden tercih edilen bir deniz, turizm kenti olmasın? Olur olmasını da her bir vatandaştan tutun kent yöneticilerine kadar herkes kendinden önce Tekirdağ’ı düşünürse ancak o zaman olur.
Yayınlanma Tarihi : 2016-06-21 18:41:10
Okunma Sayısı : 895
Okunma Sayısı : 895
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Yatırımlar neden Tekirdağa gelmiyor?
- Buram buram seks kokan 52. Kiraz Festivali
- TEKİRDAĞ'A MÜLTECİ KAMPI
- 19 MAYIS BENİM DOĞUM GÜNÜM
- Tekirdağ'ın Kaderi Değişsin
- 23 Nisanları unutturamayacaksınız!
- Düzgün kaldırımlar Tekirdağlının hakkı değil mi?
- GÜNAH KEÇİSİ YEREL BASIN
- TORPİLİN HORON TEPTİĞİ BİR BÜYÜKŞEHİR
- TEKİRDAĞ'A BU YAKIŞMADI!..