Habibe Tilki UZEL
Bize tarih değil, icraat gerek!

 

Bize tarih değil, icraat gerek!

 

Ben boşa demiyorum, Tekirdağ’da havalar hep günlük güneşlik olsun; hiç kar, yağmur, dolu yağmasın! Zira yağan yağmurun azlığı çokluğu da fark etmiyor her şekilde memleket yağmur sonrası kaos ortamına dönüşüyor. Yarım saatlik yağan yağmur kazılmış mayın tarlası yolları tamamıyla çamura dönüştürüyor. Hal böyle olunca gazetemizin mailine vatandaş tarafından şikayet mesajlarından tutun da rezilliği gösteren videoların ardı arkası kesilmiyor. Yağmur bir de kentin meşhur Perşembe Pazarı’nın kurulduğu güne denk geliyorsa vay pazarcı vatandaşın haline! Pazarcı vatandaş oluk oluk akan su ile mi mücadele etsin, malına zarar gelmesin diye toplamaya mı çalışsın, paçaları dize kadar sıvayıp tezgahının etrafını mı temizlesin?

Şimdi bu kentin halkı bu şartlarda yaşamayı mı hak ediyor? Kentin yöneticileri, söz sahipleri sizler yıl olmuş 2017 bu rezil kent yaşamını mı reva görüyorsunuz halkınıza? İlla hızlı ve kökten değişim yaşanması için sakin olan Tekirdağ halkının hırslanması, öfkelenmesi ve kapınıza mı dayanması lazım. Ancak havadan vaatleri sunup sunup, icraata gelince elle tutulur bir şeyler yapamamaya biraz daha devam edilirse sanırım kent halkı artık isyanını gösterecek.

Hatırlayanlar mutlaka olacaktır, hatırlamayanlar için hatırlatalım. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın geçen sene vermiş olduğu bir tarih vardı. 01. 07. 2017 şeklinde. Evet, Başkan Albayrak geçen sene şu sözleri dile getirdi: “seneye 01.07.2017 tarihi geldiğinde Tekirdağ’da tüm alt yapı – üst yapı hizmetleri bitmiş olacak, halk tamamıyla düzgün yollara kavuşacak, tertemiz suda yüzecek, temiz bir sudan balık yiyecekler” dedi. Birçok vatandaş gibi bizlerde bu sözler karşısında elbette heyecanlandık ve sabırla beklemeye başladık. Ancak ne yazık ki Tekirdağ yine hüsrana uğradı. Bırakın tamamıyla düzgün, temiz yolları şehir daha da şantiye alanına dönüştü. Evimizin önü kazıldı, kazıldığı gibi bırakıldı. Bu sadece benim evimin önü mü? Hayır sizin, diğerinin, öbürünün kısaca hepimizin.

 Söz vermek başta kolaydır, ağızdan bir çırpıda çıkar, süresi de varsa “oo o gün gelene kadar dur bakalım” denir ama boşa dememişler “sayılı gün çabuk geçer” diye geçen sene çok varmış gibi gözüken 01. 07. 2017 geldi bile. Ee tarih geldi verilen sözler yine yerinde yok. Sayın Albayrak şimdi ne söyleyecek? Tarihi biraz daha öteleyecek mi? Tam kestirememişiz tarihi erken vermişiz mi diyecek? Şu saatten sonra ne söylense kafi gelmez, ikna etmez.

Hep dediğim gibi Tekirdağ halkı isyancı, kavgacı değil. Sabırla verilen tarihin gelmesini bekledi. Başka bir kentte olsa bu hizmetin bir türlü yerine ulaşamaması belki de insanlar bu kadar sabırlı davranmazlar. Üzülerek söylemeliyim ki Tekirdağ halkı yine sabrının karşılığını alamadı. Burası Türkiye’nin en batısında bulunan bir il, doğa güzellikleri, denizi, havası, insanıyla her şeyin güzelini hak eden bir memleket. Ancak insan sokağa çıkıp etrafı inceleyerek yürüdüğünde kendini unutulmuş, kaderine terk edilmiş bir yerde hissediyor. Bu hissi bu memlekete yıllarca yaşatmış ve halen yaşatmaya devam edenler artık biraz şapkanızı önünüze koyun, düşünün ve gerçek manada harekete geçin. Söz vermekle, ortaya tarih atmakla olacak iş değil bunlar. Hadi bakalım yeni tarihlerin gelmesini beklemeye hep beraber devam edelim… 

Yayınlanma Tarihi : 2017-07-01 13:55:45
Okunma Sayısı : 1137
reklam yan

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları