Habibe Tilki UZEL
Aristokrat Başkandan doğru uygulama
Aristokrat Başkan’dan doğru uygulama
Süleymanpaşa Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, şehir içi trafiğinin akışının sorunsuz bir şekilde sağlanabilmesi için ana arterlerde trafiği olumsuz etkileyen at arabaları ile ilgili çalışma başlattı. Trafiğe çıkan at arabaları tespit edilerek arabalara el konuluyor. Belediyenin Zabıta Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre el konulan at arabaları depolara kaldırılırken atlar sahiplerine iade edildi. Trafiği işgal eden, tehlike oluşturan ve kent görselliğini de olumsuz etkileyen at arabaları ile ilgili uygulamanın devam edeceğinin altı çizildi.
Bence çok yerinde hatta bu zamana kadar çoktan bu konuyla ilgili çözüm çalışmalarına gidilmiş olması gerekiyordu. Süleymanpaşa Belediyesi’ni böyle bir çalışmayı başlatmasından dolayı kutluyorum. Her ne kadar at arabaları sahipleri tarafından eleştirilse de umarım başlattığı uygulamadan Süleymanpaşa Belediyesi caymaz ve sonuç alabilir. Aksi takdirde hem trafiğin zora düşmesi hem de görsellikteki avamlık Tekirdağ’a hiç yakışmıyor. Bazı kesimler Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ı ‘aristokrat başkan’ sıfatıyla eleştirmeye kalksalar da şahsen ben Eşkinat’ın var gücüyle Süleymanpaşa’da çehre değişimi, bakış açısı yenileme adına var gücüyle çalıştığını düşüyorum. Bunca yıl gelişigüzel yaşayan bir şehir olmaktan çıkıp daha modern, daha aydın, daha bakımlı, daha yenilenmiş bir hale kavuşmasını ne kadar istediğini görebiliyorum. Belki de sırf olduğu gibi kalmasın yenilensin istediği için ona ‘aristokrat başkan’ diyorlar. Aslında bilmiyorlar ki iltifat ediyorlar zira aristokrat demek ‘asil, soylu’ demek. Bu yüzden görselliğe düşkün; bu yüzden sanata, müziğe, heykele, tiyatroya en önemlisi Süleymanpaşalı minik çocuklara ve onlarında sanata, güzel olan her şeye ilgili olmalarına önem veriyor. Belli ki 80 yaşındaki Tekirdağlı bir amcayı değiştiremeyeceğini ama 8 yaşındaki bir çocuğa güzel olanın nasıl olması gerektiğini aşılarsa bu kentin gelecek sahiplerinde farkındalık oluşturabileceğini biliyor.
İşte bu yüzden de kimse kusura bakmasın ama sırf bu memlekette Roman vatandaş nüfusu var diye ortalarda at arabası gezmesi serbest olamaz.
Tekirdağ halkı belki bu görüntüye alışık olduğu için çok yadırgamıyor fakat yurt dışı yahut şehir dışından gelen insanlar, misafirler çarşının ortasında gördükleri bu manzaraya adeta ağızları açık baka kalıyorlar. Üstelik at arabaları trafikte de seyir halindeler ve trafiği zaman zaman nasıl da zor duruma soktuklarından belki de bihaberler.
Oysa baktığımız zaman Tekirdağ Trakya’nın en başta gelen şehirlerinden biri. Hem doğası açısından hem tarihi zenginlikleri bakımından ilgi çekebilecek özelliklere sahip. Birbirinden güzel lezzetleri var. Tüm bunları birleştirip kent için doğru ve yerinde tanıtımlar yapılarak kente yerli ve yabancı turist çekilebilir. Bugün pek çok kişi atlayıp Tekirdağ’dan Yunanistan’a bir akşamlığına yemeğe, kahvaltıya gidiyorsa neden Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerden de kentimize misafirler gelmesin. Yerli ve yabancı turist demek esnafın canlanması demek, kentin güçlenmesi demek.
Ancak beyhude dolaşana atlar, at arabaları bu kadar rahat çarşının ortasında dolaşırken, kaldırıma at arabası park edilmişken ve buna bunca zaman gelmiş geçmiş kent yöneticileri engel olmazken tüm bu olumlu gelişmelerin olması bir hayli zor. Üstelik utanç verici bir manzara. Büyükşehir olduğunu iddia eden bir kent var fakat taşra havasından bir türlü sıyrılmayı başaramıyor. Şehirde alt yapı ile ilgili hummalı bir çalışma var ancak bunlar yetmez. Kent ne zaman gerçek bir şehir karakteri kazanır biliyor musunuz? Atlar trafikte çarşıda gözükmez, dilenciler her köşe başında oturmaz, kaldırımlar delik deşik olmaz, yollar mayın tarlası olmaktan çıkar, caddeler gerçek bir cadde olur, sokaklar temiz, sık sık çöp kutuları olur, geceleri dahi aydınlık bir şehir olur işte o zaman Tekirdağ BÜYÜKŞEHİR oldu diyebiliriz. Yoksa sokağa çıkıp gördüğümüz manzara ile burası ne yazık ki büyükçe bir kasaba! Yukarıda da dediğim gibi dilerim Eşkinat ile ekibi başlattığı bu çalışmayı yarıda bırakmaz ve Tekirdağ’ın yenilenmesine, düzen kurallarının oturmasına destek olur.
Okunma Sayısı : 1377
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Bizi ötekileştiren devlet!
- 23 NİSANLARI UNUTMAYACAĞIZ!
- Kıl payı EVET tatmin etti mi?
- Tekirdağa yağmur yağmasın
- Tekirdağ dilenci kaynıyor
- Tekirdağ halkı isyanda
- Destan yazan Türk askeri, destanlaşan Türk askeri
- 8 Martta bile kadına şiddet!
- Kaldırımlar sergi salonu mu?
- Bekliyoruz, bozulan asfaltların hesabını kim verecek?