Habibe Tilki UZEL
SİYASETİN ÇİRKİN DİLİNE SON VERİLSİN!

Şu son zamanlarda kimi görsem kiminle biraz sohbet etsem herkes ne yazık ki çoğu şeyden şikayet eder durumda. Evet çoğu şeyden ama sanırım bunların arasında insanları en fazla rahatsız eden şeyin başında insan ilişkilerinin giderek samimiyetsizliğe dönmesi, diyalogların sahte ve yüzeysel olduğu düşüncesi hakim gelerek yalnızlık hissinin ağır bastığından dem vuruluyor.

Pandemi süreci de yalnız hissetmemesi yüzde yüz arttırdı elbette. Son zamanlarda giderek ayrışan bir toplum olduğumuz için şahsen ben son derece üzgündüm. Pandemi bize gösterdi ki insan tek yaşayabilen bir canlı değil. Etrafında arkadaşa, dosta ihtiyacı olan paylaştıkça mutlu olan bir varlık.

Ayrışma politikaları ile yıllarca birbirimizin canını yaktık. Fakat bu konuda sadece toplum hatalı değil. Her akşam haber kanallarında izlediğimiz siyasilerimizin dili ne yazık ki o kadar sert ve acımasız ki ve o kadar umurlarında değil ki insanlara neyi izlettiklerinden, neyi empoze ettiklerinden.

Üstelik her geçen gün de o dil daha da sert bir hal alıyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı İyi Parti Lideri Meral Akşener’e “gelin hanım”, “Bay Meral”, “dur daha neler olacak” tarzında üslupla sesleniyor. Bay Kemal zaten hepimizin hafızalarına yerleşti. Bunlar ne kadar hatalıysa Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı için yaptığı “Netanyahu” benzetmesi de o kadar hatalı. Ayrıca her işine gelmeyenin hemen PKK’lı ve Fetocu deyip işin içinden çıkması da o kadar yanlış.

Tüm bunları izlerken, beynimize kazınırken sonra toplum arasında nasıl uyum, saygı, anlayış beklenebilir ki? Bu dil tarzının bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Bizler evet rekabeti, siyasetin farklı yönlerini izleyebiliriz bunu anlarız da ama kesinlikle böyle yakışıksız bir siyaset izlemek, duymak istemiyoruz artık. Bunun şu partisi bu partisi yok. Siyasetle uğraşan herkesin fikrini düzgün cümleler ile ifade edebilme yeteneğinin olması gerektiğini düşünüyorum.

Yayınlanma Tarihi : 2021-6-1 13:12:14
Okunma Sayısı : 1290