Habibe Tilki UZEL
Güzel sevmeyi öğrenmek dileğiyle
2020’yi en başından itibaren olumsuz ne varsa yaşamaya başladık, ortalarında da durum değişmedi. Senenin son haftasını yaşarken de durum farklı değil. 2020’nin son günlerine bir kadın cinayeti daha kayıtlara geçti. Maltepe'de eski sevgilisi olduğu iddia edilen şahıs tarafından yakılarak öldürülen akademisyen Aylin Sözer, feci şekilde can verdi. İnsan daha okurken tüyleri ürperirken Aylin Sözer bu vahşeti yaşadı ve canından oldu. Bir insanın bir insanı yakarak öldürmesi için en kötü ne yapmış olabilir ki. Velev ki çok kötü bir şey yaptı kim böyle bir sonu hak eder…
Türkiye’de kadın iseniz saplantılı, sapkın, kirli fikirleri olan erkekler varsa çevrenizde ne yazık ki olabilirlik ihtimali taşıyorsunuz demektir. Çünkü bu ülkede kadınların hayat ile mücadelesi çok daha ağır imtihanlar içeriyor.
Bu konu gerçekten çok ama çok hassas ve hiç birimiz kadın cinayetleri mevzusuna alışmış olmayalım. Gazetelerin üçüncü sayfaları kadın cinayetlerinden geçilmiyor ancak öylece okunup geçiliyor. Konuyla ilgili doğru düzgün caydırıcı kanun düzenlemeleri gelmiyor.
Erkek kadını yıllarca tehdit ediyor, kadın koruma istiyor fakat zarar vermediği sürece bir şey yapamayız deniyor. Kadın öleceğim sesimi duyun diyor, e henüz nefes alıyorsun işte deniyor adeta. Kadın ölüyor erkek hakimin karşısına geçip ceketini ilikliyor, takıyor kravat ve ağır tahrik vardı, namusum mevzu bahisti diyor nasıl olsa attığı tüm iftiralar ölü bir kişin ardından ne söylese aksini savunacak biri olmayacak, böylece oldu bitti işte. Ölen öldüğü ile kalmıyor bir de üzerine namussuz oluyor, suçlu oluyor, hak etti oluyor.
Toplum içinde kadın üzerine yapılan cinsiyetçi söylemle ile özgüven kırıklığı yaratılmaya çalışılıyor. Bakınız bazı meslek gruplarına aynı işi yapan erkek kadın arasında maaş farkı bile var. İnsanlar mutlu olsun dilekleri ortaya atılıyor fakat o insan kadın ise orada bir dur bakalım deniyor. E gece dışarı çıktınsa laf atılmasına razı olacaksın, kısa bir etek ile çıktınsa e tecavüze ses çıkarmayacaksın, hamile isen sokağa bile çıkmayacaksın, sokakta gülmeyeceksin, kadının tek görevi doğurgan olmak iş hayatına atılmayı aklına bile getirmeyeceksin. Mutlu olduğunda bile gözlerin parlamayacak içinden sessiz sessiz yaşa mutluluğunu.
Kadın ikinci sınıf bir canlı değildir. Erkek de birinci sınıf bir canlı değildir. Erkek de kadın da İNSANDIR. Cinsiyetçiliğin getirdiği o leş düşünceleri kenara bırakıp sadece insan olarak bir bakabilsek tüm sorunlar daha hızla çözülecek. Gazetelere, akşam haberlerine bir bakın kadın cinayetlerine yer verilmediği bir gün bile yok. Haklı isyan da söz konusu ancak buna rağmen hız kesilmeden kadın cinayetleri bu topraklarda devam ediyor. Bana kalırsa uygulamadaki duyarsızlık en önemi neden kadın cinayetlerinin azalmaması mevzusunda.
Ayrıca asıl odaklanmamız gereken diğer bir nokta ise sadece kadına yapılan şiddet değil. Şiddetin her türlüsüne karşı ciddi düzenlemelerin gelmesi gerekiyor. Kadına olan şiddete, erkeğe olan, çocuğa olan, yaşlıya olan, hastaya olan, hayvanlara olan tümüne karşı elle tutulur gerçek yasalar getirilmesi gerekiyor. Eğitim ile de doğru bilgiyi aşılamak tabii.
Hep dediğim gibi kadınlar nüfusun evet yarısı fakat diğer yarısını büyüten de yine kadın. Bu yüzden kız erkek fark etmez evlatlarınızı büyütürken lütfen ama lütfen cinsiyetçi yaklaşımla, erkek evlat ayırımı yaparak değil de insan odaklı büyümüş evlatlar olmalarına özen gösterilsin. Yoksa hayatın kendisi çok güzel, çok yaşanılası, kini, nefreti değil sevgiyi büyütelim. Seviyorum deyip vurmayı, kırmayı, öldürmeyi kendimizde hak görmeyelim. Güzel sevebilmeyi öğreneceğimiz günler olsun hepimize. Sevgiyle kalın…
Okunma Sayısı : 1539
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- BİR GARİP ADALET İÇEREN HİBE
- COVİD AŞISI NE KADAR GÜVENLİ?
- CİLDİNİZİ DERMAFORM’A EMANET EDİN
- KEŞKE HES KODU EN BAŞINDAN OLSAYDI
- Tekirdağ’da Cağ Kebabı Babadostu’nda Yenir
- ELİF VE AYDA, YOLUNUZ AYDINLIK OLSUN!
- GÜZELLİĞİNİZE GÜZELLİK KATMAK İSTİYORSANIZ ADRES, DERMOFORM ESTETİK VIP
- EĞİTİMDEN İYİCE UZAKLAŞTIK!
- SÜLEYMANPAŞA BELEDİYESİ ARACINDAN KÖTÜ ÖRNEK
- KORUMALARDAN BİZİ KİM KORUYACAK?