Özkan DİKMEN
OTEL YANGININI BİZE HATIRLATTIKLARI
Bu günlerde eminim toplu yaşam olan tüm alanlardaki sorumlular büyük bir telaşla eksiklerini tespit edip hemen giderme peşindeler. Çünkü gerek yerel yönetim, gerekse merkezi yönetim bu tür yerleri denetime başladı. Zaten bizim başımıza bir iş gelmeden kesinlikle icraata geçemiyoruz.
Klasik Türk aklı ile başımıza gelen birçok şeyin ardından eğer bize bir şey olmamış ise hemen önlem alma peşinde koşuyoruz. Bakın ilk aklımıza gelen bir şey. Biz Kartalkaya’da yanan otel ve boşu boşuna ölen 78 kişini acısını yaşıyoruz. Tamam, da binlerce kişinin yaşadığı yüksek yüksek binalar, apartmanlar, siteler. Hiç dikkat ettiniz mi? Bunların kaç tanesinden yangın merdiveni var? Kaç tanesinde yangın tüpü var.
Bu bahsettiklerim şimdi krizi fırsata çevirmiş ve fahiş fiyatla satışa sunulan yangın tüplerini tedarik ediyorlar. Sonrasına sonra bakacaklar. Eğer herhangi bir denetim görmezlerse bu yetkili arkadaşlar da zaman içinde UNUTULUR mantığı ile GÖRMEZDEN gelerek önlemlerden vazgeçecekler.
Nasıl olsa bize bir şey olmaz!...
Çevrenize bir bakın. Bu iş sadece otel mevzusu ile kalmamalı. Gerçekten unuttuk değil mi? Neredeyse hiçbir binanın yangın merdiveni yok. Çok acı bir tablo.
Üstelik deprem riskini birinci derecede taşıyan bir kentte odaklandığımız bu konunun dışında otel yangını bize başka bir durumu daha hatırlattı. Pamuk ipliğinden daha ince bir ipe bağlı olan hayatlarımızın ne kadar da ucuza gittiğini görebiliyoruz. Alınacak küçük küçük önlemlerle hayat kurtaracak olmamızı unuttuk. Özellikle belediye imar işlerinin bu konuda artık daha katı ve tavizsiz tüm önlemlerin yerine getirilmiş projelere onay vermesi gerekiyor. Yeni inşa edilen binalarda otopark sorunu daha önümüzde dururken, yangın merdiveni ve diğer önlemler de nereden çıktı demeyim. Sanırım insan hayatını bizden daha ucuza kapatan sadece gelişememiş orta doğu ülkeleridir.
Kanun olarak önümüze konan standartları bile ADAMINI bularak kendimize göre değerlendirdiğimiz güzel ülkemizde TORPİL işinin bitmeyeceğini ancak insan hayatına biraz daha önem verilebileceğini umuyorum.
Sadece belediyeler değil tabi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği il müdürlüğü de bu konuda hassas ve titiz bir çalışma yapmalı. Hatta yerel yönetimlerle koordineli olarak bu kontrolleri de gerçekleştirmeli. Gördükleri eksikler karşısında hemen cezayı yapıştırmak yerine işletmeyi de koruyucu önlemlerle eksiklerin bir an önce tamamlanmasını sağlamalı.
Ama ben kime neyi anlatıyorum ki. Yıkım kararı olan bir spor salonuna binlerce insanı dolduran bir anlayış hangi eksiği nasıl tamamlayacak. Yazık güzelim Tekirdağ’a. Tekirdağ BİR olduğunda bence çok büyük bir yol alınacak. Umarım bu yakın zamanda olur.
Okunma Sayısı : 120