
Av. Ünsal KIZILCA
İŞE İADE DAVASI VE ŞARTLARI
İŞE İADE DAVASI VE ŞARTLARI
Öncelikle şunu söylemek isterim, işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinin süresinin ve mahiyetinin durumuna göre işe iade davası hakkının olup olmadığı konusu değişebilmektedir.
İşçi ve işveren arasından mevcut olan belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçiler, işbu sözleşmenin bitiminde işverene karşı işe iade davası açma hakkına sahip değildirler. Fakat, işçi ve işveren arasında eğer belirsiz süresiz iş sözleşmesi mevcut ise, o vakit işçi tarafından iş akdi sona erdirildiği zaman işe iade davası açma hakkına sahiptir. Mevsimlik işçiler açısından konuyu değerlendirirsek eğer, eğer ki belirsiz süresiz iş sözleşmesine göre çalışıyorlarsa, işe iade davasından faydalanabilirler.
İşe iade davası için ilk şart, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesidir. İş kanunu kapsamında çalışan işçilerin, işe iade davası açabilmesi için, taraflar arasında mevcut iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi gerekmektedir. İş sözleşmesinin diğer fesih hallerinde, feshe karşı koruma hükümlerinden işçi faydalanamamaktadır.
İşe iade davası için bir diğer şart ise işçinin altı aylık kıdeminin bulunması şartıdır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin 1. Fıkrasına göre en az altı aylık kıdemi olan işçi, işe iade davası açabilmektedir. Bu nedenle altı aylık kıdemini doldurmamış olan işçilerin iş sözleşmeleri herhangi bir sebep gösterilmeksizin feshedilebilir ve işçi tarafından işverene de işe iade davası açılamaz.
İşe iade davası için bir başka şart ise, işçinin çalıştığı iş yerinin, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran bir işyeri olması gerekmektedir. İşe iade davalarında en önemli kurallardan biri de otuz işçi şartıdır. Dolayısıyla iş güvencesi hükümleri otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde uygulanacağından işe iade davalarındaki temel problemlerden bir tanesi iş yerinde çalışan işçi sayısının otuz ve daha fazla olup olmadığının belirlenmesinde ortaya çıkmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca bir işverenin aynı işkolunda birden fazla iş yeri mevcutsa eğer, işyerinde çalışan işçi sayısının tespitinde bu yerlerdeki toplam işçi sayısı dikkate alınacaktır. Otuz işçi sayısının belirlenmesinde işverene iş sözleşmesi ile bağlı olan işçilerin tamamı dikkate alınmaktadır.
İşyerinin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarmak yetkisi bulunan işveren vekilleri işe iade davasından faydalanamazlar.
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin ancak geçerli bir nedenle feshedilebilmesini öngören, diğer bir deyişle işçiyi feshe karşı koruyan hükümlere İş Kanunu’nda yeri verilmiş olması, bu kanunun dışında kalan işçilerin iş güvencesinden faydalanamamasına neden olmuştur. Dolayısıyla İş Kanununu kapsamayan iş sözleşmesi türlerine göre iş ilişkisinde olan çalışanlar, işe iade davası için gerekli şartları sağlasalar bile işe iade davası açma hakkına sahip değillerdir. Bunun tek istisnası ise Basın İş Kanunu’na tabi çalışanlardır. Basın İş Kanunu’na tabi çalışanlar işe iade davası şartlarını sağladıkları vakit, işbu davayı açmaya hak kazanırlar.
Okunma Sayısı : 1691

Av. Ünsal KIZILCA Diğer Yazıları
- YILLIK İZİN HAKKI VE SÜRELERİ
- BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI
- ÖZEL SEKTÖRE EVLİLİK İZNİ
- İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESİH HAKLARI
- ERKEK İŞÇİLER İÇİN ASKERLİK NEDENİYLE KIDEM TAZMİNATI
- KADIN İŞÇİLER İÇİN EVLİLİK NEDENİYLE KIDEM TAZMİNATI
- 15 YIL VE 3600 GÜNLE KIDEM TAZMİNATI
- SİGORTA ŞİRKETLERİNİN ÖDEDİĞİ TAZMİNATLARIN SİGORTALIYA RÜCU EDİLMESİ
- TORBA YASA İLE TRAFİK SİGORTASINDA NELER DEĞİŞTİ
- TRAFİK KAZALARINDA