Özkan DİKMEN
FİLMİ DEĞİŞTİRİN


FİLMİ DEĞİŞTİRİN

 

Genel seçimlerde CHP, iktidar partisine yükleniyor. Yerelde ise Ak Parti belediyelere aynı cümlelerle yükleniyor. Yani film aynı, söyleyen kişi değişince bölüm atlıyoruz.


Bir bakıyorum Ak Parti İl Başkanı Cüneyt Yüksel, büyükşehir belediyesini yaptığı yatırımlarla kamuyu zarara uğrattığını ifade ederken, yolsuzluk yapıldığı iddiasını da gündeme getiriyor. Doğrudur yanlıştır bilemem, anca diğer taraftan CHP iktidarı eleştirirken, yine kamu zararı olduğunu ve yolsuzluk yapıldığı iddiasında bulunuyor. Bende soruyorum, doğru kim? Hırsız kim?


Değiştirin artık şu söylemleri, bıktı millet farkında değil misiniz? Şimdi yerel seçimler yaklaşıyor ve herkes elinde kâğıt kalem, yanında hesap makinası üç aşağı beş yukarı hesabın en ayrıntısını yapıyor. Kim kazanır, kim kaybeder, seçimler kime yarar, neler olur? Deli sorular.

 

Yerelde bakıyorum, Cüneyt Yüksel, yıllar sonra sosyal medyanın gücünü fark etmiş olacak ki; yeni yeni Hollywood sanatçıları gibi ışık ve sesin iyi ayarlandığı mekânların güzel ve gösterişli köşelerinde çekimler yapıyor ve yayınlıyor. Tabi bunu yapması için yanına aldığı gazeteci bir arkadaşımızın da katkısını unutmamak gerek. İşini iyi biliyor ve takdirlik işler çıkarıyor.

 

Parti içinde halen muhalifleri bir araya getirememiş birisi olarak sürekli Büyükşehir Belediye Başkanına saldırmanın çok bir kazanç elde edeceği görüşündeyim. Çünkü geçmişten günümüze bir deyim vardır ki hep tutarım bu lafı. “Önce evinin önünü temizlemeli insan.”

 

Bu noktadan hareketle, Sayın Yüksel’e çevresindeki goygoycular değil, gerçek danışmanlar gerek. Öyle ya, yarın Süleymanpaşa Belediye Başkanlığına aday olacaksın. Ya da öyle ‘rüyalar’ görüyorsun. Bilemem. Bildiğim tek şey, bunca seçim gördüm, kimsenin yerinin garanti olmadığını fark ettim. Hiç ihtimal verilmeyenlerin birden bire nasıl aday olduğunu da görebildim.

 

Yüksel’i eleştirecek çok mevzu var ancak diğer taraftan CHP İl Başkanını da eleştirecek çok mevzular var. Yani değneğin iki ucunun da nasıl olduğunu söylemeyeyim. ‘Deli tuttuğunu öper’ gibi sürekli bir tarafı da eleştirmenin aklıselim bir davranış olmadığı kanaatindeyim. Bu görüşü kendim için sürekli gündemde tutuyor ve yayınlarımızı ona göre yapmaya gayret ediyoruz. Bu sözü siyasilerin de dikkate alması gerekiyor.

 

Bana sorarsanız, Cüneyt Yüksel’in belediyelerdeki ‘kendi iddiasına göre’ yolsuzluk ve kamu zararlarını konuşmak yerine, kent için nasıl projeler üretilmeli onlara kafa yormalı. Sonuçta yönetiminde çok ciddi akıllı insanlar var. Hepsinden ciddi derecede yararlanabilir.

 

Yani insanlar proje ve kentte yaşam kalitelerini yükseltecek çalışmalar görmek istiyor. Gündeme geldikten 10 sene sonra şehir hastanesini yapmak, yıllarca insan hayatını kaybettikten sonra Hayrabolu yolunu yapmak, halen eksikler varken, eğitim konusunda gerekli girişimlerin daha da hızlanmasını ve artmasını sağlamamak ciddi sorunken, belediyenin yaptığı yollara, yatırımlara göz dikmek çok insaflı gelmiyor bana. Tabi ki; Belediye de kente en iyi yatırımları en uygun şekilde yapmalı. Bunun da takipçisi olmalıyız. Ama sürekli aynı tencereden pilav yemek çok hoş olmuyor. Üstelik ben diyetteyim. Beyaz yasak bana.


Yayınlanma Tarihi : 2018-08-01 13:52:44
Okunma Sayısı : 1313
kiremitçiler

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları