Habibe Tilki UZEL
Kaybeden Tekirdağ değil de ne?
Kaybeden Tekirdağ değil de ne?
Üzerinde ikamet ettiğimiz Tekirdağ havası, güneşi, doğası, denizi ile pek çok doğal güzelliği bünyesinde barındıran bir kent. Şehrin merkezinde harika bir denizi var. Sahil bandını çok iyi değerlendiremiyor olsak da upuzun bir sahil şeridi var. Denizi olmayan çoğu şehirler, ülkeler bir damla su bulduklarında suyun yanına, yöresine, sağına, soluna neler yaparken biz Allah vergisi koca bir derya denizi heba ediyor daha da kıymetli hale getirecek projeleri hayata geçiremiyoruz. Daha bir yıl öncesine kadar Tekirdağ denizine kanalizasyon akıtıldığını söylemeye dilim varmıyor bile. Bu kente düşman olan insanların varlığına inanıyorum kimi zaman. Aksi halde memleketini, memleketinin suyunu, taşını, toprağını seven hangi kalp buna göz yumar?
Peki, bu durumda bu kentin ileri gelenleri, yöneticileri, bürokratları, belediye başkanları, vekilleri nerede ne yapıyorlar?
Hepimizin bildiği üzere şehrin özellikle hafta sonları cazibe noktası olan yer şüphesiz ki sahil alanı. İnsanlar bazen tüm haftanın iş yorgunluğunu atmaya, bazen denize nazır sıcak bir kahve içmeye, bazen de çocuklarına eğlenceli vakit geçirme amacıyla sahile geliyorlar. Maalesef kentteki sosyal etkinlik alanlarının kısıtlı oluşu da sahilden başka seçenek çok fazla bırakmıyor vatandaşa. Hal böyle olunca da Tekirdağ sahili insanların taleplerine karşılık verecek düzeyde olmak zorunda. Fakat öyle mi? Ne yazık ki hayır! Kimi zaman bir bardak çay içmek için dakikalarca beklemek zorunda kalabiliyoruz. Oysa sahil boyunca sıralı cafeler, restaurantlar olsa bu tablo böyle mi olur?
Anlatılıp durulan sahil projesi tüm Tekirdağlıları heyecanlandıran bir proje olmuştu. Proje kapsamında Süleymanpaşa Sahil Dolgu Alanın çevre düzenlemesi çalışmaları tamamlandı. Bu kapsamda; I. Etap çalışmalarında; 1350 m uzunluğunda yürüyüş, bisiklet ve koşu yolu, 9 adet dikdörtgen formlu pergola, 6 adet yarım daire pergola, 10 adet kamelya, 35 adet bank, 8.500 m2 çimlendirme, 14 adet bisiklet parkı, 32 adet çöp sepeti ve 721,2 m tül ahşap korkuluk çalışmaları yapıldı. II. Etap çalışmalarında ise; 43.000 m² inşaat alanında 30.000 m² çimlendirme, 150 adet ağaç dikimi, 85 adet bank, 30 adet kamelya, 40 adet oturma grubu, 13.000 m² yürüyüş yolu çalışmaları tamamlandı. Bu çalışmalara ek olarak çiçek kemeri, eprenye kütük alanı, havuz yenilemesi, 3 adet çocuk oyun grubu, 230.000 adet çiçek ekimi, 139 adet elektrik direği ve tüm altyapının yenilenmesi tamamlandı. Tüm bunlar sahilin yüzünü değiştirmede etkili oldu. Ancak insanları sosyal anlamda da destekleyecek olan projenin ikinci etabı neden aradan bunca zaman geçmesine rağmen sonuçlanmıyor? Aslına bakarsanız soruyu yanlış sordum. Sonlanmak şurada dursun neden ikinci etap çalışmalarına start dahi verilmiyor?
Projeye göre 171 m2 alan üzerine Restaurant, 255 m2 alan üzerine Restaurant, 283 m2 alan üzerine Restaurant, 98 m2 alan üzerine cafe, 260 m2 alan üzere cafe, 20 m2 alan üzerine büfe, 115 m2 alan üzerine 3 adet wc, 43 m2 alan üzerine 1 adet wc, 199 m2 alan üzerine satış dükkanları, 67 m2 alan üzerine sosyal tesis ve 276 m2 alan üzerine balık pazarı projesi yapılacaktır.
Bir düşünsenize tüm bunlar sahile yapıldığı zaman oradaki hareketi, bereketi, insanların geçireceği keyifli zamanları. Tekirdağ’a yapılan en güzel yatırımların mutlaka başında gelir bu proje.
Konuyu zaman zaman Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın kendisine de soruyoruz. Başkan Albayrak bu projenin kendisini de çok heyecanlandırdığını fakat aynı zamanda projenin aksamış olmasından duyduğu üzüntüyü belirterek ekliyor: “Sahil Projesi Tekirdağ için düşünülmüş güzel işlerin başında gelmektedir. İlk etap tamamlandı. Fakat Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait olan kısmın bu projeye dahil edilmesi için Bakanlık ile defalarca görüştük. Belgeler masalarının üzerinde bekliyor fakat onay imzası bir türlü atılmıyor.”
Durumdan anladığımız kadarıyla birileri Tekirdağ’a, Tekirdağ halkına kötülük ediyor. İnsana hizmet anlayışı güdülmesi gerekirken demek ki siyaset, politika, particilik mevzuları dönüyor bundan zararlı çıkan da öyle ya da böyle Tekirdağ oluyor. Parti ister A olsun ister B, C seçilen herkesin amacı doğru hizmeti vatandaşa ulaştırmak gayesi paydasında bütünleşmeli diye düşünüyoruz. Ak Parti Tekirdağ İl Başkanı Cüneyt Yüksel her fırsatta, “Tekirdağ için yapılması gereken ne varsa biz her daim hazırız” diyor. Başkan Yüksel bu konu için bir çalışma yürütüyor mu, partisi içinde konuyu gündeme getiriyor mu, Ankara’ya bunca zamandır masada bekleyen sahil projemizin akıbetinin nihayetlenmesi adına pozitif baskı uyguluyor mu yeri gelmişken buradan sormuş olalım.
Tekirdağ’ımızın 6 tane milletvekili var ki bu rakam hiç de az değil. Ak Parti’den Mustafa Yel, Ayşe Doğan, Metin Akgün. Cumhuriyet Halk Partisi’nden Faik Öztrak, Candan Yüceer, Emre Köprülü. Bizleri, kentimizi temsil eden bu isimlerden biri de çıkıp vatandaşın dört gözle beklediği ‘sahil projesi’nin hayata geçebilmesi için elini taşın altına koymuyor mu sormadan geçemeyeceğiz.
Projenin tamamlanması için gereken prosedürün uygulanması neden, niçin, hangi amaçla geciktiriliyor işin iç yüzünü bilemiyoruz fakat bildiğimiz üzücü tek bir gerçek var ki o da bu durumda kaybeden Tekirdağ ve Tekirdağ halkı oluyor bilgilerinize sayın bu kentin söz sahipleri… Dileriz konuyla ilgili en yakın zamanda kamuoyunu bilgilendirme gerçekleşir.
Okunma Sayısı : 1692