Habibe Tilki UZEL
Boşa çalışmış, boşa okunmuş şeker yemişiz!
Boşa çalışmış, boşa okunmuş şeker yemişiz!
Haberleri yazıyoruz, çiziyoruz, okuyoruz, takip ediyoruz, izliyoruz vardığım sonuç cemaat devlete değil, devlet cemaate sızmış!!! Ağlanacak halimize güler olduk. Görüyoruz ki devlet azınlık halinde kalmış yargı, adliye, eğitim kurumları, sağlık, üniversiteler, o kadar da değil artık dediğimiz Türk Silahları Kuvvetleri dahi cemaatçilerin eline geçmiş. Ne acı!
Daha beteri olmadan halk ve devlet adamları kenetlendi birlik türküleri söyleniyor. E demek ki çok zor değilmiş farklı fikirlere sahip olup yine de bir olabilmek bunu görmek tabii ki güzel bir şey. Ancak soru işareti olarak kalan bir durum var.
Cemaat devlete sızıyor, ÖSS, KPSS geleceğimizi belirleyecek ne sınav varsa çalınıp çırpılmış, dağıtılmış. Bizler uyumadan sınava hazırlanırken, gecelerce hem çalışırken, okul – dershane arasında mekik dokurken, bir deri bir kemiğe dönerken, annemiz arkamızdan dualar gönderirken, babamız dershane parası için çalışırken, birileri kalkıp soruları alıp veriyor birilerine. Hangi dinde var insan hakkı yemek? Hangi vicdana sığıyor? Tüylerim diken diken oluyor.
Orduya kumpas kuruluyor, devletin tüm kurumları ele geçirilip kendi adamları yerleştiriliyor, adım adım ilerlerken baştakiler dikkate almıyor. Başımıza bu yaşadıklarımız geliyor, pisipisine hakkımız yeniyor, şehitlerimizin ardı arkası kesilmiyor sonra Cumhurbaşkanımız televizyona çıkıp diyor ki: “Açık konuşayım rahmetli Özal, Ecevit hatta biz de cemaate yardımcı olduk. Şahsen ben de katılmadığım yönleri olsa da asgari müşterekte buluştuğumuz zannıyla bunlara yardımcı oldum.” Bu bir itiraf değil de ne? Aksi hali olsaydı bu kadar güçlenebilirler miydi? Bu durumda bu cemaat belasına kimin en ufak desteği olduysa yargı önünde hesaplaşılması gerekmiyor mu? Öyle sadece itiraf ettim, hatamı kabul ediyorum demekle olmaz. Bu ne devlet adamlığına ne vicdana sığar.
İnsanlar elbette ki hem siyasi bir görüş hem de dini bir görüş etrafında birlik olup buluşabilirler. Ama bazı gerçekler vardır. Hangi pencereden bakılırsa bakılsın tektir, değişmez. Eğer hukuk dışına çıkılıyorsa, tek olan gerçekler çarptırılmaya çalışılıyorsa ve buna göz yumulmuşsa adı ister FETO olsun ister başka şey sizin de parmağınız olmuş olmuyor mu?
Askeri okullardan cemaate yakın olmadıkları için mobing uygulanan çocukları görüyoruz her gün haberlerde. O çocuklara bu düşmanlığı hangi din, hangi sistem yaptırır? Ülke elden gitmişte baştakiler de dahil kimsenin haberi yokmuş meğer. Yoksa kamu kurumlarında ve orduda belirli bir cemaate yakın olan kişiler değil, görevi hak eden başarılı kişiler yükselirdi. Eğitim kurumları bir grubun görüşlerine göre değil, Milli Eğitim Bakanlığı’na tamamen bağlı bir şekilde, eğitim şekil ve standartları bir olacak şekilde eğitim verirlerdi.
Görüyorum bizler boşa dirsek çürütmüş, kitap defter üzerinde boşa uyuya kalmış, sınavlara girerken boşa deli gibi çalışıp sonra bir umut annemizin verdiği okunmuş şekerleri yemişiz. Babamız boşa dershane parası ayırmış kenara. Yazıklar olsun bu ülkenin gençlerine bunları yapanlara da göz yumanlara da…
Yayınlanma Tarihi : 2016-08-09 19:32:38
Okunma Sayısı : 1163
Okunma Sayısı : 1163
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- YARIM HAYATLARIMIZ
- AK KOYUN KARA KOYUN
- Bir oyun içindeyiz ya hadi hayırlısı!
- ÜCRETSİZ YAZ OKULLARI OLSUN
- Şeker tadında bir bayram dileğiyle
- Tekirdağ komşun Edirneden örnek al biraz!
- Yatırımlar neden Tekirdağa gelmiyor?
- Buram buram seks kokan 52. Kiraz Festivali
- TEKİRDAĞ'A MÜLTECİ KAMPI
- 19 MAYIS BENİM DOĞUM GÜNÜM