Habibe Tilki UZEL
Zamlar ülkesi Türkiye

Size “en çok zam yaşayan ülke neresi?” desem acaba bir cevabınız olur mu? Sanıyorum cevabınızı duyar gibiyim. Şüphesiz ki içinde yaşadığımız topraklar olan Türkiye dediğinizi duyar gibiyim.

Peki, gerçekten halimiz ne olacak? Nereye doğru gidiyoruz? Zamların altında ezile ezile nasıl bir yaşamı benimsemiş olacağız? Tahmin edersiniz ki bu tür soruların arka arkası kesilmiyor. Ancak verilen hiçbir cevap tatmin de etmiyor. Ülkemiz bu konuda son derece sıkıntılı bir ülke. Tarım hayvancılık ülkesi olmakla övünmemize rağmen gıda ürünlerine gelen zamlar gerçekten hepimizi korkutmaya yetiyor. Bir ürüne biraz talep olduğunda bir bakıyoruz ki öbür hafta iki katına çıkmış. Hem sağlıklı ve kaliteli beslenmenin ne kadar mühim olduğunu belirtiyoruz ama bu zamlarla kaliteli ve sağlıklı beslenme nasıl olsun bilmiyoruz. Benzine ve mazota gelen zamlara artık deyim yerindeyse bağışıklık kazandık. Açıklama yapıldığında herhangi bir yaşam belirtisi bile vermiyoruz. Kurbağanın sıcak suda yavaş yavaş haşlanması misali suyumuz yavaş yavaş ısınıyor ve biz tepki bile vermiyoruz. Haşlandığımızda ise iş işten geçmiş olacak.

Vatandaşımızın canı zamlarla son derece yanmış bir durumda. Vatandaşın mutfakta tenceresi boş kaynıyor. Bir kesim var ki ultra farklı meyveleri- sebzeleri vazgeçilmezleri olarak anlatırken çoğunluktaki vatandaş dolabını en zaruri ihtiyaçlarıyla bile dolduramıyor.

Elektrik ve doğal gaz konusuna da en fazla zammı alan ülkelerin başında ne yazık ki ülkemiz geliyor. Oranlara bakıldığı zaman Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında en fazla elektrik ve doğal gaz zammını aldığını görmek son derece üzücü. Konuyla ilgili ise iyileştirici hiçbir gelişme yaşanmıyor.

Peki, dokunduğumuz her şey bu kadar el yakarken ülkece biz geleceğe nasıl pozitif bakacağız? Çocuklarımızı hangi yarınlara büyütüyor olacağız? Geçim derdi aklımızı bu kadar meşgul ederken gülebilen bir toplum nasıl olacağız dahası sağlığımızı nasıl koruyacağız?

Sorular, sorular ve olmayan cevaplar…

Yayınlanma Tarihi : 2021-10-26 16:23:47
Okunma Sayısı : 820