Habibe Tilki UZEL
TEKİRDAĞ'DA NEDEN YOK?


TEKİRDAĞ’DA NEDEN YOK?


Okullaşma oranı üzerine yapılmış istatiksel çalışmalara baktığımız zaman içinde yaşadığımız kent Tekirdağ gayet iyi sıralarda yer alıyor. Hem okullaşma hem de okuryazarlık üst seviyelerde. Tabi ki sadece birkaç kent için geçerli olmasa bu durum ve ülkemizin her noktasında her çocuğun okuma hakkı elinden alınmasa.

 

Evet, Tekirdağ bu konuda gayet başarılı. Okul öncesi eğitimde de yine Tekirdağ’ı iyi bir seviyede görmek mümkün. Ancak gel gelelim artık okul öncesi eğitiminde bir öncesi var. Evet, yanlış duymadınız. Okul öncesi eğitimin öncesini “saatlik oyun grupları” olarak nitelendirebiliriz. Özellikle çalışan anneler çocukları 3.5 yaşına geldiklerine uygun gördükleri bir kreş, ana okulu tarzı bir kuruma göndermeyi tercih ediyorlar. Fakat artık 3 yaş öncesinde de bebeğin gelişimine olumlu katkı sağlamak amacıyla çeşitli kurular saatlik oyun grupları açıyor.18 aylık olmuş bir bebek bu saatli gruplara katılabiliyor. Oyun gruplarının saati, gün sayısı ve anneli-annesiz olup olmadıkları değişiklik gösteriyor. Anneli-annesiz, her gün-haftanın belli günleri gibi. 3.5 yaşına geldiğinde düzenli olarak kreşe gidecek çocuklar ancak o yaşa gelene kadar zaman geçiyor ve boşa geçmemeli. Her gün gelişimine fayda sağlayacak yenilikleri öğrenebilmeli. İster evde bebek annesiyle olsun isterse anne işte olup aile büyükleriyle zaman geçirsin eğitim kurumlarındaki gelişmeyi evde kazanması çok zor.

 

Malumunuz bilenler bilir benim de 18 aylık bir evladım var. Onun olumlu gelişimi için kreşten önce saatli oyun gruplarını tercih etmek istedik. Bu amaçla Tekirdağ içindeki hemen hemen tüm kreş, ana okul bazındaki kurumları aradım. Ancak neredeyse hepsinin verdiği cevap birleşmiş gibi şu şekilde oldu: “Biz de bu tarz eğitim vermek istiyor, sınıf açmak istiyoruz ancak ne yazık ki kentte böyle bir algı yok. Aileler çocuklarını göndermek için en erken 3.5 yaşa gelmelerini bekliyorlar. Oysa saatli oyun grupları çok önemli ve 18 aylıktan itibaren katılım gösterebilirler. Kentte bu bilincin olmaması çok üzücü” dendi.

 

Eğitim öğretim ne yazık ki çoğu insanın sandığı gibi 6-7 yaşında başlamıyor artık. Zaman çok değişti ve ne kadar önce bu öğretici, eğitici kurumlarla bebekler tanışışa o kadar hızlı ilerliyor. Evde bir yetişkinle tek başına kalan bebek ne yazık ki sadece zamanı öldürüyor. Bu durum onun, arkadaşlarıyla oynayarak kazanacağı becerilerden eksik kalmasına neden oluyor. Çocuklar birbirini gözlemleyerek ve iletişimde kalarak öğrenir. Ona bakan yetişkin ister anne, isterse en iyi uzman olsun, yaşıtlarının oluşturacağı etkiyi yaratamaz.


Üstelik şimdiki miniklerin çoğu, güvenli bir ortamın olmayışından dolayı bizim çocukluğumuzdaki gibi tek başına dışarıda oyun oynayamıyor. Bizler parktan bahçeden çıkmayarak büyüdük ancak şimdiki çocuklar ne yazık ki belirli zamanlarda parklarla buluşabiliyor. Hatta bazen özellikle bakıyorum birçok parkta çocuk bile yok. Durum böyle olunca eskiden o kadar fazla ihtiyaç duyulmayan anaokulları ve oyun grupları da şu an hayatımızın olmazsa olmazlarından. Anne de çalışıyorsa ve çocuğa bakıcı bakacaksa, onun daha fazla sosyal bir ortamda bulunması verimli olacaktır.

 

Madem Tekirdağ okullaşma konusunda ülkenin üst sıralarında yer alıyor bu konuda da bence farkını ortaya koyabilsin. Belki aileler henüz kreş öncesi saatli oyun gruplarının manasını ta olarak çözebilmiş olmayabilir. Bu eğitimi verecek olan kurum ve kuruluşlar gerekli bilgilendirme ve aydınlatmalar ile ailelerle temas kurmalıdır. Böylece eminim aileler de 3.5 – 4 yaşına gelmesini beklemez çocukların. Biz kendi bebeğimiz için araştırma yaparken Tekirdağ’daki bu eksikliğin farkına vardık. Diğer pek çok büyük şehirde bu eğitimler çoktan hayata geçmiş durumda.  Tekirdağ’ın çocukları da eğitim öğretimin en iyisini en minik yaştan itibaren hak ediyor. En kısa sürede pek çok yerde saatli oyun gruplarının var olmasını özellikle bir anne olarak temenni ediyorum. Zira en kıymetli yatırım evlada yapılan yatırımdır, eğitime yapılan yatırımdır.


Yayınlanma Tarihi : 2019-02-18 11:50:55
Okunma Sayısı : 1286
sugar chef

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları