Habibe Tilki UZEL
Sarılın, ister tebrik ister teselli için
Sarılın, ister tebrik ister teselli için
2018 – 2019 eğitim öğretim yılının ilk dönemi kapandı bile. Hem öğrenciler hem veliler için karne günü şüphesiz heyecanlı bir an. Mutlaka kimi karneler sevindirirken kimi karneler hayal kırklığına uğratmış olabilir. Şüphesiz her öğrenci ve her aile başarılı karne görmek ister. Ancak her zaman bu böyle olmayabilir. İşte böyle anlarda da ailelerin davranışları devreye giriyor. Bu durum da ailelerin sınavı oluyor.
Aileler şunu unutuyorlar ki eğer bir yerde başarısızlık varsa bu sadece çocuğun yani öğrencinin meselesi değildir. Çözülecekse eğer birlikte çözülmesi gereken bir durumdur. Karne kötü geldi diye şimdi en değerli varlığımız olan çocuklarımızı sevmeyecek miyiz? Elbette hayır. Böyle bir şey söz konusu dahi olmamalı. Ortadaki başarı eksikliğinin nedeni oturulup veli, öğrenci, öğretmen birlikte ortadan kaldırılmaya çalışılmalı. Sadece öğrencinin suçu gibi sadece o sorumlu tutulmamalı.
Hele bir de ailelerin en çok yaptığı en büyük hata da başka çocukla kıyaslama. Bu kıyaslama, yarışın içine sokma emin olun ki o çocuğun ruhunda derin ve tamiri olmayan yaralara sebep oluyor. “Bak komşunun oğlu takdir getirdi bir de senin karnene bak” tarzında kurulan cümle çocuğun kendini değersiz hissettirmekten başka bir işe yaramaz. Amaç eğer biraz gaza getirmekse o gaz böyle bir cümle ile asla gelmez aksine daha da içine kapanmasına neden olur. Ha böyle kıyaslama cümleleri sadece karnesi kötü çocuk için sakıncalı değil başarılı çocuk için de bir o kadar zararlı. Neden mi? Çünkü o çocuk da ister istemez “ben başarılıyım ve bu yüzden ailem beni sevip, değer veriyor” gibi yanlış bir fikre kapılabilir. Yaşadığı ilk başarısızlıkta artık sevilmeyeceğini, değer görmeyeceğini düşünür. Yapmayalım çocuklarımızı yarış atı görmeyelim.
Sakın yanlış anlaşılmasın karne önemsiz atın çöpe demiyorum. Elbette önemli ama başarı için tek kıstas asla değil. Dersleri kötü diyelim ama okuldaki ve dışarıdaki hayatta ilişkileri güzel, davranış puanları yüksek ise takdir edilmeyi hak etmiyor mu? Tabii ki ediyor.
Burada yapılması gereken doğru bir üslup ile dikkatini derslere de çekmek olmalı. Bunu yaparken de çocuğunuzla başarı düşüklüğünü konuşurken üslubunuza, seçtiğiniz kelimelere dikkat edilmeli. Kesinlikle yüksek bir ses tonu kullanmadan, sevgi dolu ve onu anlamaya çalışan bir üslup içinde olunmalı. Asla onlarla alay edici, onları incitici, aşağılayıcı bir şekilde konuşulmamalı. Hele ki sözel ve fiziksel şiddetten kaçınmak yüzde yüz şart! Aksi taktirde çocuğunuzu ruhsal açıdan örselemekle birlikte telafisi güç yaralar açmış olursunuz. Olumsuz bir tavır içinde olduğunuz taktirde çocuğunuzun kendilik algısında sorunlara, özgüven eksikliklerine ve kişilik gelişiminde bazı sorunlara sebebiyet vermeniz kaçınılmaz olur. Karne notları ne olursa olsun onun yanında olup ona sizin için değerli olduğunu söyleyin ve bunu hissettirin.
Dönem kapandı ve çocuklarımız karnelerini getirdi. Yıllar sonra karnedeki notlarının kaç olduğunu değil ne olursa olsun onlara sarılıp sarılmadığınızı, saçını okşayıp okşamadığınızı, onu sıcacık bir ses tonuyla mı kızgınlık içeren bir ses tonuyla mı karşıladığınızı hatırlayacaklar. Evlatlarınıza sarılın kimi zaman tebrik etmek için kimi zaman da teselli edip ben her zaman yanındayım demek için. Çünkü onlardan kıymetli değil hiçbir şey ve sevginin iyileştirmediği hiçbir kalp olamaz.
Okunma Sayısı : 1312
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Vekillerin dudak uçuklatan imkanları
- Tekirdağ, 2019 şans getirsin
- Ekrem Başkanın ev sahipliğinde 10 Ocak
- 2019 yolculuğuna hazır mısınız?
- Klavye kahramanlarına selam olsun!
- Yiğidi öldür hakkını yeme
- Bir özel hastane bilmecesi
- Ekrem Çömez halk açıklama bekliyor!
- Nerelisin Kardeş?
- Aday adayları çok da adaylar kim?