Habibe Tilki UZEL
Vekillerin dudak uçuklatan imkanları
Vekillerin dudak uçuklatan imkanları
Geçtiğimiz günlerde gece haberlerine göz atıyorum. Bir haber kanalında takılıp kalıyorum. Bizleri temsilen Ankara’ya gönderdiğimiz onca vekilimizin meclisteki bir tartışmasını izlemeye koyuluyorum. Küçükken okulda öğretmenimiz iki gruba ayırıp bir konu üzerinde tartışma yapma görevi verirdi. Başta herkes güzel güzel fikirlerini karşı tarafa izah ederken sonlara doğru çocuk olmanın verdiği içgüdüyle bağrış çağrış, ayakta hararetle anlatmak birbirine girerdi. Kimin ne dediği üst üste geldiğinden kimse hiçbir şey anlamazdı. Belki iyi bir şey anlatıyorduk karşıya fakat üslubumuz sağlıklı olmadığı için karşı gruba kendimizi anlatmamız mümkün olmuyordu.
İşte koca koca insan olmuş vekillerimizi izleyince okuldaki bu çocukluk anım canlandı gözümde. Az kalsın birbirlerine kağıt, kalem atacaklar diye korkmadım değil. Bağırma sesiyle konuşmanız karşı tarafa fikrinizi kabul ettirmek şurada dursun daha cümleyi bile dinletmez. Oturanlar fısır fısır yorum yaparak gülüyorlar. Adeta o çok kıymetli meclis sıralarında oyun oynuyor vekillerimiz. Oysa tüm ciddiyetle halletmeleri, tartışıp en doğru karara varmaları gereken pek çok sorunlar mevcut.
Evet, siz kıymetli vekiller, şartları muhteşem olan bir ülkenin temsilcileri değilsiniz. O yüzden kavga gürültü, sohbet, muhabbet, oyun, şaka içinde geçireceğiniz meclis günleri olmamalı.
Anlıyoruz keyfiniz pek yerinde. Zira bu ülkede bir kere iyi ya da kötü milletvekili seçil, değme keyfine. Geçtiğimiz yıl yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki milletvekillerinin aldıkları maaş ve özlük hakları Avrupa’daki meslektaşlarını solladı geçti. Pek çok konuda Avrupa’nın gerisindeyiz ama maşallah bu konuda üstümüze yok. İşte vekillerin sahip olduğu o muhteşem haklardan bazıları şunlar:
En yüksek devlet memuru maaşı olarak 18 bin 800 tl alıyorlar ve Gelir Vergisi'ne tabi tutulmuyorlar. TBMM üyelerine, hesaplanacak aylık ödenek tutarının yarısı kadar yolluk ödeniyor. Bu yolluklar herhangi bir suretle haczedilemiyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarının sosyal tesis ve imkanlarından bu kurumların en yüksek yöneticilerinin tabi olduğu koşullarda yararlanıyorlar.
TBMM üyelerine, bu üyeliği sona erenlere ve dışarıdan atanan bakanlar ile bunların eşlerine ve ergin olmayan veya ergin olsalar dahi öğrenimi devam eden çocuklarına 25 yaşının ikmaline kadar; yine ergin olsalar dahi bedensel, zihinsel ve ruhsal özürlerinden en az biri nedeniyle sürekli bakıma muhtaç durumda olduğu sağlık kurulu raporuyla belgelenen çocuklarına diplomatik pasaport veriliyor.
Milletvekillerine, bu üyeliği sona erenlere ve dışarıdan atanan bakanlara; ilgili kanun kapsamına giren silahlar için "silah bulundurma ve taşıma ruhsatı" veriliyor. Bu ruhsatlarda süre kaydı aranmıyor.
TBMM Başkanlığınca milletvekillerine, üyeliği sona erenlere ve dışarıdan atanan bakanlara verilen kimlik belgesi, tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmünde olacak belgeleri mevcut.
Vefat eden TBMM üyesinin, bu üyeliği sona erenin ve dışarıdan atanan bakanın vasiyeti üzerine ya da eşi veya birinci derece yakınlarının talep etmesi halinde, TBMM'de ve defnedileceği ilde valiliklerce cenaze töreni yapılabiliyor.
Vefat eden milletvekili yakınlarına da devlet tarafından 12 ay boyunca milletvekili maaşı ödenmektedir. Bu tutar da yaklaşık olarak 200 bin TL civarına tekabül ediyor.
Bunlar sadece o haklardan bir kısmı. 2019 yılında bugün bir vekil vefat etsin yakınlarına 15 bin cenaze yardımı ödenir. Emekli vekil vefat ettiğinde ise 7.500 tl ödenir. Normal bir devlet memurunda 2.500, bir işçinin vefatında ise yakınlarına sadece 700 lira ödenir. Anlayacağınız yaşarken muhteşem olan haklar öldükten sonra bile devam ediyor.
Gözümüz yok, elbette olsun güzel imkanlar. Derdimiz bu güzel imkanların bu ülkede sürekli sadece bazı kesimlere olmasıyla. Tüm gün inşaatın tepesinde, can tehlikesi içinde ekmeğini kazanmaya çalışan insana sunulan imkan ile aslında halkın yeri olan, halk için orada oturan üstelik işi gırgıra, şamataya vuran vekil imkanları kıyaslanınca ülkemizin ne yazık ki adaletsiz tablosu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Aradaki bu sınıf uçurumuna sevgili vekillerimizin bir çözümü var mı, olacak mı acaba merak ediyoruz.
Okunma Sayısı : 1606