Özkan DİKMEN
OKUDUĞUNU ANLAMAYANLAR!


OKUDUĞUNU ANLAMAYANLAR!

 

Biz gazetecilerin en çok nefret ettiği hatta bir türlü anlatamadığı bir durumdur, yazdıklarımızın doğru anlaşılmaması. Bu nedenle zaman zaman hangi kelimeleri nasıl kullansak diye çokça düşünürüz. Öyle ki; yapılacak bir haberin öncelikli olarak kamuoyuna yani siz okurlarımıza doğru iletilmesi gerekmektedir.

Zaman zaman ‘çalakalem’ kağıda döktüğümüz yazılarımızı en az kırk kere elden geçirir, hangi soruna parmak basmışsak onun iyi anlaşılması için uğraşırız.

Bizlerin bunca uğraşlarına rağmen yine de yazılarımızı illa yanlış anlayacak birileri çıkar ve son zamanların popüler alanı sosyal medyada buna cevap vermek ve hakaretleri giderebilmek için uğraşırız. Bu konuda başarılı olduğumuz pek söylenemez, çünkü muhatabı zaten kendi anlamak istediği gibi yorumlamıştır ve o düşüncesinden vazgeçmeyecektir.

İşte bununla ilgili bir örnek daha yaşadık geçtiğimiz hafta içinde. Malum CHP ilçe kongrelerinde delege seçimleri için çalışmalar başladı. Adaylar ortaya çıktı ve sıkı bir çalışma içindeler. CHP’ye yakın bir gazeteci olarak parti içinde yaşananlar ve gelişmeler an be an tarafıma ulaşıyor ve analizimi daha doğru yapabiliyorum. Bu durumda tabi ki; bizim gönlümüzde de bir aslan yatıyor. Desteklediğimiz veya destek vermek istediğimiz aday olabiliyor. Zaten bu durumda kimsenin kimseye gücenmeye hakkı yok. Sonuçta diğer adaylar ve onların yanında yer alan arkadaşlarda candan sevdiğimiz insanlar. Bu süreçte önemli olan kırmadan dökmeden ve kimseye zarar vermeden çalışmaları gerçekleştirebilmek en doğru olanıdır.

Geçtiğimiz haftaki sayımızda manşetten ‘NAFİLE İTTİFAK’ başlığı ile verdiğimiz haber eski il başkanlarından Sayın Aydın Kurban’ı rahatsız etmiş. Kendisi aradığında anlatmaya çalıştım ancak anlamamakta ısrar etti. Sonra kendi sosyal medya hesabından kendine yakışan bir üslupla açıklamada bulunmuş. Biz de oraya kendimize yakışan üslupla cevap vermek istedik. Burada ittifaktan kastımız (ki haberin içinde hepsi var) oradaki insanların bir arada oldukları değil, ortak özelliklerinin İlçe Başkanı İlker Yağcıoğlu’na karşı olmalarıydı. Bu konuya vurgu yaptık. Sayın Kurban çok sinirlenmiş. Biz de hayırdır Başkan neden bu kadar sinirlendin diye sorduk ve yine soruyoruz. Seni bu kadar sinirlendiren nedir?

 

BOZUK ZİHNİYETİN ESERLERİ

Kimin ne dümeni bozuldu bilemem, ancak hangi siyasi parti olursa olsun menfaat için oralarda bulunanların tabi ki biz de karşısında olacağız. Kendisine siyasi veya maddi menfaat sağlamak isteyenlerin de karşındayız. Bunları söylüyoruz ve birilerinin dümen suyunu kesmiş oluyoruz hiç önemli değil.

Bu iş sadece siyasi partilerle de alakalı değil. Her kurum için geçerli. Kimin dümen suyu kendi menfaatineyse oraya çomak sokuyoruz. Kimse alınmasın gücenmesin. Buna gücenenler ve düzeni bozulanlar kiralık köpeklerin patilerini sıkıştırdıkları kalemlerle, bizlere hakaret üstüne hakaret ettirip kendilerini tatmin ediyorlar.

Bir sürü aslı astarı olmayan çirkin iftiralarla şahsımın üzerine geliyorlar. Tabi ki; bana her türlü hakareti yapabilirler. Sonuçta özgür bir ülkedeyiz. Ben de hukuki yoldan hakkımı arar er ya da geç bu haklılığım ortaya çıkar. Ancak aile kavramı olmayan şahsiyeti ve psikolojisi bozuk insanların ailemi etkileyecek davranışlar ve söylemler içine girdiğinde Trabzon maçına biletini keserim. Birlikte izleriz maçı.

Sonuçta herkes gibi benim de bakmakla yükümlü olduğum, sorumluluğum olan insanlar var. Ben tüm kavgamı EKMEK için yapıyorum. Benim kavgam iki gün daha fazladan yurt dışı gezisi için değil. Gazeteciliğimi sorgulayan hiç alakasız kişiler var kent merkezinde. Onlara ne oluyor anlamış değilim. Sizin tavuğunuza ne zaman ‘KIŞ’ dedik. Ha unutmadan ben herkesi seviyorum ya, benim duruşum belli. Yanlış yapana yanlışını direk söylüyorum. Bana kızmanıza gerek yok. 

Yayınlanma Tarihi : 2017-08-18 11:42:14
Okunma Sayısı : 1225
reklam yan

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları