Özkan DİKMEN
SAHTEKÂR SAMİMİYETLER


SAHTEKÂR SAMİMİYETLER

 

Ben yazıyorum ya; bazıları sinir oluyor. Hatta kinleri tavan yapıyor. Bana saldırıyorlar. Ama ben en azından yüzüne karşı söyleyebiliyorum. Sahtekârca davranmıyorum. Yüzüne büyük samimiyetlerle gülüp, iki adım ötede arkasından sallamıyorum. Sahtekâr samimiyetler bana göre değil. Onun için sahtekârlar çok sevmezler bizi.


Sosyal medyada sıkça görüyoruz, o onunla foto vermiş, bu bununla foto vermiş. Dönüp bakıyoruz, kapı arkalarında birbirleri hakkında söylemedikleri laf yok. Ben buna karşı olduğun için, sahtekar insanlara tahammül edemediğim için belki kızıyorlar ama tavrımızı da rengimizi de ortaya koyuyoruz. Varsınlar bize ‘kötü çocuk’ desinler.

Sosyal medyada olsun, gazetemizde olsun, başkalarının cümlelerini kullanmıyoruz. Başkalarının elimize yazıp verdiklerini kendi yazımızmış gibi aktarmıyoruz. Üç cümleyi yan yana getiremiyorsak bunu açık yüreklilikle söyleyebiliyoruz. Sahtekârca davranmıyoruz. Laf cambazlığı yapıp birilerine kendimi anlatma çabasına da girmiyoruz.

Geldiğimiz nokta da ise bunları yapan arkadaşların bolca olduğunu görebiliyoruz. Üstelik bunları yapanların şahsıma saldırmaları ise ayrı bir konu. Ne dertleri var bilemiyorum ama ben evde bir tane köpek besliyorum. Diğerleri benim için sokak köpeğinden öte gidemez. (Bakıma muhtaç gerçek sokak köpeklerinden özür diliyorum)

25 yılı bulan gazetecilik mesleğimi kimseye tartıştırmam bile. Canı çekip önce köşe yazarı olup sonra kendini gazeteci ilan edenler lütfen gazeteciğin nasıl olduğuna bir baksınlar. Şimdilerde biraz geride kalıyorsak insanlar gerçek gazetecilerin değerini anlasınlar diye yapıyoruz. Benim gibi bu mesleğe ömrünü vermiş birkaç arkadaşım da aynı şekilde tavırlarını gösteriyorlar. Tek fark onlar yazmıyor ben yazıyorum, suratınıza söylüyorum. Gazeteci olmayanlar, siz asla gazeteci olamayacaksınız. Künyenizde çakal kuyruğu gibi sıfatlarınız olsa bile asla ve asla gazeteci olamayacaksınız.

Bu arkadaşları gazeteci yerine koyup medet umanlarında bundan böyle karşısındayım. Herkes iki satır yazı yazanı, iki fotoğraf çekeni gazeteci sanıyor. Değiller olamayacaklar. Lütfen sevgili okurlarımız. Mesleki değerlere sahip emek veren gazeteci arkadaşlarımıza ihtimam gösterin. Bu meslek grubu içinde çeşitli alanlarda emek verenlerin emekleri başımızın üstünde. Benim anlatmak istediğim farklı algılanmış olacak ki; konu farklı yönlere çekiliyor. Bir gazetede çalışmak başka, gazeteci olmak başka. Gazete sahibi olmak başka, gazeteci olmak başka. Lütfen bu arkadaşlar da kendilerine gazeteci dedirtmesinler. Saygımızı göstereceksek bunları göz önüne alarak gösterelim. Kimseye düşman değiliz. Sadece son günlerde yaşadığımız çelişkileri kendi dilimizin döndüğünce gündeme getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Eğer birileri bizim ekmek kavgamıza engel olacak hal ve hareket içinde oluyorsa hiç şüphesiz hırçınlığımızı göstereceğimiz zamanlar gelmiştir. Kimsenin benim veya bu meslekten kazancını sağlayan arkadaşların (kendisinin de dahil) ekmeğini engellemeye hakkı yoktur diye düşünüyorum.

Yayınlanma Tarihi : 2017-06-15 18:51:32
Okunma Sayısı : 1117
sugar chef

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları