
Özkan DİKMEN
BİRLİKTE OLMAK
BİRLİKTE OLMAK
Tekirdağ’da ciddi bir sorun var. Biz birlikte olamıyoruz. Bir arada kent için çaba gösteremiyoruz. Herkesin çabası kişisel ve kendine göre doğru. Ama doğru bir tane ve bu doğrunun etrafında herkesin bir arada olması şart. Aksi takdirde Tekirdağ’a arzu edilen yatırımlar ciddi derecede gecikmeli gelecek.
Son yıllardaki siyasi ayrışmadan ne yazık ki Tekirdağ’da nasibini aldı. Ciddi derecede bir kutuplaşmayı görebiliyorum. Bununla birlikte aynı partiye mensup siyasilerin de birbirleri ile ciddi derecede fikir ayrılıkları olduğu analizi gözümüzden kaçmıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki bu yazı ne anlama geliyor? Bu yazı şehrimizin her geçen gün hak ettiği yatırımları alamaması anlamına geliyor. Bu yazı kentte yaşayan insanların hak ettikleri değeri bulamaması anlamına geliyor. Bu yazı iyice ayrıştığımıza dikkat çekmek anlamına geliyor.
Sahi biz neden bir arada olamıyoruz. Neden başkasının fikirlerine saygı duyamıyoruz. Neden sabırsız ve tahammülsüz olduk. Hiç kimse akşam başını yastığa koyduğunda bunu düşünüyor mu? Düşünmüyoruz. Düşünenler de eminim kendini değil başkalarını sorguluyordur. Bana sorarsanız öncelikle ciddi derecede kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Kendimizi sorguladığımızda ise karşımızdakine daha çok sabır ve hoşgörü gösterebileceğimize eminim.
Bakın bir sahil projesi, bir Uçmakdere projesi, bir şehir hastanesi, yaşam alanları, gençler için semt sahaları, kültür merkezleri, raylı sistem, deniz ulaşımı daha bir sürü sayabiliriz. Bunları yapmak için ne yerel yönetim tek başına tam anlamıyla bir şey yapabilir, ne de hükümet arzu edilen yatırımı getirmekte acele eder. Burada bir arada olmak için çaba göstermeliyiz. Ama samimi ve dürüst olarak. Gelecekteki siyasi kavgaları bir kenara bırakarak, içten ve karşımızdakine gülümsememizi göstererek yapmalıyız. Bir arada olmak emin olun çok iyi olacaktır.
Bir arada olursak, yani siyasiler farklı söylemleri bir kenara bırakır Tekirdağ için ciddi ve samimi bir şekilde bir araya gelirse, bu kentin STK’ları da harekete geçir. Herkes elini taşın altına koyar ve emin olun kent hak ettiği değeri kazanır. Ama biz birisi popüler olacak diye hiçbir şeye destek vermiyoruz. Çünkü kıskanıyoruz. Evet evet kendimize itiraf edemediğimiz o duyguyu hiç tereddütsüz gösterebiliyoruz. Kıskanç davranıyoruz. Kimsenin ismi popüler olsun istemiyoruz. Durum böyle olunca kaybeden Tekirdağ oluyor. Yıllarca köy ya da kasaba gibi olan kenti gerçek kimliğine ulaştırmak adına hiçbir şey yapmıyoruz. Yaptırmıyoruz. Bu nedenle kentte yaşayan yaklaşık bir milyon kişi de bu kaotik ortamda kendine bir çizgi bulmaya çabalıyor.
Yerel yönetimleri eksikleri olmasının yanı sıra başarılı buluyorum. Alt yapı üst yapı bir tarafa özellikle insana dokunan hizmetlerin ön plana çıktığı bir yıl geçiriyoruz. Toplumsal birlikteliğin önemsendiği çalışmaları görmek mümkün. Daha iyisi olur mu? Tabi ki olur, önemli olan yapılan çalışmalara iştirak edebilmek. Hangi parti olursa olsun milletvekillerini de bu çalışmaların içinde tam kadro görmek en büyük arzumuz. Gönül ister ki, 6 milletvekilimizi çarşının göbeğinde el ele kol kola yürüsün ve vatandaşların derdini dinlesin. Birbirlerini suçlamadan, birbirlerine yardımcı olarak. Ama bu cesareti gösterebileceklerini sanmıyorum. Çünkü her biri ayrı ayrı birbirlerini suçlamanın daha kolay olduğu bir siyasi söylemi seçmişlerdir. Herkesin vardır bir kusuru ancak el ele tutuşabiliyor musunuz ben ona bakıyorum. Bunu başarırsanız Tekirdağ kazanacaktır. Mustafa Yel ve Faik Öztrak’dan buna öncülük etmesini istiyorum. Herkes sandıkta gönlündeki aslana göre oy veriyor. Siz bir arada insanları kucaklayın ki insanlar da sizi kucaklasın. Yoksa önümüzdeki seçimde kucaklamadan öpecekler haberiniz olsun.
Okunma Sayısı : 1070
