Habibe Tilki UZEL
Hani engelsiz bir kent sunulacaktı bize?
“Hani engelsiz bir kent sunulacaktı bize?”
Engelli vatandaşlarımızdan sık sık telefon alıyoruz hatta kimi zaman yaşadıkları sıkıntıları videoya çekerek bize iletiyorlar. “Biz sesimizi duyuramıyoruz, lütfen siz duyurun. Hani engelsiz bir Süleymanpaşa, engelsiz bir Tekirdağ olacaktı” diyorlar. Evet, haksız da değiller. Zaman zaman bu konuyla ilgili olarak kentin yetkilileri açıklamalarda bulundu. Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, tekerlekli sandalyeye oturup Süleymanpaşa’daki engellilerin sorunlarını yaşayarak gördü. Ancak sorunu görmek, anlamak için öyle 10 dakika 20 dakika tekerlekli sandalyeye oturmakla, ileri geri gitmekle, şehri o sandalye ile gezmekle engelli vatandaşlarımızı anlamak mümkün değil. Neticede ayağa kalkabildiğini, az sonra yürüyeceğini bilen biri olarak onları anlamanız hiç hiç mümkün değil. Bu sadece gösteriden ibaret. Şimdi engelli vatandaşlarımız soruyor. “Hani engelsiz bir kent sunulacaktı bize?” diye veryansın ediyorlar haklı olarak.
Şehirde yeteri kadar engelli rampası yok, kaldırımdaki engelli bölümü gelişi güzel işgal ediliyor. Ya esnaf kapatıyor ya araba park ediliyor. Yollar engelli vatandaşların rahatlıkla hayatlarını idame edebilecekleri şekilde değil. Halk otobüsleri engelli vatandaşları almayı bir zulüm olarak görüyor, çeşitli bahaneler sunarak basıp geçiyor. Sonra da engelli insanlarımız neden eve kapanıyor, hayata bağlanmıyorlar diyoruz. Dışarıda kendilerini güvenli hissetmezlerse istemeye istemeye eve kapanmış oluyorlar.
Pek çok şeyin engellilerin özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gerçektir. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar ve bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha birçok fiziksel çevre unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır. Böylece sahip olduğu engeli nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pekişmektedir. Bunun anlamı Hareket yeteneği sınırlanan bireyin toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır. Oysa bütün bunlar, engellilerin topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir biçimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir.
Bozuk yüzeyli yollar, güvenlik tedbirleri alınmayan alt yapı çalışmaları, çok yüksek kaldırımlar, özürlülerin kullanımına uygun olmayan telefon ve telefon kabinleri, gerekli düzenlemeler sesli ve görsel uyarıcılar olmadığı için özürlülere hizmet edemeyen ulaşım sistem ve araçları, kent ulaşımı ve yaşamında yoğun olarak karşılaşılan engellerdir. Yeşil alanlar ve spor alanları özürlülerin de yararlanabileceği şekilde düzenlenmeli.
Kent bütününde ve yapı ölçeğinde özellikle işitme ve görme engellilerin yararlanacağı işaretlemeler, görsel ve sesli bilgilendirmeler Tekirdağ’da var mı? Kısacası içinde yaşadığımız şehirde engellilerin hareketini kolaylaştırıcı düzenlemeler birkaç küçük uygulama dışında ne yazık ki bulunmuyor.
Bu böyle olmak zorunda mı? Elbette hayır. Kent yöneticilerimiz ve bizler el ele verirsek hepimiz için engelsiz bir kent yaratabiliriz.
Okunma Sayısı : 1031
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Mutlak güç önce kralı delirtir!
- Evet, Hayır demeden önce!
- Bu şehirde kaldırımlar otopark da biz mi bilmiyoruz!
- Açıklıyoruz, yeni belediye binasının kirası!
- Albayrak ve ekibi gazeteciler gününde sınıfta kaldı!
- Çamur kenti Tekirdağ
- Reina saldırısının cami saldırısından farkı yok!
- Vicdanınız rahat mı?
- Gündüzlüdeki çeşme ve çamur ilgi bekliyor
- Trak Kavmi ve Trakya