Habibe Tilki UZEL
Gündüzlüdeki çeşme ve çamur ilgi bekliyor
Gündüzlüdeki çeşme ve çamur ilgi bekliyor
Öylesine kıymetli topraklar üzerinde yaşıyoruz ki sadece bir, iki, üç, beş, on şehrimiz değerli değil. Ülkemizin hemen hemen her memleketine gidelim mutlaka tarihi, kültürel birçok zenginliği bünyesinde barındırıyor. Gel gelelim bunun bilinçli olarak farkında olmayıp ne yazık ki doğru değerlendirmeyi başaramıyoruz. Tekirdağ için de durum bundan farklı değil. Tarihe yaptığı ev sahipliği ile muazzam denizi, bakir kalmış alanlarıyla akın akın ilgiyi hak ediyor. Ancak bizler reklamını yapmayı bir türlü başaramadığımız için tüm bu zenginlikler kendi halinde duruyor.
Şimdi size Tekirdağ’ımızın sahip olduğu iki önemli değerden bahsedeceğim. Bilenler bilirler. Gündüzlü Köyü’ndeki tarihi çeşme ve yine orada olan özel çamur. Duymayanlar bir çeşme ve çamur ne kadar özel olabilir diye düşünebilir. Ama hiç de öyle değil. Gündüzlü muhtarı ve vatandaşlardan bir kaçı durumu yetkililere bildirip çeşmenin restorasyon yapılması için başvurmuşlar. Anıtlar Yüksek Kurulu gelip araştırma yapıyor, bilirkişi numaralandırma yapıyor, yaklaşık iki asırlık bir geçmişe sahip olduğu belirleniyor. Ancak devamı geliyor mu? Gelmiyor. Tarihi çeşme etrafı balçık içinde kalmış bir şekilde kaderine terk edilmiş. Yine aynı civardaki çamur ise özellikli bir çamur. Osmanlı Devleti'ne sığınarak hayatının son 15 yılını Tekirdağ'da geçiren Macar Prensi II. French Rakoczi'nin romatizmasına şifa bulması için bu çamuru kullanmıştır. Hal böyle olunca da bizlerin yüzüne bile bakmadığımız bu çamura Macarlılar bir hayli ilgi duymaktadırlar. Macarlar, çok önem verdikleri Macar tarihinin önemli isimlerinden olan Racoczi'nin hayatını irdelediklerinde şifalı bir çamurun olduğunu öğrenmişlerdir. Tekirdağ'a ziyarete geldiklerinde bu çamurun nerede olduğunu hep sormuş ve Rakoczi'nin yaşadığı yerleri ziyaret ettiklerinde kendilerini mutlu hissetmişlerdir. Aslına bakarsanız 1960 yıllarına kadar Tekirdağ halkı da bu özel çamuru romatizmal hastalıkların şifasında kullanmışlardır. Ancak gel zaman git zaman ilgi azalmış. Şuanda ise ne yazık ki çamur kurumaya bırakılmıştır.
Oysa kent yöneticilerinden tutun da hepimiz derhal Tekirdağ turizmine can verilmeli diyoruz. Evet, diyoruz demesine de harekete bir türlü geçilmiyor. Bugün Tekirdağ'da turizm dendiği zaman akla 'deniz, kum, güneş' geliyor ama ne var ki bunda da başarılı değil. Bir Ege gibi, Akdeniz gibi asla tercih edilmiyor. O yüzden Tekirdağ sağlık, kültür ve kongre turizmleriyle çeşitlenmeli. Bu yüzden de bu çeşmenin restorasyonu ve çamurun cazibe merkezi haline gelmesi için Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin hızlı bir şekilde kollarını sıvayıp harekete geçmesi lazım. Çamurla ilgili çalışmalar yapıldığında eminim ki en baştaki misafirlerimiz Macarlar ve sonrasında romatizma hastalıkları için şifa arayacak birçok insan olacaktır. Biz bu konunun takipçisi olacak ve Büyükşehir Belediyesi’nin giderek yok olmaya üz tutan tarihi çeşme ve çamur için ne yapacağını yakından takip edeceğiz.
Okunma Sayısı : 1365
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- Trak Kavmi ve Trakya
- Gericilere inat, kız çocuklarınıza daha da bir sahip çıkın!
- Vatandaşa hiç mi görev düşmüyor?
- Gelişmişlik küçük küçük şeylerde gizli
- Hizmet ayrımcılığı istemiyoruz!
- Tarihi bir süreç Tekirdağ
- Çocuklarımız eğitimin oyuncağı mı?
- ENGELSİZ YAŞAM YOK Kİ!
- Yaşam Hastanesi satıldı mı satılmadı mı muamması?
- Tekirdağ ne zaman kültür kenti olacak?