Habibe Tilki UZEL
Çamur kenti Tekirdağ


Çamur kenti Tekirdağ


“Tekirdağ’a kar yağmaz” derken bu kış Tekirdağ halkı kara doydu diyebiliriz. Hem de bu kez kar öyle incecik fırtına gibi eserek değil sakin, lapa lapa, dingin yağdı kentin üzerine. Büyüğü küçüğü belli ki karı çok özlemiş olmalı ki insanlar karın tadını çıkardı. Tabii en çok da Tekirdağ’ın çocukları kara kavuşmanın mutluluğunu yaşadılar. Buraya kadar her şey çok güzel, çok masum karın yağışını izlemek, kartopu oynamak, kardan adam yapmak. Ancak karın yağması durup erimeye başlayınca şehir tam bir felakete dönüşüyor. Neredeyse kardan adam yapmayı bırakıp erimesinin ardından da ‘çamurdan kuleler’ yapacak hale geliyoruz.

Evet, her yağmurun, karın arkasından Tekirdağ çamur kente dönüşüyor. İnsanlar yolda yürürken kendilerine daha az çamurlu alan bulmaya çalışırken ceylan misali sekiyorlar. Araçlarımız boydan boya çamur içinde onları hiç söylemiyorum. Pek övülen sadece sözde olan özde olmayan Prestij Caddesi iki yağmurun ardından çakıl yola çoktan dönüştü bile. Yetkililer hala “asfaltı incelemeye gönderdik, suç bizde değil” diye dursunlar. Ara sokaklar, mahalle araları bir kentin sokakları mı yoksa bakımsız bir köyün sokakları mı belli değil. Devlet Hastanesi 1. Kısım civarı yarım yamalak kazılmış bırakılmış. Yol, parke diye bir şey yok. Bu civar hastane olması sebebiyle hastası, doktoru, memuru en fazla insan sirkülasyonu olan bir civar. Ancak bakım sıfır. Tekirdağ insanı bunu mu hak ediyor. Sabah işine giden takım elbiseli beyleri görüyorum. Mis gibi giyinmişler ama pantolon paçaları, ayakkabıları tarladan çıkmış gibi. Herkesin suratında öfke. Tekirdağ bir kent olarak geçiyor ama ücra bir köyden farksız bu görüntüleri ile. Şehrin ana yolları, kaldırımları resmen çamur pistine dönmüş insanların ayaklarından, araçların lastiklerinden. Neredeyse ayağımıza poşet geçirip yürüyeceğiz. Ya da benim gibi işe giderken gözden çıkardığınız bir çizme giyip iş yerinize gelince kirlenmesini istemediğiniz cici ayakkabılarınızı giyin en iyisi.

Yetkililer artık bir an önce Tekirdağ’ı hak ettiği doğru düzgün yollarına, kaldırımlarına kavuştursun. Ama öyle gözüken bir iki caddenin ya da zenginlerin oturduğu bir iki mahallenin yolunu, kaldırımını değil. Her mahalleye aynı düzeni, bakımı bekliyoruz. Bu her şeyden önce burada yaşayan insanlara, çocuklara saygıdır. Bu kentin halkı bu eziyeti yaşamak zorunda mıdır? Herkesin kendileri gibi ayaklarını çamura değdirmeyen dev cipleri yok hatırlatmak isterim. Bir kentin en önemli medeniyet göstergesi şüphesiz yolları, düzenli kaldırımları ve bakımlı mahalleleri ise ve biz bunların hiç birini Tekirdağ’da göremiyorsak medeniyetten de bahsedemeyiz.

Ben ve hepimiz eminim ki evimizden işimize, okulumuza gitmek için ayağımızı sokağa bastığımız anda çamurun, rezilliğin içinde yüzmek değil tertemiz yolumuzda hayatımıza devam etmek istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz?

Asfaltta çorabıyla yürüyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak bir de bizim mahalleye gelsin istiyorum. Boylu boyunca çamura nasıl battığını görmek isterim şahsen.

Yayınlanma Tarihi : 2017-01-11 15:46:17
Okunma Sayısı : 1140
sugar chef

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları