
Özkan DİKMEN
KAPI KOMŞUNUZU KIRMAYIN
KAPI KOMŞUNUZU KIRMAYIN
Siyasetin bu döneminde her nedense hep farklı ve keskin söylemler oluyor. Herkes kendi fikrinin benimsenmesini istiyor. Olmayınca da biraz olsun gönül kırmanın hiçbir sakıncasını görmüyor. Durum böyle olunca da gergin bir siyasetin içinde buluyoruz kendimizi.
Son haftalarda bu konuya fazla değiniyoruz. Nedeni malum. Bir tarafta ‘mikro milliyetçi’ bir kesim. Bir tarafta herkesi kucaklayan bir anlayış var. Bunların dışında da sadece kişilere endekslenmiş anlayışla ‘illa bizim aday’ diyen bir grup siyasi söylemlerin merkezinde yer alıyor.
Tekirdağ’da yaşayan herkes durumu ve konumu ne olursa olsun kent ile ilgili mutlaka fikrini söylemeli. Bunu yaparken başkalarını incitmemeli, aynı zamanda anlamsız bir şekilde büyütmemeli de. Aslında bu söylemlerimize birazcık hoşgörü katabilsek çok daha güzel ve eğlenceli bir seçim süreci geçirmiş olacağız.
Aday açıklamaları yapılana kadar bu sıkıntı hep devam edecek. Kendince haklılıklarını ortaya koyarak birilerine destek olmaya çalışanlar unutmasınlar ki, bazen bir şeyler söylerken kapı komşunuzun kalbini kırabiliyorsunuz.
Son dönemdeki moda ise, gazeteciler yazdıklarını altına insafsızca yapılan yorumlar. Gerek arkadaşlarımız, gerekse ben yazdığımız bir haber veya yorumlara akıl almaz eleştiriler geliyor. Bizler gazeteciyiz. Fikirlerimizi kamuoyu ile paylaşmak zorundayız. Bunu yaparken tabi ki, bazı etik kurallara dikkat etmemiz gerekiyor. İpin ucunu kaçırdığımız zamanlar oluyor. Ancak ipin ucu hep kaçmış kişiler tarafından sürekli saldırıya uğramamız çok da hoş değil. Anladığım kadarıyla sosyal medya hesabında yazınca herkes kendini gazeteci sanıyor.
Ayırt etmek gerek. Kim ne kadar gazeteci? Kimin ne kadar sözleri değer kazanıyor? Kim ne kadar eder? Bu konuda bizlerde de var eksiklik. İçimizde gazeteci olmayıp ta gazeteci muamelesi gören çok kişi var. Zaman zaman kenardan izliyor ve üzülüyorum. Bu mesleğe yıllarını vermiş insanlara biraz haksızlık oluyor. Büyüklerimizden öğrendiklerimizle adabına uygun, etik kurallara dikkat eden bir yaklaşımla ve kesinlikle saygıyı elden bırakmadan işimizi yapma gayreti içindeyiz. En küçük bir örnekle Vali beye, “abi naber” demiyorum. Diyemeyiz. En ağır şekilde eleştirdiğimiz makam sahibi şahsiyetlere bile ‘sayın’ diyerek başlamak gerek. Hoş saygıyı elden bırakmadığın sürece her meslekte başarılı olabilir, ciddi derecede saygı görebilirsin.
Zaman içinde bizlerinde eleştirilerde bulunduğumuz insanlar belki bize kıyadan köşeden ‘kin’ besliyor olabilirler. Ancak hiçbir zaman haksız yere kimseyi eleştirmedik. Yaptığımız her durum Tekirdağ ve kentte yaşayanlar için olduğu bilinmeli. Birilerinin ‘ayağına basmışsak’ bu onun ayağının sorunu. Belli ki, ayağı olmayacak yerlere uzanmış.
Bazı yorumlarda da şahsıma yönelik imalı ağır yorumları okumuyor değiliz. Okumuyorsak birileri bir zaman sonra mutlaka gösteriyor zaten. O insanlar anlamalı ki, sadece gülümsüyorum. Çünkü çok komik oluyorlar. Bir de kendilerini ‘kanaat önderi’ gibi sunmuyorlar mı? İki tora çekirdek al çitle ve izle.
Okunma Sayısı : 1252
