Özkan DİKMEN
ELBETTE ELEŞTİRECEĞİZ
ELBETTE ELEŞTİRECEĞİZ
Son günlerde büyükşehir belediyesi tarafından yaptırılan 11 ilçe 11 okul projesi teslim törenlerine tanıklık etmekteyiz. Sosyal Medyada bir arkadaşın yazdığı gibi, “Eğitim şart başkan ama yolları ne yapacağız.”
Tam bu nokta da bizlerde bunu yeniden sormaya hazırlanırken, elimize bir ilan ulaştı. Kamuoyuna Duyuru niteliği taşıyan bu ilanın alt yapı ve üst yapı konusunda verilen sözlerin verilen tarihlerde yerine getirileceği aktarılıyordu. O zaman aklımıza şu soru geliyor. Maden oluyordu, neden eleştirdik?
‘Demir Tavında Dövülür’ atasözünden hareketle bizler günlük yaşam içerisinde yapılması gerekeni ve o günün şartlarına göre daha hızlı hareket edilmesi yönündeki fikrimizi her zaman koruduk ve korumaya devam edeceğiz. Yani ileride bazı şeyler olacak diye, bugünden eleştiri hakkımızı kullanmayalım mı? Komik olur değil mi? Zaten yapılacak, yollarımız mis gibi olacak, alt yapımız tamam, her şey yolunda… O zaman gazeteye ne gerek var. Dönemin Milli Eğitim Bakanı gibi, “Şu mektepler olmaza, maarifi ne güzel idare ederdim” sözünden hareketle şu gazeteciler olmasa Tekirdağ’ı ne güzel idare ederim de demiştir bizim başkan dönem dönem. Tabi o bakanın sözleri de gerçek anlamda neydi o ayrı tartışılır.
Gelelim yapılan işlere… Hakkını vermek gerekir, geç kalınmış bir çok proje almakla birlikte hem kuruluşunu tamamlayacağın bir büyükşehir, hem de hizmet bekleyen koskoca bir kent. Kolay değil elbet, daha hızlı ve daha aktif bir kadroyla inanılmaz işler başarılabilecekken, eldeki mevcutlarla ve yönlendirilmiş personelle bu kadar oluyor. Kimseyi suçlamak niyetiyle yazmıyoruz, ancak görülüyor ki; özellikle bazı daire başkanlarının, danışmanların yetersizliği ortada. Bunu çok iyi bilen Belediye Başkanı Kadir Albayrak belki de bu nedenle her işe kendi koşturdu ve yapılan yatırımları bizzat takip etmek zorunda kaldı. Sayın Albayrak yakında yeni sürprizlere imza atacak. Bunu da biliyoruz. Umarım yeni atılan adımlarla işlerin hızlanacağı bir sürece girilir. Aksi takdirde Kadir Albayrak’ı ve ona gönül verenleri çok zor günler bekliyor. Bu zorluklarda 2019 yılında yapılacak seçimlerde CHP’de nasibini en iyi şekilde alacaktır.
BU ARALAR ÇOK SEVİLİYORUZ!
Bilirsiniz, referandumlar, seçimler falan gazetecilerin en çok hatırlandığı, çok sevildiği dönemlerdir. Kimileri buna bizim çok kazandığımız dönem olarak baksa da durumun o kadar da basit olmadığını bilmelisiniz.
Tamam işin tarafları bizleri çok severler. Politikacıların biri gelir, diğeri gider. Her gelen kendi halılığını anlatır ve bunun da basın yoluyla yansıtılmasını ister. Eğer eleştirirsek çok hoşlarına gitmese de gülümseyerek cevap verirler. Ancak iş bitince içlerindeki ‘hesaplaşma’ duygusu depreşir ve rövanş için fırsat kollarlar.
Yaptıkları en güzel şey ise, reklam verenlere baskı yaparak kendilerini eleştiren yayın organlarının ekonomik kaynaklarını kesmek istemeleridir. Doğru bir yaklaşım olmamakla birlikte tarih öteden beri böyle uygulamalarla doludur. Bunu kimse inkar edemez. Bu nedenle benim naçizane tavsiyem hoşgörülü siyasilerin daha çok meydanlarda olması. Onun için 2019 hazırlıkları yapanlara da böylece küçük bir tavsiyemiz olmuş olacak. Sindirilmiş ve korkutulmuş bir yayın organı bir gün gelir o korkutanlara daha çok lazım olur. Bunun örnekleri de çok. Kimse bugün bulunduğu konumda kendini herkesten üstün görmesin. Sonuçta deveden büyük fil var.
Aynı zamanda bir tavsiyemde ‘hey basın bunu da yazın. Bakın bizi ne hale düşürdüler’ diyerek bizlerden destek bekleyenler. Önce birer gazeteye abone olarak siz bir desteğinizi gösterin bakalım. Radyolarımıza reklam vererek, gazetelere abone olarak veya bayilerden alarak önce bir adım atın, merak etmeyin basın her zaman sizlerin yanında olacak.
Gazeteci arkadaşlarıma da küçük bir tavsiye. Sizlerden kendi çıkarları için yardım isteyenlerden, sizde kendi çıkarlarınız için abone olmalarını ve reklam vermelerini isteyin. Bedava dağıtılan gazetelerden emeğinin karşılığını gören gazetelere geçmekte geç kalmadık mı? Sonuçta fırından ekmeği bedava almıyoruz. O nedenle gazete de bedava değil. Hadi iyi haftalar.
Okunma Sayısı : 1001
Özkan DİKMEN Diğer Yazıları
