Özkan DİKMEN
KOMŞU KOMŞUNUN KÜLÜNE MUHTAÇ


KOMŞU KOMŞUNUN KÜLÜNE MUHTAÇ


Ne kadar doğru bir söz olduğunu yaşadığımız şu günlerde biraz daha iyi anlıyoruz. Referandum sürecine girilirken ortaya çıkan kutuplaşma iyice kendini gösterirken, en yakınımızdakilerin bile kalbini kırabileceğimizi hiç düşünmüyoruz.

Farklı siyasi görüşlerden aynı apartmanla, aynı sokakta, aynı mahallede yaşayan binlerce insan her gün birbirine selam verirken, bu ortamlarda özellikle gözlerini kaçırıyorlar. Bu da çok hoş bir durum değil. Neden farklı düşüncelere sahip dostlarımızın bu düşüncelerine tahammül edemiyoruz? Neden her seferinde tartışma ortamı neredeyse fiziki kavga ortamına dönüşüyor? Neden kavga ediyoruz? İNSAN gibi sandık başına gidemez miyiz?

Özellikle bölgemizde, yani Tekirdağ’da ciddi derecede ayrışma olduğunu gözlemliyorum. Kapı komşusuna sosyal medyadan küfürler saydırmaya kadar varan kutuplaşmanın neresi siyasi görüş olabilir bana biri bunu anlatsın. Yarın aynı komşunla kapıda karşılaşmayacak mısın? Nasıl bakacaksın yüzüne?

Bölgemiz dedik ya; bir taraftan Belediye başkanları sırf CHP’den diye ağır eleştiriler yapanlar, diğer taraftan, sırf hükümet Ak Parti diye aynı karşılığı verenler. Kandırılmaya çalışılan milyonlar. Mesela Belediye alt yapı yapıyor ve yollar kapandı diye eleştiriyoruz. Tamam eleştirelim. Özellikle Ak Parti kanadı ağır eleştirilerde bulunuyor. Doğru olabilir. Ancak eleştirenler önce şöyle düşünebilirler mi? “Bizim yönetimimizde olsaydı biz bunu nasıl yapardık?” Bu sorunun cevabını eleştirilerinin içine harmanlayarak yapsa daha güzel ve yapıcı bir değerlendirme olmaz mı? Mesela Ak Parti, yani iktidar köprü yaptı. CHP kanadı sırf ücreti vs. yüzünden ağır eleştirilerde bulunuyor. Kendileri de aynı soruyu sorarak iyi bir harmanlama yapamazlar mı? Bu kadar mı zor? Anlayış ve hoşgörü konusunda sınıfta kalıyoruz haberiniz olsun. Ne islami yönetimde, ne de laik yönetimde böyle bir anlayış yok. Zaten insan yaşamında böyle bir anlayış yok. En vahşi kabilelerde bile insanlar birbirlerini dinliyor. Biz de denemeliyiz. Tahammül ederek, sabırla ve hoşgörüyle. Bakın her şey daha da güzel olacak.


BAŞKANIN KONUŞMASI

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ’a geldi ve çeşitli yatırımların açılışlarını yaptı. Burada özellikle CHP içinde Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’a yaptığı 2,5 dakikalık konuşmadan ötürü ağır eleştiriler geldi. Ne acıdır ki, Albayrak’ı savunan AK Partililer oldu.

Konuşmasının bir bölümüne ben de katılmadığımı söyleyerek, bu konudaki değerlendirmemi aktarmak istedim. Partisinden seçilmiş bir belediye başkanının kendince ‘yanlış’ konuşmasını alelacele üyelerine mesaj yoluyla aktarmak ve kınadığını söylemek öncelikle partisine zarar verecek bir davranış olduğunu bilmeliydi İlker Yağcıoğlu. Siyasette bunlar vardır. Kendi partinden seçilmiş belediye başkanı ile il ve ilçe teşkilatları zaman zaman ters düşerler. Ancak ‘kol kırılır yen içinde kalır’ ata sözünden hareketle bunları kendi istişare toplantılarınızda dile getirmeniz daha doğru olur düşüncesindeyim. Sayın Yağcıoğlu ile bu konuda anlayamayacağımız gibi, sert üslubunun siyasette kabul görmeyeceğini defalarca kendisine söyledim, hatta bu köşeden yazdım. Yukarıda da dediğim gibi, hoşgörü ve empati şart. Belediye Başkanını dinlemeden basın danışmanlarını, daire başkanlarını eleştirenler keşke bir dinleselerdi veya dinlediklerini iyi anlayabilselerdi. Başkana bu konuyu sordum ve konuşmanın planlı olmadığını, son anda Cumhurbaşkanının isteği üzerine gerçekleştiğini aktardı. Böyle bir durumda kim olsa çok farklı bir konuşma yapamazdı. Dediğim gibi ben de bu konuşmanın bir kısmına katılmıyorum. Sonuçta emaneti millet verir. Cumhurbaşkanı, Başbakanlık döneminde çıkardığı yasayla Tekirdağ Büyükşehir olmuş olabilir ve başkan bunun için teşekkür etmiştir. Ama telaffuzda hata olmuş olması gayet normal.

Bu arada Kadir Albayrak’ın elinde bir anket sonucu var. SONAR’a yaptırılan anketi sır gibi saklıyor. Ankete bir göz atmak istedim, ancak sadece yüzümden anlarsın şu an için gösteremem dedi. Anketin içinde referandumdan, yerel yönetim hizmetlerine kadar her şeyin olduğunu söyledi. Yüzü mü? Gülüyordu….

Yayınlanma Tarihi : 2017-03-16 16:56:32
Okunma Sayısı : 1061
sugar chef

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları