
Özkan DİKMEN
YERELDE NE VAR NE YOK?
YERELDE NE VAR NE YOK?
Malum ülke gündemi İstanbul seçimlerinin tekrarı ile ilgili tartışmalara kilitlenmiş durumda. İmamoğlu’na destek verenler ve vermeyenler karşılıklı sosyal medyada trol (sahte) hesaplarla tartışıyorlar.
Türkiye gün geçtikçe daha da kötü bir ekonomik kaosun içine sürükleniyor. Bunu görmemek için aptal olmak gerek. İliklerimize kadar hissettiğimiz ekonomik dar boğazın aşılması için herkesin söylediği tek bir cümle var. Üretim şart.
Evet, gerçekten üretim şart ve üretemeyen toplumların ne halde olduklarını biliyoruz. Özellikle Allah vergisi Trakya topraklarında üretim ise inanılmaz bir ivme kazandıracaktır hem bölgemize, hem ülkemize.
Ancak görünen o ki, sadece üretmek yetmiyor. Aynı zamanda satış alanları bulmak, yeni pazarlar ortaya çıkarmak gerekli. Bunun içinde öncelikle hükümet, daha sonra da yerel yöneticiler sonucu toplantılarda kalmayan ve tozlu raflara yerleştirilmeyen eylem planı içeren raporlarını harekete geçirmeliler.
Daha kötüsü ne olabilir diye her gün birbirimize sorup duruyoruz. Ancak dün kötü olanı bugün iyi diye anıyoruz. Yani her geçen gün yavaş yavaş daha da kötüye gidiyoruz ve daha da kötü ne olabilir diye soruyoruz. Dolar Türk lirası karşısında değer kazanmaya başladığında yani o hareketlilik 3,5 lirayı bulduğunda ciddi bir endişe içindeydik. Hem de daha geçen yıl bu zamanlarda. Bugün dolar 6,5 lirayı zorluyor ve aslında çok da umurumuzda değil. Faizler yüksek olduğundan malum para baronları bankada ki parasının her gün ne kadar daha kazandığını hesap ederek zaten hiç düşünmediği yatırım konusunda en azından elinde bir mazeret olduğu için şimdi daha rahat.
Üç kuruşa geçinmeye çalışan veya çarşıda siftahsız dükkan kapatan esnaf kimsenin umurunda değil. Aslında kral dairesinde kalan baron ile, en alt kamarada fareler içinde uyuyan tayfa da aynı gemide. Gemi battığında o tayfalar çok şey kaybetmeyecek ama baronlar çok şey kaybedecek.
Bu nedenle eğer ülkemizde üretim diyor isek, bugün tam zamanı. Yatırım yapılacaksa bugün tam zamanı. İstihdam sağlanacaksa bugün tam zamanı. Krizi fırsata çevirmek için yarını beklemeden bugünden harekete geçmek gerek. Hep birilerinin bir şeyler yapmasını bekliyoruz ya, beklemeyin. Harekete geçin. Emin olun bugünden harekete geçen ekonomik krize meydan okuyanlar yarın hem bir sürü insana ekmek kapısı olmuş olacak, hem de kaybetmek üzere olduğu parasını sağlamda tutacak. Bunun için biraz cesaret gerekli.
Biz Türk milleti olarak en kötü durumlarda bile geleceğe umutla bakmayı becerebilen bir toplumuz. Bu nedenle umutlarımızı yitirmeyelim. Her şey çok güzel olacak.
Okunma Sayısı : 1479
