Habibe Tilki UZEL
Yeni normalimiz bir başka olacak

Malum Korona Virüs ile mücadeleye halen devam ediyoruz. Bundan birkaç hafta önce önümüz Ramazan ve virüs ile nasıl yapacağız derken bir şekilde virüs ile yaşamayı rutine bağladık desek yanılmış olmayız. Hem virüs nedeniyle hem Ramazan vesilesiyle alış verişe olan yoğunluğu da bir şekilde düzene koyduk. Şimdi önümüz Ramazan Bayramı. Kafamızda hepimizin benzer sorular dönüyor. Uzun bir süredir zaten sevdiklerimizden ayrı yaşıyoruz. Hepimizin çok sevdiği iftar sofralarında bir araya gelemeyeceğiz bu Ramazan ayında. İstiyoruz ki bari bayramı birlikte, güzel bir şekilde geçirelim.

Gelin görün ki bu çok da mümkün olacak gibi durmuyor. Belki toplumumuz açısından bir ilk olacak zira bizler evvel ezelden bayramlara çok önem veren, aile bireylerimiz ve sevdiğimiz kim varsa bayramda yan yana olmak isteyen, birbirimize sarılmak, dokunmak isteyen buna alışagelmiş bir halkız. Büyük ihtimalle kısıtlamalarla bir bayram geçireceğiz. Hal böyle olunca da bu bayramı belki hiç unutmayacağız. Hatta şimdi küçük olan çocuklarımıza gelecekte gerçek bir hikaye olarak anlatacağız. Fakat şunu çok iyi biliyoruz ki yaptığımız tüm fedakarlıklar, yetkililerin getirdiği tüm kısıtlamalar hepimizin sağlığı ve iyiliği için. Artık virüsü az çok tanıdık. Öyle şak diye bitmeyecek, arkası kesilmeyecek. Şunu lütfen unutmayalım. Virüs kendi kendine gezen, dolaşan, yaşayan bir şey değil. Biz onu yaşatıyoruz, dağıtıyoruz, gezdiriyoruz. İşte bu yüzden kısıtlamalar onun gezmesini en aza indirmek, sağlık sistemimizi ayakta tutmak, aşı bulunana hatta herkese fayda sağlayana kadar en güvenli bir şekilde zaman kazanılmaya çalışılıyor. Belli bir süredir yapılan her şey özetle buna hizmet ediyor.

Herkes herkese normale ne zaman döneriz acaba diye soruyor. Bana kalırsa artık hiçbir şey bu virüsün ilk vakasının ülkemizde görüldüğü günün öncesi gibi olmayacak. Yeni bir normallik hali kazanacağımız kesin. Hem sosyal yaşamda hem de kendi içsel dünyamızda. Diliyorum ki gerçekten kendimize bireyler olarak doğru çıkarımlar yapalım. Hijyene zaten dikkat eden bir toplumuz ancak şimdi iki kat dikkat edeceğimiz kesin. Virüs bitse bile dışarıdan geldiğimizde temizliğe önem vereceğiz. Sokakta sosyal mesafe mevzusu uzun bir süre devam edecektir. Belki her birimizin savurgan olduğu, acımasızca kullandığı, hoyratça davrandığı, hırsla istediği dünyevi konular vardı virüs öncesinde. Şimdi ise o konular başka bir yöne eğilim göstermiştir veya gösterecektir. Kalıpların aslında ne kadar sıkıcı, yapay ve bizi boğduğunu da gördük virüs sayesinde. Şeffaflaşmaya ne kadar da ihtiyacımız varmış bence.

Ramazan ayında Korona olmasının belki de artı tek yanı israflarla dolu o şaşa içindeki iftar sofraları yerini samimi ve mütevazi sofralara bıraktı. Komik ama çok acı dışarı çıkma yasağının ilk geldiği gece ekmeğin ne kadar önemli olduğunu gördük bizim için. Millet canını, virüsü unutup ekmek kuyruğuna girdi. Oysa virüs yokken masada kalan nice ekmekleri çöpe gözümüz kapalı atan toplum şekline girmiştik. Şimdi bir dilim ekmeğimizi bile heba etmiyoruz yeniden, eskiden olduğu gibi. Sorun lütfen dedelerinize, ninelerinize o bir dilim ekmeği nasıl kıymet ve saygıyla tekrar poşetine koyup diğer öğüne saklarlardı, anlatsınlar.

Şahsen ben yaşanan her kötü olayda iyiyi bulmaya uğraşırım. Kötü kimi zaman iyinin yolunu bulmamız için bize ipucu verir. Bazen yaşanan o üzücü ve kötü olaylar bizlere silkelenme, kendimize gelme, durumu fark etme ve daha iyisini yapmak için neyin nasıl olması gerektiğini gösterir. Evet, bu virüs elbette hiç hoş bir durum değil ama pek çok konuda yolumuzu aydınlattığı, silkelenmemizi sağladığı, aslında basit gördüğümüz ne çok şeyin kıymetli olduğunu hatırlattı. Virüs en kısa sürede gitsin ama bize hatırlattığı tüm bu doğru duygular kalıcı olsun temennisi taşıyorum.

Herkese sadelik ve sakinlik içinde sağlıklı ramazanlar; bayramda sevdiklerimizden ayrı olsa bile olsak sevgimizin azalmayacağı kanaatiyle herkese mutlu yarınlar diliyorum.

Yayınlanma Tarihi : 2020-5-2 21:49:48
Okunma Sayısı : 2355