Özkan DİKMEN
YOK CANIM DAHA NELER?



YOK CANIM DAHA NELER?


Geçtiğimiz günlerde bir dostumla(!) telefonda konuşuyoruz. Haliyle muhalif olduğundan bana belediye başkanını övmekten vaçgeçmemi rica etti. Bende kendisine böyle birşeyin olmadığını söylesemde inandıramadım. Hatta son yazımı örnek gösterdi. Bende o yazının içinde Ahmet Aygün'den de bahsettiğimi ifade ettim. İki satırlık Aygün yazımızda yeterli değilmiş...


Her neyse. Bunu şaka olarak söylediğini aktarmış olsa da bilinçaltındaki gerçeklerin ne zaman nasıl ortaya çıkacağı tabiki belli olmaz. Bir anda söyleyiverirsiniz. Oysa bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil ki, iftar vakti üzüm yemek o kadar....

Şimdi ben diyebilir miyim ki; belediye bunca hizmeti yaparken fahiş fiyata ihale edildi. Ancak herşey yasal olduğu için herhangi bir manipülasyon olmadığından yasal bir sıkıntı olmadığını söyleyebilir miyim? Asla böyle birşey söyleyemeyiz.


Mesela şunu diyebilir miyim? belediyenin parasının bu kadar fazla harcandığını gören vatandaş yasadan falan anlamaz kamu vicdanında herkesin yargısını keser eline verir.... Diyemeyiz...


Belediye başkanı başka şey söylüyor, yardımcıları başka şey söylüyor diyebilir miyiz. Diyemeyiz. Öyle birşey söylemeye hakkımız var mı? Tövbe tövbe.... Her şey şeffaf bir şekilde yapılıyor. Yeni başkan yardımcısı içten pazarlıklı, sinsi, insanın yüzüne gülerken arkasından ne dolaplar çevireceğini düşünen birisidir diyebilir miyiz. Diyemem. Böyle birşey ne haddime. Bana mı kalmış Nevim Kaçar'ın bütün akrabalarını şef veya müdür yaptığı... Bize mi kalmış Nevim Kaçar belediyeyi 'Hanedanlığı' ile birlikte Adem Dalgıç'ı rağmen ele geçirmiş istediği gibi at oynatıyor. Bunları söyleyemeyiz. Bu tür şeyleri dost meclislerinde bile konuşmuyordum ben.. Nasıl yazayım..


Belediye başkan yardımcıları ve personelleri arasındaki iteatsizlik, disiplinsizlik, vurdumduymazlık, arkadan konuşmaları falan nasıl yazalım. Bunlar bize yakışır mı? Bizi görenler bunların daha fazlasını söylüyor ve yazmamızı istiyorlarya; emin olun yazamıyoruz.


Ben şimdi Nevim Kaçar'ın halen Rüya Yılmaz'ın gölgesinde kaldığını ve kaprisleri yüzünden halen o eziklik içinde olduğunu nasıl yazayım. Ya da Belediye Hukuk işleri müdürüyken belediye ile ilgili nasıl bir büyük dava kazanmış, hangi davaları belediye lehine çevirmiş nasıl sorayım. Bedestendeki hukuksal mücadelede bile belediyenin daha hızlı davranması gerekirken iki senedir hukuk bürosunun bu işleri bir türlü kıvıramadığını nasıl yazayım.


E bu kadar meziyetli birini başkanın nasıl olurda yardımcı yaptığını nasıl düşünebiliriz ki; Kesinlikle başkan yardımcısı atamayacağını söyleyen bir başkan nasıl oluyor da iki hafta sonra hiç kimsenin aklına bile gelmeyen ve gelse de yetersizliği yüzünden ihtimal verilmeyen bir Nevim Kaçar'ı başkan yardımcısı yapacağı kimin aklına gelir, bize bunları yazın diyorlar. Nasıl yazalım. Yazıncı biz kötü oluyoruz. Bize yazın diyenler de bir bakıyorum ki; en güzel insan olmuşlar.


Bence esas yazılması gereken ve sorulması gereken soru şu....


Onlar içerideyse siz niye dışarıdasınız.....?

Yayınlanma Tarihi : 2013-07-09 14:36:01
Okunma Sayısı : 1068
sugar chef

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları