Özkan DİKMEN
TİCARET ODASI YARIŞI

TİCARET ODASI YARIŞI KIZIŞTI

Tekirdağ’da bir süredir hummalı bir çalışma var iş dünyasında. Bir tarafta Cengiz Günay, diğer tarafta ise Mustafa Yurdanur.
Yurdanur, adaylıktan çekilse de bu işin tam da göbeğinde olduğunu yaptığı yazılı açıklama ile duyurdu.
Mustafa Öge ismi ön plana çıktı ve önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı ile resmen Ticaret Odası Başkanlığına aday olduğunu açıklayacak.
Öge tarafından hummalı bir çalışma söz konusu. Büyük bir çalışma içindeler. Gördüğüm kadarıyla önemli isimlerin de desteğini almış görünüyor. Bu koltuğa yakışır mı? Evet hemde çok yakışır. Cengiz Günay’dan daha iyi temsil edeceğinden şüphem yok.
En azından ağızından çıkanı kulağının duyacağını biliyorum. Olgun ve tecrübe sahibi bir insan. Sırf başka insanlardan parası fazla diye hor görme alışkanlığı olmayan bir insan. Mütevazi ve samimi bir kişiliğe sahip.
Yapılan eleştirileri de kişiselleştirmeden odanın menfaati doğrultusunda muhatapları ile istişare yaparak doğrusunu bulacağını biliyorum ve inanıyorum.
ANAP döneminin en hareketli zamanlarında il başkanlığı yapmış bir insandan bahsediyoruz. O zaman gurur ve kibir içinde olmadan, iktidar partisinin il başkanı sıfatıyla yüzlerce hatta binlerce insanda aynı intibayı bıraktığına inanıyorum.
Ayrıca mesleğinde de başarılı olmuş bir şahsiyetten bahsediyorum. Cengiz Günay ile yaşadığımız bazı olumsuzluklar bizler üzerinde O’nun ‘oda başkanlığı yapamaz’ tanısına neden oldu.
Yaptığı konuşmalar, Ticaret Odası Başkanlığını babasının çiftliği gibi görmesi, en azından bizim üzerimizdeki intibası bu.
Yakıştıramadık ve yakışmadı. Yakışmamalı da... Bu saatten sonra etrafında her ne kadar Mestan Özcan gibi sevdiğimiz ve önemli isimler olsa da Cengiz Günay’ın bu süreçte Ticaret ve Sanayi Odası’na dolayısıyla Tekirdağ’a şahsi olarak bir katkı sağlayacağını sanmıyorum.
Bu benim fikrim. Beğenilip beğenilmemesi sizlerin takdiri. Ancak gelinen nokta da Mustafa Öge’nin daha çok ön plana çıktığını söyleyebiliriz.
Yurdanur’dan sonra aldığı bayrağı bir türlü düzgün tutamadı. Odaya yönelik eleştirileri şahsileştirerek karşı taarruza geçti ve hiç hoş olmayan cümleler sarf etti. Öyle ya, ona göre biz ‘50-100 liralık’ gazeteciyiz. Kendisi çok zengin ve kimseye ihtiyacı yok. Sanki herkes ona muhtaç.
Ha başkalarının yanında artistik yapıp, gazetecilere harakete varan cümleler sarf etmek de ona ait. Yarın oda da birinin sıkıntılı bir işi olsa, kimseyi makamına çıkarmayacak. “Ne haliniz varsa görün” anlayışı ile yaklaşımlar sergileyecek.
Görünen köy kılavuz istemiyor ama bizler bu köye varmak için kente katkı yapacak, tecrübe sahibi, mütevazi ve kişilği oturmuş insanlarla yola çıkmalıyız. Kılavuz karga sözünü hatırlatmayacağım. Önemli olan odaya kayıtlı ticaret erbaplarının doğru seçim yaparak kendisini doğru ifade edebilecek kişileri yöneme seçmesidir.
Hedefimiz Cengiz Günay değil elbet, ama yaşanmış ve yaşanacak olayları görünce ister istemez daha aklı başında insanların kenti yönetmesini ve kanaat önderi olmasını istiyoruz.
Yanıldığımız da çok görülmemiştir...