Habibe Tilki UZEL
Çocuklarımız eğitimin oyuncağı mı?

Çocuklarımız eğitimin oyuncağı mı?

Bir eğitim bir de sağlık konusunda sürekli değişimler yaşayan bir ülke olmaya devam ediyoruz. Yine bir eğitim reformu haberi geçtiğimiz günlerde Başbakandan geldi. Başbakan, “2019 yılı sonuna kadar tam gün eğitime geçileceğini” açıkladı. Devamında; “Tekli öğretim olacak. Okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz. Türkiye’de yabancı dil bilme oranı diğer ülkelere göre istediğimiz düzeyde değil. 4+4+4 sisteminde ilk 4’ten sonraki 5. yıl, yabancı dil eğitimi mecburi hale gelecek” dedi.

Söylenenler, ilk anda güzel bir hayal gibi düşünülebilir. Ancak, eğitim çevrelerinde gerçekçi bir hedef olmadığı konusunda yaygın bir değerlendirme var. Neden çünkü bunun için de pek çok sebep var ne yazık ki.

Hali hazırda atanmayı bekleyen birçok öğretmen adayımız olsa da ülkemizde öğretmen açığı var. E bir de malum Feto Soruşturması kapsamında 28 bin öğretmen ihraç edildi. Emekli olanlar var bir de. Tekli eğitimde bu açık nasıl kapanacak? Sözleşmeli veya ücretli öğretmen ile çözüm aranacak herhalde.

Tekli eğitimin yaşama geçirilmesi için önümüzdeki üç yıl içinde 140 bin yeni dersliğe ihtiyaç olduğu hesaplanıyor. Bilindiği gibi, büyükşehirlerde, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde derslik yetersizliği nedeniyle ikili eğitim çok yaygın. Yeni derslik sayısında büyük bir artış olmadan tekli eğitime geçmek hayal gibi.

Okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilecek dendi. Bizce de zorunlu olsun. Zira okul öncesi eğitim çocukların tam kişiliklerinin gelişmeye başladığı bir döneme denk geldiği için faydası elbette var. Ama yine aynı sorun ortaya çıkıyor derslik ve öğretmen sıkıntısı. Demek ki biraz da artık okul yapmak gerekiyor.

Ne kadar acı ki koskoca Türkiye’nin oturmuş, kemikleşmiş, geleceğimiz olan nesillerimiz için pürüzsüz bir eğitim sistemimiz yok. Çocuklara soruyoruz, velilere soruyoruz. “Biz de tam bilmiyoruz, nasılsa bu sene uygulanan sistem seneye değişmiş oluyor” diyorlar.

Eğitim sistemimizde sorunlar ne yazık ki bir hayli fazla. Ancak acı olan ise çocuklarımız eğitim sisteminin oyuncağı değil, olmamalı da. Tekli sistem elbette güzelmiş gibi geliyor doğru bir şekilde uygulanırsa şayet. Ancak bunun uygulanması için pek çok düzenlemeye ihtiyaç var. Aslına bakarsanız eğitim ister şuan ki haliyle kalsın isterse yeni tip olarak devam etsin önemli olan çocuklarımızın her birinin her şeyden kıymetli olduğu unutulmadan istikrarlı bir politika izlenerek laik, demokratik, çağdaş değerlerimizden vazgeçilmeye çalışmadan uygulansın.

Yayınlanma Tarihi : 2016-10-26 20:18:47
Okunma Sayısı : 968